Boğaziçi'ne atanan rektör hakkında hükümetten açıklama
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş Bakanlar Kurulu sonrası açıklama yaptı. Kurtulmuş'a, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne seçime dahi girmeyen Mehmed Özkan'ı ataması soruldu. Kurtulmuş, "İçerde seçimle öğretim üyeleri arasında bir bölünmenin yapılmaması için YÖK'ün sıraladığı adaylar arasında bir isim seçildi" dedi.
<video:630555>
Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında konuştu. Mardin'in Derik İlçesi'nde Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk'ün şehit edilmesiyle ilgili 62 kişinin gözaltına alındığını açıklayan Kurtulmuş, "Şu ana kadar 62 kişi gözaltına alındı. Bunlardan 10 tanesi serbest bırakıldı. Geri kalanların sorgulanması devam ediyor. Olayın ana failleri yakalanmıştır. İstanbul'dan bombanın kargoyla gönderilmesinden bombanın patlatılma anına kadar bütün bu süreçlerde kimlerin dahli olduysa bunlara aşağı yukarı ulaşılmış, arkasında daha başka kimler varsa bunlara da ulaşılacak. Bu olay bütün detaylarıyla ortaya çıkarılarak, hesap sorulacaktır" diye konuştu.
'AB İLERLEME RAPORU' AÇIKLAMASI: YANLI BİR RAPORDUR
Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, açıklamalarının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Avrupa Birliği (AB) İlerleme Raporu hakkında görüşleri sorulan Kurtulmuş, "Gerekli bütün açıklamalar yapıldı. AB İlerleme Raporu, gerçekten yanlı, Türkiye'ye karşı hiçbir zaman kabul edilemeyecek ifadelerle dolu bir ilerleme raporudur. Bu ilerleme raporlarının tenkitkar olması alışılmış bir şeydir. Ama bu rapor, bu duyguyla yazılmış ve bu amaca hizmet eden bir rapor değildir. Tamamıyla Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak, siyaseten Türkiye'nin özellikle teröre karşı verdiği bu zor mücadelede Türkiye'nin mücadelesini de bir şekilde etkileyebilecek olan yanlı bir rapordur. Bu raporun içeriğini kabul etmediğimizi, bu raporu yazılmasındaki düşüncenin de çok dosthane olmadığını ifade etmek isterim" diye yanıt verdi.
SCHULZ'UN AÇIKLAMALARINA TEPKİ: PARMAK SALLAYARAK, KİMSENİN TÜRKİYE'Yİ HİZAYA SOKACAĞINI ZANNETMEMESİ LAZIM
Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz'un Türkiye'ye yönelik açıklamaları sorulan Kurtulmuş, "Sayın Schulz'un, açıkça tehditkar sözlerine de anlam vermek mümkün değil. Eğer AB, Türkiye'de düzgün işleyen bir demokrasinin yoluna sağlam şekilde devam etmesini istiyorsa önce teröre karşı mücadelede Türkiye'yi yalnız bırakmamalıdır. Tam tersine Türkiye'nin terörle mücadelesinden rahatsız olan bir üslupla zaman zaman dile getirilen bu tür yaklaşımları kabul etmek mümkün değil. Yapıcı eleştiriler varsa bunları dinleriz. Ama Türkiye'yi tehdit eden, köşeye sıkıştırmaya çalışan ifadeleri de raporları da anlamak mümkün değildir. Parmak sallayarak, kimsenin Türkiye'yi hizaya sokacağını zannetmemesi lazım" dedi.
"HUSUMETLERİN ORTAYA ÇIKMAMASI İÇİN KHK ÇIKARILDI"
Kurtulmuş'a, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne seçime dahi girmeyen AKP Eskişehir milletvekili Emine Nur Günay'ın kardeşi Mehmed Özkan'ı ataması soruldu. Kurtulmuş, "Geçtiğimiz dönemlerde her rektör seçimi sırasında hemen hemen maalesef üniversitede kamplaşmalar olur. Şu tarafın adamı, bu tarafın adamı. Rektörlük seçimi bittikten cumhurbaşkanı tarafından atandıktan sonra bile bu tartışmalar devam ederdi. Bunların ne kadar çok üniversitelere zarar verdiğini biliyoruz. Bu anlamda KHK çerçevesinde seçimler dolayısıyla öğretim üyesi arkadaşlarımızın arasında uçurum diyebileceğimiz farklılıkların, husumetlerin ortaya çıkmamasını temin etmek bakımından böyle bir KHK çıkarıldı. Sayın Cumhurbaşkanı'mız da KHK çerçevesinde önüne konulan isimlerden birini seçmiş oldu. Mesele budur" diye konuştu.
FIRAT KALKANI AÇIKLAMASI: HEDEFLERİMİZE ULAŞTIĞIMIZ ZAMAN OPERASYON DURDURULACAK
Fırat Kalkanı harekatında son durumun sorulması üzerine Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, şöyle konuştu: "ÖSO mensupları El Bab'a çok yaklaşmıştır. Türkiye havadan desteğini sürdürmeye yeniden başlamıştır. Buradaki hassasiyetimiz özellikle Halep konusundaki Rusya ve diğer ilgili muhataplarla yapılan müzakereler sonucu tedbir amaçlı bir adımdı. Bu müzakereler sonucunda Türkiye, havadan ÖSO'ya havadan destek verebilecek imkanı yeniden bulmuştur. Türkiye'nin hedefi açıktır. 5 bin kilometrekarelik alanın terör örgütlerinden bütünüyle temizlenmesi, PYD ve PYG'nin Fırat'ın doğusuna çekilmesi, DEAŞ'ın da bütün alandan temizlenmesidir. Fırat Kalkanı operasyonu El Bab'a doğru planlandığı şekilde ilerliyor. Bütün hedeflerimize ulaştığımız zaman da bu operasyon durdurulmuş olacaktır"
YENİ ANAYASA AÇIKLAMASI: 330'U BULDUĞUMUZ ANDA TBMM'NİN GÜNDEMİNE GETİRİLECEK
AKP'nin anayasa değişikliği teklifinin detayları sorulan Kurtulmuş, "İki anayasa metnimizin olduğunu, bunlardan birinin kapsamlı bir yeni anayasa çalışması olduğu, diğeri ise Türkiye'deki seçilmiş cumhurbaşkanlığı sistemiyle birlikte ortaya çıkan sorunları aşmak için başkanlık ya da cumhurbaşkanlığı sistemi diyebileceğimiz bir sistemle ilgili daha küçük daha dar ve sınırlı bir anayasa değişikliği olması. Gelinen nokta itibariyle kapsamlı bir anayasa değişikliğinin yapılabilmesi herhalde başka bir zamana bırakılacak. Şu anda üzerinde durduğumuz konu, Türkiye'de başkanlık ya da cumhurbaşkanlığı sistemi diyebileceğimiz bir sisteme geçişin alt yapısını sağlayacak olan anayasal değişikliktir. 330'u bulduğumuz anda da bu TBMM'nin gündemine getirilecektir" diye konuştu.
'KAPIMIZ AÇIKTIR' AÇIKLAMASINA YANIT: BİZİM DE KAPIMIZ SONUNA KADAR AÇIK
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yeni anayasa görüşmelerine ilişkin 'Kapımız açıktır' açıklamasına karşılık veren Kurtulmuş, "MHP ile görüşmelerimiz devam ediyor. Gönlümüz arzu eder ki CHP de bu görüşmelerin bir parçası olsun. CHP'nin 'Kapımız açıktır' sözüne karşı biz de şunu söylüyoruz. Bizim de kapımız sonuna kadar açıktır. CHP yeni anayasa değişikliği süreçleri içerisinde yer almak isterse bütün görüşlerini getirebilir. Bunları konuşabiliriz" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yeni anayasa görüşmelerine ilişkin 'Kapımız açıktır' açıklamasına karşılık veren Kurtulmuş, "MHP ile görüşmelerimiz devam ediyor. Gönlümüz arzu eder ki CHP de bu görüşmelerin bir parçası olsun. CHP'nin 'Kapımız açıktır' sözüne karşı biz de şunu söylüyoruz. Bizim de kapımız sonuna kadar açıktır. CHP yeni anayasa değişikliği süreçleri içerisinde yer almak isterse bütün görüşlerini getirebilir. Bunları konuşabiliriz" dedi.
"367'Yİ BULSAK BİLE MİLLETE GİDERİZ"
Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, anayasa değişikliğine ilişkin teklifin en kısa sürede Meclis'e getirileceğini belirterek, "367'yi bulursak ne ala ama 367'yi bulsak bile millete gideriz. 330-367 arasında zaten millete gidileceği açıktır. Bizim görüşümüz her halükarda parlamentodan bu işe onay çıkması durumunda bunun millete sorulmasıdır. Süre vermek çok doğru olmadığı kanaatindeyim. Müzakereler hızla devam edecek ve ümit ediyorum ki en kısa süre içerisinde TBMM'ye getirilecektir" ifadelerini kullandı.
Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, anayasa değişikliğine ilişkin teklifin en kısa sürede Meclis'e getirileceğini belirterek, "367'yi bulursak ne ala ama 367'yi bulsak bile millete gideriz. 330-367 arasında zaten millete gidileceği açıktır. Bizim görüşümüz her halükarda parlamentodan bu işe onay çıkması durumunda bunun millete sorulmasıdır. Süre vermek çok doğru olmadığı kanaatindeyim. Müzakereler hızla devam edecek ve ümit ediyorum ki en kısa süre içerisinde TBMM'ye getirilecektir" ifadelerini kullandı.
'VATANDAŞLIKTAN ÇIKARMA' AÇIKLAMASI: NE GEREKİYORSA O OLUR
FETÖ ile mücadele kapsamında, vatandaşlıktan çıkarma konusunun gündemde olup olmadığı sorulan Kurtulmuş, "Türkiye'nin FETÖ ile mücadelesi geçici bir mücadele değildir. Devletimiz, millet adına bu unsurları Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin içinden temizlemek için her türlü çalışmayı yapacaktır. Gerekirse yasal süreçler tamamlandıktan sonra yurt dışına kaçanlarla ilgili de vatandaşlıktan çıkarma çalışması yapılabilir. Ne gerekiyorsa o olur" açıklamasında bulundu.
FETÖ ile mücadele kapsamında, vatandaşlıktan çıkarma konusunun gündemde olup olmadığı sorulan Kurtulmuş, "Türkiye'nin FETÖ ile mücadelesi geçici bir mücadele değildir. Devletimiz, millet adına bu unsurları Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin içinden temizlemek için her türlü çalışmayı yapacaktır. Gerekirse yasal süreçler tamamlandıktan sonra yurt dışına kaçanlarla ilgili de vatandaşlıktan çıkarma çalışması yapılabilir. Ne gerekiyorsa o olur" açıklamasında bulundu.
BAŞKANLIK SİSTEMİ AÇIKLAMASI: ÜZERİNDE DURDUĞUMUZ GÜÇLENDİRİLMİŞ BAŞKANLIK MODELİDİR
Başkanlık sistemi tartışmaları üzerinden, MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay'ın 'Cumhursuz başkanlık olmaz' açıklamasıyla Başbakan Binali Yıldırım'ın 'Güçlü cumhurbaşkanlığıyla yolumuza devam edeceğiz' ifadesi sorulan Kurtulmuş, şunları kaydetti: "İsminin ne olduğundan daha önemlisi, fonksiyonunun nasıl olacağıdır. Türkiye'de yürütmenin tek elde toplanacağı, yasamanın tamamıyla güçlendirilmiş halde yoluna devam edeceği, yargı bağımsızlığının bütünüyle koruma altına alınacağı bir sistemin tesis edilmesidir. Böylece daha hızlı daha çabuk karar verebilen ama daha fazla denetlenebilen bir sisteme geçişi öngörüyoruz. Anayasa değişiklik paketimizin özeti budur. Adını şu ya da bu şekilde olması mahiyetini değiştirmeyecektir. Bu anlamda tam, güçlendirilmiş bir başkanlık modelidir üzerinde durduğumuz. Adı cumhurbaşkanlığı olabilir, başkanlık olabilir. Bu ayrı bir şey. Ama mahiyeti güçlendirilmiş bir başkanlık sistemi ve yürütmenin yetkilerinin tek elde toplanmasıdır"
Başkanlık sistemi tartışmaları üzerinden, MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay'ın 'Cumhursuz başkanlık olmaz' açıklamasıyla Başbakan Binali Yıldırım'ın 'Güçlü cumhurbaşkanlığıyla yolumuza devam edeceğiz' ifadesi sorulan Kurtulmuş, şunları kaydetti: "İsminin ne olduğundan daha önemlisi, fonksiyonunun nasıl olacağıdır. Türkiye'de yürütmenin tek elde toplanacağı, yasamanın tamamıyla güçlendirilmiş halde yoluna devam edeceği, yargı bağımsızlığının bütünüyle koruma altına alınacağı bir sistemin tesis edilmesidir. Böylece daha hızlı daha çabuk karar verebilen ama daha fazla denetlenebilen bir sisteme geçişi öngörüyoruz. Anayasa değişiklik paketimizin özeti budur. Adını şu ya da bu şekilde olması mahiyetini değiştirmeyecektir. Bu anlamda tam, güçlendirilmiş bir başkanlık modelidir üzerinde durduğumuz. Adı cumhurbaşkanlığı olabilir, başkanlık olabilir. Bu ayrı bir şey. Ama mahiyeti güçlendirilmiş bir başkanlık sistemi ve yürütmenin yetkilerinin tek elde toplanmasıdır"
"CHP'NİN DE SÜRECE KATKIDA BULUNMASINI İSTERİZ"
CHP lideri Kılıçdaroğlu ve MHP lideri Bahçeli ile takvimlendirilmiş bir görüşme olup olmadığı sorulan Kurtulmuş, "Prensip olarak görüşme yapmaya karar vermek önemlidir. Sık görüşürsünüz, seyrek görüşürsünüz. Görüşme takvimi belirlenir. Şu anda hem Kılıçdaroğlu hem Bahçeli ile bildiğim kadarıyla planlanmış bir görüşme yoktur. Sonuçta çıkarılan anayasa bütün milletin anayasası olacak. CHP'nin de bu sürece katkıda bulunmasını isteriz. Bu demokrasiye olan inancımızın bir gereğidir. CHP'nin de bu konuda açık olmasını ümit ederiz. Eğer belli bir noktaya gelinirse randevulaşılır" dedi.
CHP lideri Kılıçdaroğlu ve MHP lideri Bahçeli ile takvimlendirilmiş bir görüşme olup olmadığı sorulan Kurtulmuş, "Prensip olarak görüşme yapmaya karar vermek önemlidir. Sık görüşürsünüz, seyrek görüşürsünüz. Görüşme takvimi belirlenir. Şu anda hem Kılıçdaroğlu hem Bahçeli ile bildiğim kadarıyla planlanmış bir görüşme yoktur. Sonuçta çıkarılan anayasa bütün milletin anayasası olacak. CHP'nin de bu sürece katkıda bulunmasını isteriz. Bu demokrasiye olan inancımızın bir gereğidir. CHP'nin de bu konuda açık olmasını ümit ederiz. Eğer belli bir noktaya gelinirse randevulaşılır" dedi.
"ENDİŞELENECEK, TELAŞLANACAK, KORKACAK BİR DURUM YOK"
Dolar'ın yükselişi ve piyasalara etkisi sorulan Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, şu açıklamalarda bulundu: "Dolar bugün özellikle Trump'ın seçilmesinden sonraki süreçte ciddi dalgalanma içerisindedir. Dolar'ın bu kadar değerlenmesi Amerikan ekonomisi içinde pozitif bir durum değildir. Bu süreçte Amerikan ekonomisinin de kendi para birimiyle ilgili birtakım politika girişimleri içerisinde olacağını ümit ediyoruz. Türkiye de dünya piyasalarındaki gelişmelerden kaynaklanan bir nitelik arz ediyor. Türkiye ekonomisindeki yapısal sorunlar dolasıyla Dolar değerlenmiyor. Bu geçicidir, dönemseldir. Bu dönemin şartları ortadan kalktıktan sonra Türk parası gerçek durumuna tekrar gelecektir. Belli bir seviyenin altına Dolar'ın ineceğini ifade etmek isterim. Endişelenecek, telaşlanacak, korkacak bir durum olmadığını söylemek isterim"
Dolar'ın yükselişi ve piyasalara etkisi sorulan Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, şu açıklamalarda bulundu: "Dolar bugün özellikle Trump'ın seçilmesinden sonraki süreçte ciddi dalgalanma içerisindedir. Dolar'ın bu kadar değerlenmesi Amerikan ekonomisi içinde pozitif bir durum değildir. Bu süreçte Amerikan ekonomisinin de kendi para birimiyle ilgili birtakım politika girişimleri içerisinde olacağını ümit ediyoruz. Türkiye de dünya piyasalarındaki gelişmelerden kaynaklanan bir nitelik arz ediyor. Türkiye ekonomisindeki yapısal sorunlar dolasıyla Dolar değerlenmiyor. Bu geçicidir, dönemseldir. Bu dönemin şartları ortadan kalktıktan sonra Türk parası gerçek durumuna tekrar gelecektir. Belli bir seviyenin altına Dolar'ın ineceğini ifade etmek isterim. Endişelenecek, telaşlanacak, korkacak bir durum olmadığını söylemek isterim"
En Çok Okunan Haberler
- Op. Dr. Dericioğlu başında poşetle ölü bulundu
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- 500 bin TL'nin aylık getirisi belli oldu
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- Suriye'de herkesin konuştuğu ölüm listesi
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- Erdoğan'dan işgale 'isimsiz' tepki
- Suriye'nin yeni başbakanından ilk açıklama