"Bölüşülemeyen mahremiyeti ortaya koyan bir roman"

Sema Kaygusuz Türk edebiyatının sön dönem parlayan yazarlarından. Esir Sözler Kuyusu, Doyma Noktası, Sandık Lekesi kitaplarında topladığı öykülerin ardından yazın serüvenine romanla devam ediyor. Bundan önceki Yere Düşen Dualar'la ülkemizde olduğu kadar ülke sınırlarını aşıp Avrupa'da da adından söz ettirdi. Şimdilerdeyse yeni romanıyla gündemde.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 22.10.2009 - 07:02

Geçen günlerde yayımladığı, Yüzünde Bir Yer adını verdiği bu yeni romanında, babaanneyle torunu arasındaki hikâyeyi bizlerle buluşturuyor yazar. Dersim Ayaklanması'yla sürgün edilen ve büyük bir suskunluğa gömülen Bese'nin hikâyesini bütün kutsal kitaplarda var olan Hızır ve büyük bir metafor olan incir üzerinden anlatıyor. Hikâyenin ortaya çıkışınıysa Kaygusuz şöyle anlatıyor: 'Ya Hızır' diye kulağıma çalınan bir sesi hatırladım. Bu ses sevgili babaannemin sesiydi. Hızır'la aramdaki bağı ören babaannemdi yani. Sonra çocukluğumda dinlediğim masallar dirilmeye başladı.' Babaanneden dinlenen masaların dirilmeye başladığı noktada ise ortaya feci bir hayat tecrübesi çıkıyor. Sonuçtaysa Dersim sürgünü Bese, Hızır ve incir ağacının birbirine sarmalandığı bir roman çıkıyor ortaya.

Ortada var olan anlaşılmaz, bilinmez ve mahrem bir konu. Romanın sayfalarını çevirdikçe, yıllardan bu yana süregelen suskunluğun gelecek nesillere ne kadar da büyük tesirler bıraktığını görüyorsunuz. Geçmişte yapılması gereken belki de incirle Hızır'ı kendi hallerine bırakmaktı. Ama geç değil sanıyoruz. Her şeyin daha anlaşılır ve güzel günlerin hayalini yakalamak bizim elimizde! Yazarın da bir yerde dediği gibi, 'Ağacın aklına vâkıf değilsek, o akla merak duyarak yeni başlangıç yapmalıyız. İnsandan azade bir varlık olarak görebilmeliyiz onu.' Sema Kaygusuz'la yeni romanı Yüzünde Bir Yer üzerine konuştuk.

 

Ankara yıllarında reklam ajansına gidiyorsunuz. İlk iş görüşmesinde sanırım, yazar olmak istediğinizden söz açıyorsunuz' Görüştüğünüz yetkili de hemen müdahale edip, reklam sektörünün yazarlığı körelteceğini söylüyor. Ertesi gün kararınızı veriyor ve yazmaya koyuluyorsunuz' Hayatınızı dönüm noktası oluyor sanırım bu?

 

'Kitaba ayırdığım zaman için keşke demedim'

-Gerçi bildiğim kadarıyla metin yazarlığı yaptınız sonrasında, değil mi?

Diyarbakır'a gittiğimde birçok okurla tanıştım. Çeviri konusunda çok olumlu tepkiler aldım.

 

'Bir vicdan yarası gibi'

-Son kitap Yüzünde Bir Yer'i konuşalım' Önce romanın öncesi, us'ta belirişini konuşalım mı? Nasıl oldu?

 

'Söylenceleri bozmak için'

-İkinci tekilden anlatılıyor hikâye. Romanın ana kahramanı gibi okur da ortaklık eder hikâyeye. Böylelikle o ve biz bir acının ortak kahramanları oluyoruz, ne dersiniz?

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon