"Bu anayasa AKP anayasasıdır"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kırşehir'in Kaman ilçesinde belediye önünde yurttaşalara hitaben yaptığı konuşmada, 12 Eylül'de yapılacak Anayasa değişikliğine ilişkin referanduma halkın katılımı ne kadar yüksek olursa, millet iradesinin belirlenmesinde o kadar yüksek bir katılım ortaya çıkacağını, temel tercihler üzerinde tartışma yaşanmayacağını söyledi.

Bazı değerlerde ortak akılla hareket etmek, vicdanlarda süzmek, milletin ve çocukların geleceğini belirlemek için hayati bir karar vermenin şuurunda olmak gerektiğini ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu:
''Bu ülke sizindir, karar sizindir. Ortaya koyacağınız temel tercihler ne olursa olsun millet iradesi olması sebebiyle herkesin saygı duyması gerekir. Ancak, böyle bir demokratik hakkı kullanırken dikkatli olmak lazımdır. Çünkü halk oylamasıyla bir adım atıyorsunuz. Bu adım gelecekle alakalı bir adımdır. AKP'nin 8 yıla yaklaşan uygulamalarını dikkate aldığınız taktirde bu anayasaya, herkesten kaçırılan, mecliste görüşülmesi dahi baskı altına alınan, özellikle de kendi milletvekillerini de yakın takibe alarak dayatmayla, baskıyla ve bunun için de ancak AKP'nin meclisteki temsilinde 2-3 eksikle kabul edilen bir anayasa, hattı zatında milletimizin ortak olarak düşündüğü bir anayasa değişikliği değildir. Bu anayasa AKP anayasasıdır, Recep Tayyip Erdoğan'ın gizli gündemi ile alakalı olarak yerleştirilmiş tuzakları içeren bir anayasadır. Eğer bu anayasayı bu şekilde düşünmeyip, bütün siyasi partililerle istişare yapmış olsaydı, başka yere bakmanıza gerek yoktu.''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı, ''milletvekillerinin dahi bilmediği, bir avuç akıl hocasıyla 29 maddelik anayasa değişikliğini meclise getirmekle'' suçlayan Bahçeli, şunları söyledi:
''Kimseyle görüşme ihtiyacı hissetmiyorsun, 'benim sayım da yeter' diyorsun ve 'bunu meclisten çıkartabilirim' diyorsun. Peki anayasanın kabulü için bu sayı yeterli mi? 'Önemli değil, halk oylamasına gideriz orada da yine kömürle, nohutla, fasulyeyle, zeytinle bu milleti kandırırız' zannediyor. Bugün geldiği nokta burasıdır. Başta AKP'li vatandaşlarımız olmak üzere, tercihiniz o partidir, saygı duyuyoruz, buna sözümüz yok ama sizler de bu ülkenin insanısınız, sizlerin de geleceği bu ülkeyle beraberdir. O halde düşünün, biz niye böyle bir acele yaptık? Bu anayasa değişikliğinde ne var? Söylenen şekliyle bu anayasa sizlere iş mi bulacak, aş mı getirecek, emekli, dul ve yetimin, çiftçinin refah seviyesini mi artıracak? Bunların hiçbiriyle alakası yok.

Peki neyle alakası var, gizli gündem nedir, burada neler saklanmıştır, hangi tuzaklar kurulmuştur? Bunlara baktığımızda, işte tarih veriyorum, meraklı olan gitsin araştırsın, 17 Nisan 2010 tarihinde yandaş medya televizyonunda bir takım gazetecilerle Sayın Başbakan sohbet ederken bu anayasanın demokratik açılım için önemli olduğunu, önemli bir başlangıç olduğunu ifade ediyor. İki gün evvel Eskişehir'de konuşurken aynı şeyleri söylüyor. 'Gelecekte çok daha önemli değişikliklerle geleceğiz bunlar bir anahtardır' diyor. Bu neyin anahtarıdır sayın Başbakan, bu neyin ilk adımıdır?''

Hükümetin, ''8 yıllık iktidar döneminde yaptığı tarihi hataların hesap verme gününü bugünden düşündüğünü'' ileri süren Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Hesap verme gününden kurtulmak için Anayasa Mahkemesinin yapısını değiştirmeye, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nu kuşatmaya gayret gösteriyorsun. Bunun vatandaşımızla alakası nedir? Yoksa Yüce Divana gitmesi mukadder olan bir şahsiyetin kurtulması için anayasayı kullanarak, örtülü bir değişiklik yaparak kendileri ile ilgili bazı çıkış yolları bulmak mıdır? İşte bunları iyi düşünün, araştırın. Bunlardan size sağlanacak bir fayda yok ama AKP'nin tekrar yola devamı için döşenen kilometre taşlarıysa bu yol AKP için de Recep Tayyip Erdoğan için de ülkemiz için de felaket olacaktır. Bu sebepten dolayı bu halk oylaması önem arz ediyor. Bu, AKP anayasasını reddetmek olacaktır. Bu, AKP'den kurtulmanın işareti olacaktır. Onun için MHP olarak meclisteki tavrımızı aynı şekilde ilkeli bir şekilde devam ettiriyoruz ve bu anayasaya 'hayır' demek için ülkemizi karış karış, köy köy dolaşıyoruz.''