'Bu tip dedikodular iç politikamızı meşgul etmemeli'
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Wikileaks'teki bilgilerle ilgili olarak, ''Bu tip diplomatik dedikoduların iç politikamızı meşgul etmemesi gerektiği kanaatindeyim'' dedi.
Kazakistan'ın başkenti Astana'da AGİT Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'ne katılan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, İngiltere Başbakan Yardımcısı Nick Clegg ve Vatikan Devlet Sekreteri Tarcisio Bertone ile ikili görüşmeler gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Astana'da AGİT Zirvesi vesilesiyle Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev ve Arnavutluk Cumhurbaşkanı Bamir Topi ile ikili görüşmeler yaptı. AGİT Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nin sabah oturumunun ardından Nazarbayev tarafından konuk heyet başkanları onuruna verilen öğle yemeğine katılan Gül, öğleden sonraki oturumlar sırasında ikili görüşmelerine devam etti. Gül'ün, zirvenin yapıldığı Bağımsızlık Sarayı'nda Topi ve Nazarbayev ile ikili görüşmeleri basına kapalı yapıldı.
'Kim inanır bilmiyorum'
Cumhurbaşkanı Gül, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi için bulunduğu Kazakistan'ın başkenti Astana'da temaslarını izleyen Türk gazetecilerle sohbet toplantısı yaptı. Cumhurbaşkanı Gül, Wikileaks internet sitesinde ifşa edilen bilgilerin iç siyasette tartışılmaya başlandığının ve bundan sonra da tartışılacak gibi görüldüğünün ifade edilmesi üzerine, ''ABD'li bir diplomat tutmuş, Başbakan ile ilgili 'şu kadar şeyi var' demiş. Kim inanır bilmiyorum'' karşılığını verdi.
Wikileaks'te Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın damadının birçok kez Moskova'ya gittiğine ilişkin değerlendirmeler bulunduğunu da anımsatan Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan'ın damadının büyük bir enerji şirketinin başında olduğunu söyledi. Gül, Erdoğan'ın damadının Moskova'ya gitmediğini açıkladığına da dikkati çekti.
Bunların yanında bazı bakanlarla ilgili ''ayıp şeyler'' çıkabildiğini, muhalefetle de ilgili değerlendirmeler olduğunu belirten Gül, ''Bu belgelerin, belge de demek istemiyorum, bu tip diplomatik dedikoduların iç politikamızı meşgul etmemesi gerektiği kanaatindeyim'' şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Gül, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin ifşaatları iç politikada kullanmayacaklarına ilişkin açıklamasının hatırlatılması üzerine de, ''Doğru söylemiş'' dedi.
WikiLeaks, Aliyev ile görüşmesinde gündeme geldi
Gül, Wikileaks'in açıkladığı belgelerin Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüşmesinde gündeme geldiğini söyledi. Aliyev'in Türkiye'nin enerji politikası ve Türk hükümetine ilişkin sözleriyle ilgili iddiaları içeren belgeleri yalanladığını belirten Gül, ''Sayın Aliyev çok üzüldüğünü söyledi'' dedi. Aliyev'e atfedilen iddiaları ''işin tabiatına aykırı'' olarak niteleyen Gül, şunları söyledi: ''Sayın Aliyev enerji hatlarının Türkiye'den geçmesine neden karşı çıksın ki? Zaten Bakü-Tiflis-Ceyhan çalışıyor. Bu onlara yıllık ne kadar çok prim, gelir getiriyor. Nabucco hattı da Türkiye üzerinden geçerse Azerbaycan'ın enerji kaynakları iyi pazarlara ulaşmış olacak. O açıdan ben, 'üzülme, zaten biz bunlara inanmadık. Sen söylemesen bile doğru olmadığını basın toplantısında ben söylemiştim' dedim.'' İfşaatların zamanlamasını anlamlı bulmadığını ifade eden Gül, sızdırılan belgelerin en önemli yanının Türkiye olmadığını belirtti. Gül, Türkiye kaynaklı önemli şeyler olduğuna, ancak Bağdat'ın da Türkiye'den takip edildiğine işaret etti.
'Orijinal bir şey yok'
Belgelerde söylenenlerin daha derin ve açık bir şekilde Türk medyasında tartışıldığının altını çizen Gül, ''Sizlerin söylediklerinin bazılarını bunlar yazmışlar. Orijinal bir şey yok'' diye konuştu. Gül, sızdırmaların Ortadoğu'daki bir çok ülkeyi rahatsız edeceği kanaatinde olduğunu dile getirdi. Türkiye'nin ekseniyle ilgili değerlendirmelerin de belgelerde görüldüğünü anlatan Gül, ''Kendilerinin değerlendirmeleri. Türkiye'nin noksan olan bir ekseni vardı, o eksen aslında şimdiki dış politikayla tamamlanıyor'' dedi.
Gül, sızdırmaların kimin işine yarayacağına ilişkin soruyu, ''Kimin işine yarayacağına bakın, herkes yazıyor çiziyor. Kimin işine yarar dediğiniz ülkeyle ilgili dedikodu var mı yok mu, bakalım. Oralarda siyaset çok canlıdır, kıran kırana siyaset vardır. Belki oradan da dedikodular yayınlanır'' diye cevapladı. Cumhurbaşkanı Gül, bir gazetecinin, ''Terör örgütünün legalleştirilmesine yönelik çalışmalar var. Siz bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusu üzerine, ''Kim teröre, şiddete karışıyorsa hepimiz bunun çok güçlü bir şekilde karşısında oluruz'' dedi. Gül, terör ve şiddetin hiçbir yerde barınamadığını herkesin gördüğünü de sözlerine ekledi.
Gül, 1999 yılında İstanbul'da düzenlenen AGİT Zirvesinden sonraki ilk zirvenin yapıldığını ifade etti. Zirvenin Kazakistan'da yapılmasının Türkiye açısından da gurur kaynağı olduğunu ifade eden Gül, zirveye katılan liderlerden Astana'daki başlıca yapıları Türklerin yaptığını duymanın da gurur verici olduğunu dile getirdi. AGİT'in politik ve askeri konularda sorun çıkmadan çözüm yollarını bulmak, demokrasinin, hukuk standartlarının, insan haklarına saygının yayılması ve ekonomik işbirliği olmak üzere üç temel prensibi bulunduğunu belirten Gül, bu prensipler arasında politik ve askeri konuların öne çıktığını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin AGİT'te her zaman aktif rol oynadığını ve özellikle Avrupa'da siyasi sorunların barışçı yollardan çözülmesinde çok önemli işlevi olduğunu belirtti. AGİT'i günümüzde ilgilendiren önemli siyasi ve güvenlik konularını, Kafkaslar, Dağlık Karabağ sorunu, Gürcistan ve Moldova'daki iç sorunlar olarak sıralayan Gül, zirveye katılan bütün liderlerin AGİT'in prensiplerine ve eylem planına bağlılıklarını ifade ettiğini söyledi.
Medvedev ile görüşme
Zirve vesilesiyle bazı ikili temaslarda bulunduğunu anlatan Gül, Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev ile de görüştüğünü bildirdi. Medvedev ile görüşmesinde ağırlıklı olarak Kafkaslar ve bölgenin istikrarını ele aldıklarını belirten Gül, Kafkaslar'daki sorunların çözümünde Rusya'nın en önemli aktör olduğunu vurguladı. Medvedev ve Rusya Başbakanı Vladimir Putin'in sorunların çözümünde iyi niyetli olduğunu ifade eden Gül, Dağlık Karabağ, Türkiye-Ermenistan ilişkileri ve Gürcistan'daki gelişmelerle ilgili görüşmelerin Medvedev'in başkanlığı döneminde hız kazandığını söyledi. Kafkaslar'daki sorunlarla ilgili Minsk Grubu oluşturulmasına karşın, Medvedev başkanlığındaki toplantıların daha belirleyici olmaya başladığına dikkati çeken Gül, şöyle konuştu: ''Biz de sık sık telefonla istişare ediyoruz bu konuları. Tabii bu problemlerin çözümü üzerinde Türkiye de önemli bir aktör. Bu mevzu benim de çok kafa yorduğum konulardan birisidir. Sadece kafa yorma değil, çeşitli çalışmalar da yaptırıyorum. Ben bu işe, bütün Kafkaslar'daki problemleri içine alan büyük çerçeveden bakıyorum. Türkiye, Ermenistan ve Azerbaycan'ı ilgilendiren problemlerin büyük bir çerçeve içinde muhakkak çözülmesi gerektiğine, bölgenin bu problemlerden kurtulmasının, Türkiye, Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan'a fayda getireceğine inanıyorum. Bugünkü durum, Türkiye'nin, Azerbaycan'ın, Rusya'nın ve Ermenistan'ın lehine değil. Bununla ilgili görüşlerimizi paylaştık. Devam edeceğiz.''
Ermenistan ile ilişkiler
Türkiye-Ermenistan ilişkilerindeki normalleşme sürecine de değinen Gül, ''Hiçbir şey ölmedi. Biz kararlıyız. Bunların nasıl olacağı, hangi yollarla olacağı konusunda çalışmak gerekir. Zor meseleler bir hamlede hallolmuyor. Üzerinde ısrarla çalışmak gerekir, biz de çalışıyoruz'' diye konuştu. Gül, zirvede Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan ile karşılaştıklarını ve ''hal hatır sorduklarını'' söyledi. Gül, ilişkilerin normalleştirilmesi konusunda, ''Biz kararlılığımızı koruyoruz ve herkesin çıkarına olacak şekilde bu işlerin çözümüne önem veriyoruz. Bu işleri sürüncemede bırakmanın tehlikeli olduğuna inanıyorum. Gürcistan ve Rusya arasında iki sene önce yaşananların herkesin hatırında olması gerekir. Bunları, olmadan önce önlememiz lazım'' dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, bir soru üzerine, zirveye katılan ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile ayak üstü konuştuklarını da açıkladı. Clinton'ın, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile uzun ve yararlı görüşmeler yaptıklarını anlattığını aktaran Gül, ''Size de bir özür atfı oldu mu'' sorusu üzerine, ''Fotoğraf çekilirken yanıma geldi. Öyle bir fırsat olmadı. Söylemek istese de söyleme imkanı yoktu'' diye konuştu. Gül, Davutoğlu'nun görüşmeye ilişkin olarak kendisini arayarak, bilgi verdiğini de ifade etti.
Türk genel sekreter adayı
Gül, AGİT Zirvesi'nin Türkiye için bir başka önemli yanının yeni genel sekreter seçimi olduğunu belirtti. Aynı zamanda kendisinin de Avrupa Güvenlik İşlerinden Sorumlu Danışmanı olan Türkiye'nin Brezilya Büyükelçisi Ersin Erçin'i genel sekreterliğe aday gösterdiklerini bildiren Gül, Erçin'i son aylarda yapılan uluslararası zirve ve toplantılarda liderlere tanıttığını anlattı. Erçin'in AGİT'te çalıştığının ve görev tanımı itibarıyla deneyimi olduğunun altını çizen Gül, büyük destek aldıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Gül, başka bir soru üzerine, dün Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası yöneticileriyle yaptığı görüşmeyi, banka yöneticilerinin arzu ettiğini belirtti. Bankanın İstanbul'da merkez açtığını anımsatan Gül, Türkiye'nin de bankadaki ortaklık statüsünü yükseltmek istediğini bildirdi.
Ahmet Yesevi Üniversitesi
Cumhurbaşkanı Gül, Kazakistan'daki Ahmet Yesevi Üniversitesi'nin kuruluş amaçlarına dönük proje olup olmadığının sorulması üzerine, ''Orada görevlendirilen kişilerle ilgili geçmişte çok yanlışlar oldu. Onları hep değiştirdik'' dedi. Yapısal değişikliğin sonuçlarının hemen alınmayacağını dile getiren Gül, üniversitenin gelecekte daha iyi olacağına inandığını söyledi.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama