"Bugün Mısır, yarın Türkiye"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kentsel Dönüşümün üçüncü etap startı kapsamında yaptığı konşmada; "Bugün Mısır, ama yarın başka ülke belki Türkiye’yi karıştırmak isteyecekler" dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 17.08.2013 - 15:53

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kentsel Dönüşümün üçüncü etap startını 17 Ağustos Marmara depreminin yıldönümünde geldiği Bursa merkez Yıldırım İlçesi Mevlana Mahallesi'nde düzenlenen tören ile veriyor.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları...

1999 depreminin 14’ncü seneyi devriyesinde Bursa’dan çok büyük bir kentsel dönüşüm hamlesinin başlangıcını yapıyoruz. 14 yıl önce bugün Gölcük merkezli o büyük depremde Sakarya, Kocaeli, Yalova, İstanbul, Bursa, Bolu ve İstanbul’da 18 bin 243 kardeşimizi kaybettik. 378 bin yapı hasar gördü. Türkiye’nin kaybı 12 milyar dolar oldu.

'GÜNLERCE ENKAZLAR KALDIRILAMADI'

Bu depremler bize ibretlik dersler de verdi. Deprem gece saat 03:00… Ama kriz merkezi ancak sabah 06.30’da toplanabilmişti. 7 şehrimizdeki depreme müdahale edecek personel sayısı 110’du. Kapanan yolların açılması 48 saat sürmüş, çadır stoku yetersiz kalmıştı. Günlerce enkaz kaldırılamadı, cesetler çıkarılamadı. Can kayıplarının kaydı dahi tutulamadı.

'BECERİKSİZLİĞİN BEDELİNİ AĞIR ÖDEDİK'


Afet sonrasında hazırlıksızlığın, beceriksizliğin de çok ağır bedelini ödedik. O depremden ders alarak Türkiye’yi afetlere hazırlıklı hale getirmek için iktidarımız çok yoğun mesai sarf etti. Depreme yönelik eğitimleri yoğunlaştırdık, araç stokunu arttırdık. AFAD’ı kurarak tüm bu işlerin koordineli bir şekilde yürütülmesini sağladık.

'GAYRETİNDEN ÖTÜRÜ BURSA'YA VALİ TAYİN ETTİK'

Van Valisi o dönemki Münir bey, depremde çok gayretli çalıştı. O gayenin mükafatı olarak kendisini Bursa’ya vali tayin ettik. Deprem olursa ne yapmalı aşamasından deprem olmadan ne yapmalı aşamasına hızlı geçmemiz gerekiyor.
Hedefimiz yara sarmadan önce yara almamak olmalı
Ölüme sebep olan deprem, depreme hazırlıksızlıktır.
Deprem değil bina öldürür.

'BU YIKIMLAR DİRİLİŞ ALAMETİ OLACAK'

Depremleri önleme gücüne sahip değiliz. Öyleyse depreme hazırlıklı olmayı öğrenmemiz gerekiyor. Türkiye genelinde kentsel dönüşüm projelerini en çok da bu amaçla başlattık.
Sağlıksız, çürük binaları tek tek tespit ediyor. Bunları sahipleri ile anlaşarak yıkıyor, yerlerine sağlam binalar inşa ediyoruz. Benim vatandaşıma insanca yaşayabileceği binaları yapıyoruz.

Ülkemizin 46 vilayetinde yıkımlar yapacağız. Ama bu yıkımlar yeni bir dirilişin alameti olacak. 5 Ekim 2012’de kentsel dönüşümün ilk adımını attık. 35 ilde 3169 bina, 6404 bağımsız bölüm, 34 hizmet binasının yıkımını yaptık.

6 Nisan’da 33 bin 529 bağımsız bölümün yıkımını yaptık. Bugün 46 ilde toplam 87 bin konutun dönüşümünü başlatıyoruz.
Bu seferberlik inşallah dalga dalga yayılacak. Türkiye genelinde çürük tek bir ev kalmayana kadar bu dönüşüm projelerini sürdüreceğiz.

Çocukların bir oyun oynayacağı parklarının dahi olmadığı mahalleler, sokaklarından lağım akan binalarla kuşatılmış semtler, en küçük sarsıntıda olduğu yere yığılacak çürük binalar. Benim vatandaşım böyle bir çevreyi haketmiyor.

OSMAN GAZİ’DEN OĞLUNA VASİYET


Güçlü devlet en başta vatandaşına sağlıklı bir şehir temin edebilen devlettir. Güçlü şehirleri, sağlıklı çevreyi inşa etmeye devam edeceğiz. Osman Gazi, yanına Orhan’ı alarak uzaktan Bursa’yı seyretmiş ve bir vasiyette bulunmuş: Ey oğul, beni Bursa’da gümüşlü kubbenin altına defnedin bir süre sonra Orhan Gazi Bursa’yı fethetti, Osman Gazi’yi şu andaki türbeye defnetti. Bursa, Osmanlı’nın ilk şehri ve başkentidir. Osmanlı’nın da Cumhuriyet’in de gözbebeğidir Tarihin, yeşilin içe geçtiği eşsiz bir şehirdir. Bursa’ya haksızlık tarihe haksızlıktır.

'GÖKDELENLER İSTEMİYORUZ'

Binaları yıkacağız dimi? Burada bir sıkıntı var mı? Yok Çevre Bakanıma sesleniyorum: Buralarda yapacağımız binalar kibrit kutusu gibi binalar olmayacak. Osmanlı-Selçuklu mimarisiyle olacak. Zemin artı 5 katı geçmeyecek. Öyle gökdelenler falan istemiyoruz. Tüm çevresindeki peyzaj düzenlemesiyle buralarda oturanlar ‘Oh be Allah’a hamdolsun. Özlediğim evimize kavuştuk’ diyecek Gecekondularda çarpık yapılarla bizim mimarimize uymayan planlarla Bursa özünden uzaklaştırıldı. Böyle gelmiş böyle gider demeyeceğiz. Bir yandan modern Bursa inşa ederken bir yandan da tarihi yeniden gün yüzüne çıkaracağız.Geleceğe Bursa gibi marka şehirlerle yürüyeceğiz.


MURSİ'YE TAHAMMÜL EDEMEDİLER


Kardeş ülke Mısır’da hepimizi üzen, yaralayan, acılara sevk eden gelişmeler yaşanıyor. 25 Ocak 2011’de Mısır’da bir halk devrimi gerçekleşti. Mısır demokrasiye ilk adımını attı
Bu bir uyanıştı. Aslında bu otokratik, dayatmacı, dikta rejimlerinin yıkılışıydı. Bu, barışa selamdı. Bu selamı almayan, gözü olduğu halde görmeyenler vardı. 70 yıl süren diktatörlük sona erdi. Mısır halkı yöneticilerini andıkta belirlemeye başladı. Ramazan’dan önce askeri darbe yapıldı 70 yıl otokratik rejime sabredenler bir yıl yüzde 52 oy ile işbaşına gelen Sayın Mursi’ye tahammül edemediler Bu dünyada biz demokratız diyenlerin ikiyüzlülüğünü gösteriyordu. Aslında bunlar demokrat değildi. Bunlar kendilerine kukla olacak rejimleri istiyorlardı Mursi yönetimi yolsuzluklara son verecekti, Mısır yeniden ayağa kalkacaktı. Ama buna bir yıl tahammül edemediler Ama dediler. Neymiş ama? Mursi herkesi kucaklamadı
Herkesi kucaklamadı diyenler kendisine darbe yapan Sisi’yi genelkurmay başkanlığına getiren kim? Mursi…

Dünyaya sesleniyorum, bunun neyini inkar edeceksiniz?

Milli Savunma Bakanlığı’na getirdiği kişi darbeyi yapıyor. Tabii bunların arkasında olanlar var. Bu darbeyi yapanlar halkın oyunu yok saydılar. Kendi halklarını hunharca katletmeye başladılar. Binlerce Mısırlı ne yazık ki askeri darbecilerin tankları karşısında şahadete doğru yola çıkıyorlar. Belki dün bazı TV’lerde izlediniz. Bir Mısırlı tankın karşısına çıkıyor. Elinde Molotof yok, silah yok, taş yok. Kendisine ateş ediliyor. O, orada şahadet şerbetini içiyor. Elinde belki de yaşını doldurmamış olan bir yavru da şahadet şerbetini içiyor.

MURSİ’YE TÜRKİYE VE KATAR DESTEK VERDİ SADECE

Mursi yönetimine o bir yıllık dönemde Türkiye ve Katar’dan başka destek veren ülke yoktu. Darbe yönetimine darbeyi yaptıktan sonra 16 milyar dolar destek geldi.

Darbe yönetimine 16 milyar dolar desteği verenler bana sorarsanız onlar darbe yönetiminin ortaklarıdır. Çünkü kişi arkadaşlarıyla beraberdir. Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu.

600 ŞEHİT

Önceki gün ve bugün yapılan katliamdaki şehitlerin sayısı 600. Namaz kılarken 53 kardeşimizi şehit ettiler.

Acaba bu nasıl Müslümanlık? Ben Müslümanım diyor. Kimi şehit ediyorsun? Müslümanı. Çocuklara kadınlara acımasızca ölüm yağdırdılar. Asla şiddete başvurmayan, seçilmiş cumhurbaşkanlarının serbest bırakılmasını isteyenler kurşun yağdırdılar. Buradan telin diyorum, lanetliyorum.

HANİ GEZİ MEDYASI VARDI YA

Camilere, kiliselere yapılan saldırıları da şiddetle kınıyorum. Oyuna bakın. Müslüman Kardeşler kiliseleri koruma altına alıyor ve Gezi medyası vardı ya malum uluslararası medya orada ne varsa burada da onlar var. Bunlar şimdi Müslüman kardeşler 30 kilise yaktı diyor. Halbuki kiliseyi koruma derdinde onlar. El Fetih Camii kuşatma altında. İnsanların ibadethanesi masumdur. Suriye’de de Mısır’da da camilerimizi yaktılar, yıktılar.
Ha Beşar, ha Sisi… Bunların birbirinden farkı yok.

MISIR’DA DEVLET TERÖRÜ VAR

Bütün bunlar yerde kalmayacaktır. Türkiye içinde ve dünyada Türkiye’nin Mısırla ilgilenmesinden rahatsız olanlar var. Türkiye Mısır’a sussun istiyorlar. Türkiye konuştukça birileri vicdanlarıyla baş başa kalıyor ve bundan rahatsız oluyorlar. Dünyaya sesleniyorum: Batı’ya, Körfez’e, İslam dünyasına sesleniyorum. Oradaki şehitleri terörist ilan edenler var. Ellerinde silah olmadığı halde ‘oyumun namusunu istiyorum’ diyenler var. Ama onlara terörist olarak hitap edenler var. Şu anda Mısır’da devlet terörü icra edilmektedir. Şu anda Mısır’da iki ayrı tablo var. Bir tablo firavunun izinde gidenler, bir tablo da Musa’nın izinden gidenler… Tarih bunu böyle anacak.

BM GÜVENLİK KONSEYİ’NİN ÜYELERİNİ TEK TEK ARADIM


Bizi bölmek isteyenlere siz meydanlarda en güzel cevabı verdiniz. Bundan sonra da en güzel cevabı vereceğinize inanıyorum. Biz vicdanları rahatsız etmeye devam edeceğiz.
Şahsım olarak BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyelerinin hepsini aradım. Avrupa ülkelerinden bazılarını ben, bazılarını Dışişleri Bakanım aradı. Görüşmelerimiz devam ediyor. Herkes sussa biz susmayacağız.Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Dedeağaç, Gümülcine bizim için neyse İskenderiye’de işte odur. Mısır’dan yüz çevirirsek Bursa’da Osman Gazi’nin huzuruna varamayız.

AMERİKA KISMEN KINADI


BM’nin, Güvenlik Konseyi’nin şu anda aynaya bakacak yüzü kalmamıştır. Toplandılar, Mısır’daki gelişmeleri kınayamadılar bile. Sadece Arjantin bir kınamadan bahsetti. Amerika kısmen

Ama bazı ülkeler var ki ilişkilerini dondurdu. Hollanda’ya, Danimarka’ya teşekkür ediyorum
AB’nin aynaya bakacak yüzü kalmamıştır. Bugün Mısır’a susanlar yarın sıra kendilerine geldiğinde konuşamazlar. Mısır’daki darbeye darbe diyemeyenler sıra başka ülkeye geldiğinde seslerini çıkaramazlar

BUGÜN MISIR, YARIN BELKİ TÜRKİYE


Bugün Mısır, ama yarın başka ülke belki Türkiye’yi karıştırmak isteyecekler
Çünkü bu bölgede güçlü bir Türkiye istemiyorlar
Kalkınmış bir Türkiye istemiyorlar
Unutmayın herkesin tuzağı vardır. Ama en büyük tuzak kudret sahibi olan Allah’ın tuzağıdır
Birbirimize güvenerek oyunları altüst edeceğiz

MISIR VE SURİYE’DEN DUALARINIZI EKSİK ETMEYİN

Ben sizleri şu etnik kavimden dolayı değil ister Kürt, Türk, Boşnak, Arap, roman olun, sizi yaradandan ötürü seviyorum.

Çünkü biz şunu biliyoruz. Halka hizmet hakka hizmettir.

2002’den beri Türkiye’yi nereden nereye getirdiğimizi biliyorsunuz. 2023’e hep beraber Türkiye’yi ilk 10’a sokarak taşıyacağız.  Bir kardeşiniz, Başbakanınız olarak Mısır’dan, Suriye’den dualarınızı eksik etmeyin. 100 bin Suriyeli Suriye’deki diktatör tarafından şehit edildi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler