Bugünkü varlığımızın temel taşı

30 Ağustos’un önemini anlatan tarihçiler, büyük zaferin tüm dünyayı etkilediğini söyledi

Bugünkü varlığımızın temel taşı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 29.08.2018 - 20:24

30 Ağustos’un önemini tarihçiler anlattı.

Tarih bizi affetmez

Prof. Dr. Hakkı Uyar: Viyana önlerinden Sevr’e nasıl geldiğimiz meselesi bugün tekrar sorulması gereken bir soru olarak ortada duruyor. Aslında Cumhuriyeti kuran kurucu kadro, başta Atatürk olmak üzere bunun analizini yapmıştı. Tarım toplumuna, geleneksel kurumlarına dayalı sosyal, ekonomik ve siyasal yapıyı yıkarak modern bir toplum yaratmayı önlerine hedef olarak koydular. Topyekûn modernleşmeyi benimsediler. Toplum eğitimine yöneldiler, endüstri devrimine giriştiler. Nitekim 1923’te Mustafa Kemal, Yeni Türkiye’nin Osmanlı gibi fetihçi bir devlet olmayacağını, bir iktisat devleti olacağını hedef olarak önümüze koydu. Toplumsal motivasyon ile çalışmak, hedefe gidişin araçları olarak gösterildi. Anadolu’yu yurt edinmek kolay olmadı. İş Malazgirt’te başladı ama Haçlı Seferlerinden tutun da Moğol istilasına kadar pek çok saldırı def edildi. En son 1878’den 1918’e büyük toprak kayıplarıyla Mondros ve Sevr’e gelindi. Elden İzmir de İstanbul da çıktı. 26 Ağustos 1071 olmasaydı Anadolu vatan olmazdı ama 26 Ağustos 1922 olmasaydı Anadolu vatan olarak kalmazdı. İzmir’in fethini, İstanbul’un fethini kutlayalım. Ancak İzmir’i, İstanbul’u kurtaran lideri, Atatürk’ü unutmayalım. Geçmişe sahip çıkıyoruz derken Türkiye Cumhuriyeti’ni öksüz ve yetim bırakmayalım. Fethedeni hatırlayıp kurtaranı unutursak tarih bizi affetmez.

Ezilenlerin umudu

Prof. Dr. HALE ŞIVGIN: Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Osmanlı Devleti dağılmış, Türklerin elinde yalnızca Anadolu coğrafyası kalmıştı. Batılı emperyalistler Türkleri Anadolu’dan da atmak yani Şark Meselesi’ne son noktayı koymak istiyorlardı. Paris Barış Konferansı’nda anlaşmaya vardıkları konu bu devletin parçalanıp yok edilmesi, Türklerin yeterince ezilip mümkünse Anadolu’dan atılması idi.

Bunu Sevr Anlaşması ile gerçekleştirdiklerini düşündüler ancak hesap etmedikleri bir şey vardı; Türk tarih geleneği. Türk tarihinde nerede bir Türk devleti yıkılmaya yüz tutmuşsa yeni bir Türk devletinin kuruluş hazırlıklarının başladığı görülür. İşte 30 Ağustos Zaferi yeni bir Türk devletinin kuruluşunun yolunu açmıştır. Mustafa Kemal liderliğinde Türk Milleti’nin kazandığı büyük zafer doğrudan doğruya emperyalizmin yenilgisiydi. Doğunun ezilen insanları özellikle Hindistan halkları Türkiye’nin bağımsızlık davasını kendi davaları gibi benimsemişlerdi. Bu zafer sadece Türk Ulusuna bağımsızlık, özgürlük yolunu açmakla kalmıyor, tüm uluslar için yeni bir çağ açıyordu. Asya ve Afrika’nın ezilen ulusları Türk Zaferini kendi zaferleri gibi coşkuyla alkışladılar. Bu ülkelerin bağımsızlık mücadelelerinin 30 Ağustos 1922 Türk Zaferi’yle başladığını söylemek yanlış olmaz.

Lozan’a giden yol

Dr. ORHAN ÇEKİÇ: Tarihte pek az savaş 26 Ağustos günü başlayıp 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile sonuçlanan zafer kadar önemli sonuçlar doğurmuştur. Gerçekten de bu savaşın kaybedeni sadece Yunanistan olmamış, yanı sıra 1. Dünya Savaşı’nın tüm galiplerinin Anadolu üzerinde kurdukları hayaller de Ege’nin mavi sularına ebediyen gömülüp gitmiştir. Ayrıca Osmanlı Devleti’nin çökmesi ve teslim olması anlamına gelen Mondros Ateşkes Antlaşması da tüm hükümleriyle ortadan kaldırılmış, yerine Mudanya Ateşkes Antlaşması İsmet Paşa tarafından tüm işgalcilere işte bu zaferin sonucu olarak dikte edilmiştir. Böylece Lozan’a giden yol Mudanya’dan geçmiştir ve Lozan’da, 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin bir meyvesi olarak tam bağımsız, yeniden egemen, çağdaş, laik, sosyal bir hukuk devleti niteliğinde, yepyeni bir Türk Devleti kurulmuştur. Bu devletin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk sadece devleti kurmakla kalmamış, ardı ardına yaptığı devrimlerle bugünkü çağdaş kimliğimize kavuşmamızı da sağlamıştır. 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi de kuşkusuz Türklerin tarihinde önemli bir yer tutar. Her iki 26 Ağustos da bizimdir ama 26 Ağustos 1922, bugünkü varlığımızın temel taşıdır ve bu gerçeği hiçbir güç değiştiremez.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler