"Bundan sonra bizden iyi niyet beklemesinler"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır'da 13 askerin şehit edilmesi sonrası yaptığı ilk değerlendirmede bu kötü niyetli davranışların üzerine terör örgütünün de siyasi uzantılarının da kendilerinden iyi niyet beklememeleri gerektiğini söyledi.

Bugüne kadar bütün iyi niyetli yaklaşımları sergilediklerini kaydeden Erdoğan bu gayri samimi yaklaşımlarla pazarlığa oturmayacaklarını söyledi. Erdoğan şöyle devam etti:
"Eğer bunlar bir barışı istiyorlarsa talep ediyorlarsa, yapacakları tek şey vardır o da şudur: Bir defa terör örgütü silahı bırakacaktır. Silahı bırakmadıkları sürece ne operasyonlar durur ne de bu süreç farklı bir noktaya doğru gider. Bundan sonraki süreç çok daha farklı stratejilerle farklı uygulamalarla kendini gösterecektir. Bunu onların da bilmesi lazım. Çünkü burada bizler iktidar olarak milletçe bu yola çıktıktan sonra şunu bilmeleri lazım. 780 bin kilometrekare üzerinde kesinlikle herhangi bir ameliyata operasyona biz müsaade etmeyeceğiz. İki bizim tek millet anlayışımız üzerinde farklı yaklaşımlara biz hiçbir zaman müsaade etmeyiz. Bir defa bu ülkede benim Kürt kökenli vatandaşlarım azınlık statüsünde değildir. Biz geldiğimizden bu yana 3 şeyi başardık. Ret politikalarını yok ettik. İnkar politikalarını yok ettik. Asimilasyon politikalarını da yok ediyoruz. Ben seçim öncesi bir ifade kullandım. Bu ülkede artık Kürt sorunu yoktur. Bu ülkede PKK sorunu vardır. Kürt kökenli vatandaşlarımın da sorunları vardır. Bu sorunların çözümünde yine en büyük katkıyı biz verdik. Bundan sonra da yine biz vermeye çalışacağız."

"Ordu bugün daha güçlü"

Başbakan Erdoğan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "herkes tutuklu askerde moral bırakmadınız" sözlerinin hatırlatılması üzerine ise sert tepki gösterdi. Erdoğan, "Ben bunların hiçbirine katılmıyorum. Bir ordu savaşa girdiği zaman bunun içerisinde 100 tane 200 tane 300 tane bin tane burada siz kalkıp da biz moralsiziz bunun için bu savaşı kaybettik diyebilir misiniz? Böyle bir şey olur mu? Hele hele Türkiye Cumhuriyeti'nin Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bugün toplamda 600 bini bulan aşan bir ordusu var ve bu orduyu biz NATO'nun içerisinde en güçlü ordu olarak savunuyoruz. Öyle konuşuyoruz. Burada moral bozuldu dediğimiz anda zaten bitersiniz ve terör örgütüne de tamamen malzeme verirsiniz. Şu anda ana muhalefet partisi başkanının da yaptığı budur. Tamamıyla terör örgütüne destek vermektir. Bugün daha güçlü olduğumuzu ifade etme günüdür. Bu nasıl bir siyasi anlayıştır. Böyle şey konuşulur mu? Böyle bir atıfta silahlı kuvvetlere bulunulur mu? Bizim güvenlik güçlerimiz düne göre bugün çok daha güçlüdür. Çok daha bugün farklı bir yaklaşımla olaylara yaklaşmaktadır. Ve bunun bedelini çok daha ağır ödettirecektir" diye konuştu.

Erdoğan, "Sınır ötesi operasyon olabilir mi" sorusuna ise "Bunlar önceden söylenerek yapılmaz. Gerekiyorsa bunların hepsi yapılır ve yapılacaktır" yanıtını verdi.
 

"Bunlar neyin özerkliğinden bahsediyor?"

Erdoğan, saldırıların yaşandığı saatlerde BDP'nin açıkladığı Demokratik Özerklik İlanı'nı ise "Bu onların kendi çalıp kendi oynadıkları bir tezdir" sözleriyle değerlendirdi. Erdoğan şunları kaydetti:
"Bu ülkede demokratik özerkliği olmayan kimse yoktur. Bunu söyleyenlerin hepsi parlamentodadır. Bu ülkenin en üst düzey yöneticileri arasında bunlar var mı var. Bu ülkede benim Kürt kökenli vatandaşım cumhurbaşkanlığı bile yapmıştır. Bunlar neyin özerkliğinden bahsediyor. Bunların hepsi sadece benim Kürt kardeşlerimi aldatmaktan başka bir şey değildir. Bunu bir defa böyle bilelim. Medya da bunu böyle takdim etsin. Bir defa bunun için Güneydoğu Doğu bu bölgelerde ağırlıklı olarak BDP, AK Parti'nin bürolarına karşı seçim sürecinde devamlı bombalarla taşlarla saldırıda bulunmuştur. Bunun sebebi var. Oradaki yalan yanlış ifadeler yalan yanlış politikalarla yapmak istedikleri karşısında oyunu bozanın ak parti olduğunu gördükleri için. Onun için ne yılacağız ne yorulacağız. Yola kararlılıkla devam edeceğiz. Bu noktada kimse bizden farklı bir taviz, demokrasinin dışında hukukun dışında beklemesin."