Büyükanıt'a protesto
Beykent Üniversitesi'nde bir konferansa katılan eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt 2 öğrenci tarafından protesto edildi.
Beykent Üniversitesi’nde düzenlenen panele konuşmacı olarak katılan Genelkurmay Eski Başkanı Yaşar Büyükanıt iki kişi tarafından protesto edildi.
Beykent Üniversitesi'nde ‘Terörle Mücadelenin Hukuki Yönleri’ konulu panele katılan Genelkurmay Eski Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt konuşması sırasında biri kadın 2 kişi, protesto gösterisinde bulundu.
Dinleyici bölümünde yer alan göstericiler ayağa kalkarak, "Amerika Defol, bu vatan bizim" şeklinde slogan attı. "Emperyalizme hayır" yazılı pankart açan göstericilere Büyükanıt'ın korumaları ile üniversitenin güvenlik görevlileri müdahale etti. Halk Cephesi üyesi olduğu öğrenilen göstericiler yaka paça salondan dışarı çıkarıldı. Üniversite kapısı önüne bırakılan göstericiler, bir süre daha slogan attıktan sonra uzaklaştı.
Büyükanıt'ın açıklamaları
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Türkiye'nin sıkıntılı bir dönemden geçtiğini ve şu anda yargının el attığı olaylar bulunduğunu belirterek, ''Takdir edersiniz ki yargı orada devam ederken, devam eden bir olay hakkında benden bir yorum beklemeniz doğru bir yaklaşım olmaz'' dedi.
Terörle mücadelenin iki boyutu olduğunu, bir tarafta teröristlerin, diğer tarafta güvenlik kuvvetlerinin bulunduğunu kaydeden Büyükanıt, kural ve hukuk tanımayan teröristlerin mücadele biçimlerinin şiddete dayandığını, terörle mücadele eden unsurların hukuk içinde kalmasının ise bir zorunluluk olduğunu anlattı.
Büyükanıt, terörle mücadele eden güçlerin hukuki boyutları çok iyi bilmesi, hukuku yönlendirenlerin de terör ve terörle mücadelenin aynı şekilde farkında olması gerektiğini kaydederek, terörle mücadele edenler ile hukuku yapanların ortak bir payda oluşturmasının önemini vurguladı. İnternetle ilgili yapılan düzenlemelerde Terörle Mücadele Kanununda bulunan düzenlemelerin yer almadığını anımsatan Büyükanıt, dolayısıyla internet mecralarının teröristler tarafından kullanıldığını anlattı.
Jandarma ve polisin aynı görevi yaptığını ancak yetkilerinin farklı olduğunu ifade eden Büyükanıt, kanunlara ilişkin Cumhuriyet savcılarının uygulamada yaptıkları farklı yorumların da bulunduğu ancak bunun kanunların muğlak yapılmasından kaynaklandığını dile getirdi. Kırsal alanda terör örgütü mensuplarıyla karşılaşan askeri birliklerin takip sırasında adli arama yetkisi konusunda sıkıntılar yaşadığını ve bunun bazen teröristlerin kaçmasına neden olduğunu da örneklerle anlatan Büyükanıt, Terörle Mücadele Kanunu'na, askeri birliklerin yetkilerine ilişkin ek madde konulması gerektiğini söyledi.
Terörle mücadelenin futbol sahasında değil, güçlü arazi koşullarında icra edildiğini vurgulayan Büyükanıt, durdurma ve kontrol yetkisinin kapsamıyla ilgili yaşanan sorunlara da işaret etti. Büyükanıt, ''Terörle mücadelede dahi hukuk içinde kalınması gerekir. Ancak yaşam hakları ve özgürlükler derken bu hakları terörist hakları haline çevirirsek, terörle mücadelede çok yara alırız'' diye konuştu.
Teröristlerin internet ortamında yürüttükleri faaliyetlerin sonlandırılması amacıyla internet ortamının düzenlenmesi gerektiğine vurgu yapan Büyükanıt, teknolojinin insanların yaşantısını kolaylaştırdığını ancak bu önemli alan kötüye kullanıldığında tehdit olarak algılanması gerektiğini kaydetti. Dinlemeler konusundaki kanuna da işaret eden Büyükanıt, her gün gazetelerde yer alan dinleme haberlerine de dikkati çekti.
''Sınırsız dinlemeleri kanun maddelerinin neresine yerleştireceğiz'' diyen Büyükanıt, bu konuya ilişkin kanun olduğunu ama işletilmediğini anlattı. Terörle mücadelenin uluslararası hukuk boyutuna da değinen Büyükanıt, terörizmin önlenmesi konusunda bu sözleşmelerin de işletilmediğini söyledi. BM'de terörizmin henüz bir tanımının yapılmadığını belirten Büyükanıt, Hamas'ın İsrail'e göre terör örgütü, Suriye'ye göre ise iyi olduğu örneğini verdi.
Büyükanıt, bir devletin ''terörist'' olarak tanımladığını bir başka devletin ''özgürlük savaşçısı'' olarak tanımlayabildiğini kaydederek, terörizmle küresel mücadelenin zorluğuna dikkati çekti. Avrupa'da terör örgütünü simgeleyen bez parçaları açarak konvoylar oluşturulduğunu, buna kendisinin de 2004'te Brüksel'de tanık olduğunu anlatan Büyükanıt, bu konvoydakilerin sivil olduğu için kendisini de selamladığını ifade etti.
Benzer bir olayı İngiltere ziyaretinde de yaşadığını dile getiren Büyükanıt, o dönemde İngiltere Savunma Bakanlığı önünde terör örgütü yandaşlarının bir kısmının Hitler, bir kısmının da kendi maskesini takarak gösteri yaptığını kaydetti. O sırada ziyaret ettiği bakanın kendisine, ''Siz Avrupa'nın terörü desteklediğine inanıyor musunuz?'' sorusunu yönelttiğini ifade eden Büyükanıt, kendisinin de bakana camdan dışarıyı gösterdiğini belirtti.
''Bir terör örgütü dışarıdan destek almadığı takdirde varlığını katiyen devam ettiremez'' diyen Büyükanıt, PKK'ya da silahların dışarıdan geldiğini belirtti. Terörle mücadeleyi hukuk içinde yürütmek gerektiğini vurgulayan Büyükanıt, ''Sokaklarda polise, jandarmaya saldırı olurken Apo posterleri açılırken, evlatlarını teröre kurban verenler, 'Hangi hukuktan bahsediyorsun sen' demez mi?'' şeklinde konuştu. PKK'nin varlığını devam ettirmesinde içerideki işbirlikçilerinin de rolü olduğunu ifade eden Büyükanıt, bir teröristin dağda kalması için düzdeki 10 kişiden destek görmesi gerektiğini söyledi
Konuşmasının ardından bir gazetecinin ''Şu an birlikte görev yaptığınız bazı askerler gözaltında ya da tutuklandı. Bu olaylara nasıl bakıyorsunuz?'' sorusu üzerine Büyükanıt, buraya önemsediği bir konuda düşüncelerini paylaşmak için geldiğini vurguladı.
Büyükanıt, ''askerin ne kadar hukuk bilmesine ihtiyaç varsa, kanunları yapan hukukçuların da terörü ve terörle mücadeleyi bilmesi gerektiğini'' ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti: ''Türkiye, sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Şu anda yargının el attığı olaylar var. Takdir edersiniz ki yargı orada devam ederken, devam eden bir olay hakkında benden bir yorum beklemeniz doğru bir yaklaşım olmaz. Türkiye istikrarlı bir ülke olmalı. Bu tür sıkıntılardan kurtulmalı. Enerjisini daha çok Türkiye'yi ileriye götürecek sahalara yansıtmalı.''
''Bir şafak vakti polisler sizin kapınıza da gelse ne yaparsınız?'' sorusunu yönelten gazeteciye Büyükanıt, ''Sana gelseler sen ne yaparsın?'' şeklinde yanıt verdi.
En Çok Okunan Haberler
- Op. Dr. Dericioğlu başında poşetle ölü bulundu
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Suriye'nin yeni başbakanından ilk açıklama
- ‘Hepinize test yapalım, bakalım kim ne kadar geçiyor!’
- Erdoğan'ı protesto eden gençlere işkence iddiasına yanıt