Çadırda yaşam başladı

Türk Kızılay'ı tarafından atıl haldeki eski TEKEL binasının bulunduğu alanda dün sabah başlatılan çalışma ile 42 çadır kuruldu. Bu arada, dün akşam saatlerinde 11 Suriyelinin daha Türkiye'ye geldiği, böylece Türkiye'ye sığınanların sayısı 263'e yükseldi.

Yaklaşık 20 saat süren çalışmayla oluşturulan ''çadır kentte'', Suriyeli yurttaşların yiyecek ihtiyaçlarının karşılanması için de yemekhane oluşturuldu.

Akdeniz Afet Yönetim Merkezi Bölge Müdürü Günay Savaşlı, kurulan çadırlarda yatak ve battaniye bulunduğunu söyledi. Savaşlı çalışmalara devam ederek, çadır sayısını 60'a çıkartacaklarını belirtti.

Günay Savaşlı, ayrıca, Suriyeli misafirlere 3 öğün sıcak yemek dağıtılacağını ifade etti.

Bu arada 263 Suriye yurttaşı da önceki akşamdan bu yana kaldıkları Fehmi Dinçer Spor Salonu'ndan geniş güvenlik önlemleri altında gece saatlerinde otobüslerle getirildikleri ''çadır kentte'' güne başladı.

Yaklaşık iki gündür zorlu bir süreç yaşayan ve akıbetlerinin ne olacağını merak eden Suriye yurttaşları, çadır kentin kurulduğu alanda gezerek vakit geçirmeye çalışıyor.

''Çadır kentte'' en çok dikkati, olan bitenden habersiz çadırların arasında koşuşturup oyun oynayan çocuklar çekiyor. Sayıları 61'i bulan çocukların bazılarının ise yüzlerinde yara olduğu görüldü.

Suriyeli 44 kadın da vakit geçirmek ve dertlerini paylaşmak için çadırlar arasında misafirliğe gidiyor.

''Türkiye'den ayrılmak istemiyoruz"

''Çadır kentte'' yaşayan kadınlardan 5 çocuk annesi Meryem Fedo, çocuğuyla yaptığı açıklamada, Türkiye'ye Suriye'nin Lazkiye kentinden geldiklerini söyledi.

Ülkesinde bir zulüm yaşandığını ve buna maruz kalmamak istediklerini anlatan Fedo, çocuklarının özgür bir ortamda büyümesini istediğini vurguladı.

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın ülkeyi terk etmesini istediklerini belirten Fedo, şöyle konuştu:

''Türkiye'den ayrılmak istemiyoruz. Esad'ı istemiyoruz. Kadınlar tecavüze uğruyor. Baskı altında kaldık. Yeter. Kadın olarak okumak istedik, okutmadılar. Türkiye'de kalacağız. Bizi koruyun. Buradan ülkemize gönderildiğimizde boynumuzu kesecekler.

Eşim iş bulursa yemek yeriz yoksa aç yatıyoruz. Ailelerimizi evlerimizi terk ettik geldik.

Yurdumuzda huzur barış ve özgürlük istiyoruz.''