Çankaya'da Bütün Çocuklar Barış İçerisinde Büyüyor...
Cumhuriyetle yaşıt olan Çocuk Bayramı’nın bu yıl 87. yılını kutluyoruz. Cumhuriyetin ilk yıllarında oluşturulan modernleşme ve çağdaşlaşma projesi içerisinde çocukların da ayrı bir yeri vardı şüphesiz. Bu anlayış çocuğun toplumun bir bileşeni olarak birey olduğunun bilincine varmasını, gelecek kuşağı oluşturacak bireyin sağlıklı gelişiminin gerekliliğini önemle savunmuş ve bu anlayışın bir göstergesi olarak dünyada bir ilke imza atılarak Ulusal Egemenlik Bayramı Çocuk Bayramı ile birleştirilmişti.
Yine Cumhuriyet’in ilk yıllarında hedef olarak ortaya konulan modernleşme çabalarının bir uzantısı olarak, çocuğa tanınan ve toplumun gündemine taşınmasını sağlayan bu atılım, eğitim ve kültürel, sanatsal imkânlar teşvik edilmişti.
Her çocuğun modern araç-gereç ve yöntemlerde aldığı yeni eğitim, tiyatro, bale, müzik, spor gibi çocuğun yaratıcılığını geliştireceği alanlarla desteklenmişti.
Çocuk hakları
Cumhuriyet’in ilk yıllarında oluşturulan çocuğun bir birey olarak sağlıklı gelişimini öngören bu yaklaşım, dünyada yıllar sonra yankı bulabildi ve Çocuk Hakları Evrensel Bildirgesi 20 Kasım 1959’da Bileşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edildi. Çocuk Hakları Evrensel Bildirgesi daha iyi bir yaşam kalitesi için özgürlük içinde toplumsal gelişimi hedefleyerek, çocuğun birey olarak haklarını tanımlamaktadır.
Başta aile içi şiddet olmak üzere çocuk istismarlarının arttığı ve çocuğun birey olduğunun unutularak, onların “uslu” çocuk kalıbına sokulmaya çalışıldığı günümüz dünyasında yaşanan ekonomik krizler, toplumsal yozlaşmalar, siyasi gerilimler, özelleştirme ile birlikte gelen temel haklardan yoksunlaşmalar, çocuğun sağlıklı gelişimini, dolayısıyla toplumsal gelişimi de etkiliyor.
Bu anlamda Çocuk Hakları Evrensel Bildirgesi’ni tekrar gözden geçirmekte yarar var. Bildirgede çocuğun “fiziksel, zihinsel, ahlaki, ruhsal ve toplumsal olarak sağlıklı normal koşullar altında özgür ve onurunun zedelenmeyecek şekilde yetişmesi”, “genel kültür ve yeteneklerini, bireysel karar verme gücü, ahlaki ve toplumsal sorumluluğu geliştirecek ve topluma yararlı bir üye olmasını sağlayacak eğitim hakkı”, “çocuklara yeterli beslenme, barınma, dinlenme, oyun olanakları ile gerekli tıbbi bakım sağlanması” gibi gereklilikleri yer alıyor.
Çocuk işçiler
Peki, bugün Türkiye’de çocukların birey olarak hakları ne çerçevede değerlendiriliyor? Üzülerek belirtmek gerekir ki kanunen suç teşkil etmesine rağmen ağır koşullarda çalışan çocuk işçilerin sayısı, sokak çocuklarının sayısı hiç de azımsanacak bir boyutta değil.
Gelir durumu düşük olan ailelerde yetişen çocuklar beslenme, barınma, dinlenme, oyun ve eğitim gibi temel haklardan mahrum olarak yaşıyor ya da bu konularda kısıtlı imkânlarla “hayat mücadelesi” sürdürüyorlar. Gelir durumu yüksek olan ailelerin çocukları ise okul-ev-dershane üçgeninden çıkamadan, bireysel haklarından bihaber yaşamaya devam ediyorlar.
Bu tablo içerisinde biz yetişkinlere düşen görev, çocuğun temel haklarını sağladıktan sonra, özgüvenleri yerinde bireyler olarak yetiştirecek, yaratıcılıklarını ortaya çıkaran, onların renkli dünyalarını, kalıplar içindeki sınırlarımızı genişletmeye yardımcı olacak şekilde teşvik eden yöntemler geliştirmektir.
Çankaya Belediyesi, son dönemlerde oluşan sosyal adaletsizlikleri en aza indiren, her çocuğun yararlanabileceği ve özellikle yoksul mahallelerde yoğunlaşan, etüt, sanatsal etkinlikler, kent içi geziler, müze gezileri, atölye çalışmaları, yaz okulları, 3-6 yaş çocuklara yönelik masal odaları çalışmalarını, Toplumsal Dayanışma Merkezlerinde çocukların her hakkını yeniden tesis etmek üzere, organize etmektedir.
Yüzlerce çocuğun okulöncesi eğitim gördüğü kreşler, çocuk koroları, çocukların yalnızca temel haklarında yaşanan adaletsizliği ortadan kaldırmaya yönelik değil, aynı zamanda çocukların geniş bir toplumun parçası olarak kişisel gelişimlerini, kültür, sanat ve bilimle sosyal ortamlarda karşılamaya yönelik projelerdir.
Şüphesiz çocuğa yönelik çalışmaların artması gerekmektedir. Ancak önce biz yetişkin bireyler çocuklarımıza temel haklarını sunabilmeli, sonra da birey olarak çocuğun verdiği kararlara saygı gösterebilmeliyiz.
Unutmayalım ki çocuklar hem ülke hem de kent demokrasisinin en önemli bileşenleri olmalıdırlar.
Tüm çocuklarının din, dil, ırk, renk, cinsiyet, milliyet, mülkiyet, siyasi, sosyal sınıf ayrımı yapılmaksızın tüm haklardan yararlandığı bir dünya yaratmak dileğiyle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun.
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği