Cemil Çiçek: Tezkereler yarın gelebilir
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Irak ve Suriye tezkerelerinin yarın Meclis'e gelebileceğini ancak içeriğini bilmediğini söyledi.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, TBMM'nin 24. Dönem 4. Yasama Yılı'nı değerlendirdiği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Tezkerelerin henüz gelmediğini belirten Çiçek, yarın gelebileceğini ancak içeriğini bilmediklerini ifade etti.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ
Anayasa değişikliği ile ilgili olarak Çiçek, "Eğer partilerimiz arzu ediyorsa, bu noktada bir mutabakat, kuvvetli irade varsa, cumartesi, pazar da çalışırız. Zaten yeteri kadar çalışma yapıldı. Anlaşamadığımız maddeler üzerinde bile, her bir madde için en az 3, 5 kez müzakere açıldı. Bunları, Meclis'in internet sitesinden takip edebilirsiniz. Sıfırdan başlıyor değiliz. Hangi madde üzerinde, ne düşünüldüğü üzerinde yeteri kadar çalışma var. 60 madde isteniyorsa 60 olur. Kısmi bir değişiklik isteniyorsa o da mümkün olabilir. Teorik olarak ona bir engel yok" diye konuştu.
"TEZKERELER YARIN GELEBİLİR"
Tezkerelerin henüz gelmediğini belirten Çiçek, yarın gelebileceğini ancak içeriğini bilmediklerini ifade etti.
"PARLAMENTO OLARAK CİDDİ BİR YIPRANMIŞLIK İÇİNE GİRİYORUZ"
İçtüzük değişikliği konusunda Çiçek, "Eğer bu çıkarılacak içtüzük 'şu partinin işine yarar, buna yaramaz' deniliyorsa 25. Dönem'e kalır, o tarihte başlar. Onun için bence en kolay, kestirme, kısa yoldan yapılabilecek düzenleme içtüzükle ilgilidir. Gerçekten buna ihtiyaç var. Farkında olmadan bu gerginlikler nedeniyle parlamento olarak ciddi bir yıpranmışlık içine giriyoruz. Parlamentonun hukukunu, itibarını korumak bizim asli görevimiz ve sorumluluğumuzdur. Bu parlamentonun, bu Meclis'in hepimizin kişiliğinden, onurundan daha öte, yüksek bir onuru, itibarı var. Buna yerli yersiz tartışmalarla gölge düşürüyorsak, kürsünün bu tarafında 'Yüce Meclis'i saygıyla selamlıyorum' deyip, öbür tarafta yüce lafıyla bağdaşmayacak, görüntüler, kavgalar, milletvekilinini itibarını, Meclis'in itibarını ciddi
ölçüde zedeliyor. Bunu hepimiz, görüyor, yaşıyoruz, hepimiz de şikayetçiyiz. Bunu düzeltelim. Muhalefet etkin denetimini yapsın. Bunun nasıl olacağı konusunda gittiğimiz parlamentolarda iktidar ve muhalefetten arkadaşlar uygulamalarını görüyor. En son ziyaretimde iki kamaralı bir parlamento, senato ve temsilciler meclisinde soru önergeleri nasıl yanıtlanıyor, gördüler, karşılıklı etkileşim içinde. Biz şimdi soruyu soracağız, cevabı belki 25. Dönem'e bile yetişmeyecek, anında yapmak lazım. Meclis'i kimse gözardı edemez, herkes gelip Meclis'te bilgi, hesap verecek. Herkes, kamuoyu neyin ne olduğunu öğrenecek, tercihini ona göre yapacak" dedi.
"MECLİS BAŞKANI, O PARTİNİN BİR PARÇASI, BU PARTİNİN POLİTİKASININ UNSURU DEĞİL"
Çiçek, "Hiç beni ilgilendirmediği halde, herkes kendi kafasına göre, 'Meclis Başkanı sorumlu...' Meclis Başkanı, o partinin bir parçası, bu partinin politikasının unsuru değil. Herkes talebini serbestçe yapar ama ben hukuka uyacağım. Hukuk ise en önce yazılı kurallardan ibaret. Bu yazılı kurallar bu işe cevaz vermiyor. Bunun yol ve yöntemini hep beraber tartıştık, konuştuk. Onun için içtüzük ihtiyacı çok açık ortadadır. Aksi halde bugün tartıştığımız konularda bir netice elde etme imkanı da olmayacaktır. Bunun en açık örneği, somut örneği soruşturma önergeleridir. Orada hem yargının yaptığı yanlışlık, keyfilik var, -kim ne derse desin-, buna karşılık İçtüzükte olmayan, Ceza Muhakemesi Kanunu'na, Ceza Kanunu'na, mevzuata aykırı bir çok talep. Bunların hepsini bir hukuk zeminine oturtmakta ciddi zorluk çekiyoruz. Bu dönem olmayacaksa bile hiç olmazsa 25. Dönem'e güzel bir miras bırakmış olalım. Bunu, Meclis'in itibarı açısından çok önemsiyorum" dedi.
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?