Cesur yürekli aileler

Lezbiyen, gey, biseksüel, travesti ve transeksüel (LGBTT) bireylerin aileleri Türkiye’de ilk defa kamera karşısına geçiyor ve hikâyelerini anlatıyor.

LGBTT ailelerin bir araya gelip örgütlendiği LİSTAG’tan (LGBBT Aileleri İstanbul Grubu) 5 anne ve 2 baba çekimleri süren “Benim Çocuğum” belgeselinde bir araya geliyor ve içinde yaşadıkları muhafazakâr, homofobik, transfobik toplumda yeniden nasıl anne ve baba olduklarını, aktivistliğe giden yolda çocuklarının mücadelesinde onların yanında cesurca nasıl durduklarını anlatıyor.

Can Candan’ın yönetmenliğini yaptığı ve bir LİSTAG gönüllüsü olan Metehan Özkan’ın ortak yapımcı olduğu belgeselin bitebilmesi için ise maddi desteğe ihtiyaç var.

Konya’dan Sivas’a yüzlerce ailenin LİSTAG’ta toplandığını söyleyen baba Ömer Ceylan sadece LGBTT ailelerinin değil, diğer insanların da algısını değiştirmek adına filmin önemini vurguluyor. “Türkiye’de cinsellikle ilgili konular konuşulmadığı ve öğretilmediği için nefret cinayetleri ve homofobi var” diyor.

Bir trans kadın annesi olan Pınar Özer ise çocuğunun tercihini iki yıl boyunca kabul edemediğini anlatıyor. “Onu ‘düzeltmeye’ çalıştım. Onu bir yandan kolluyor bir yandan da psikiyatr, cami, yatır ne varsa gidiyordum. Sonunda bir doktor, ‘çocuğun transeksüel, kabul et’ dedi. Hastane bahçesinde 16 yaşındaki erkek çocuğumu kaybettim. Aynı zamanda 16 yaşında kocaman bir kız çocuğum oldu. Çocuğumun penceresinden bakmayı, koşulsuz sevmeyi öğrendim. Bu belgeselde bizim başımızdan geçenleri kendine bile soramayan tüm anne - babalara ışık tutalım istedik.”

Onur yürüyüşleriyle başlıyor

2012 Haziran ayındaki onur haftasına yetiştirilmesi planlanan belgesel Mayıs 2011’de Türkiye ve New York’taki onur yürüyüşlerinin çekimleriyle yola çıkıyor. Belgeselin yönetmeni Candan, nefret cinayetlerinin ve homofobinin olduğu bir ülkede bu filmin yapılması gerektiğini düşünüyor ve “Film ebeveyn ve aile olmanın ne demek olduğunu yeniden tanımlayacak” diyor.

Projeye destek olmak ve bilgi için: www.listagfilm.com