Cezaevi mektupları (31.10.2012)
Tutuklu ve hükümlülerden gelen mektuplara sayfalarını açan Cumhuriyet, bugün de Deniz Kurmay Albay Ayhan Gedik'in "Sizin de başınıza gelebilir" başlıklı mektubunu yayınlıyor.
GÖN: AYHAN GEDİK
Deniz Kurmay Albay
3’üncü Kolordu Askeri Ceza ve Tutukevi
Hasdal-İstanbul
Sizin de başınıza gelebilir
Bu dava, içinde adil yargılama ve hukuk haricinde her şeyi ihtiva eden bir davadır. Balyoz yargılamasının amacı, gerçeği ortaya çıkarmaktan çok, kamuoyuna etki etmek ve TSK’yi itibarsızlaştırmaktır. Arkasında kimlerin olduğunu bilmediğim sahte delil üreten bir çetenin, kendisine zemin bularak, neticesinde bir hukuk katliamına sebep olduğu bir davadır.
Şöyle ki; savcılık tarafından tüm sanıkların tutuklanması isteği ve dava sonucunda mahkeme tarafından 325 kişiye ceza verilmesinde TÜBİTAK’ın 19 Şubat 2010 tarihli bilirkişi raporu esas alınmıştır. Bu raporda, suç unsuru olarak nitelendirilen “11, 16 ve 17 nu’lı CD’lerin içindeki dosyaların oluşturma ve son kaydetme tarihlerinin 2003 yılı ve öncesine ait olduğu ve CD’lere sonradan ekleme yapılmadığı sonucuna varılmıştır” ifadesi yer almaktadır. Bu ifade nedeniyle herkes tutuklanmış ve ceza almıştır.
Siz bir yazı yazıyorsunuz, sonra bunu bir CD’ye yazdırmak için bilgisayar tabiriyle bir CD yakıyorsunuz. CD’yi yaktığınız tarih de 2003 yılına ait, yani içinde ne varsa 2003 yılı ve öncesine ait olması gerekli; çünkü yakılmış CD’ye, ikinci bir kez yazdırma ihtimaliniz yok. Oysaki bu CD’lerin içinde 2004’ten tutun da 2009 yılına ait, 2003 yılında bilinmesi mümkün olmayan bilgiler var. Bu husus diğer tüm bilirkişi raporlarıyla tespit ve teyit edilmiş. Bu nasıl olabilir? Şimdi size soruyorum? Bir CD, 2003 yılında yazılmışsa, içinde 2004 ve daha ileriki yıllara ait bir bilgi, yazı vb. olabilir mi?
En bariz örnek Umut Ahmet Tarakcı’nın durumudur. Deniz Yüzbaşı Umut Ahmet Tarakcı’nın ismi, TÜBİTAK tarafından 2003 yılında oluşturulduğu ve sonradan ilave yapılmadığını belirttiği, suç unsuru olarak nitelendirilen 11 nu’lı CD içinde bulunan bir listede bulunmaktadır. Ancak, 2003 yılında böyle bir liste hazırlanmış olması mümkün değildir. Çünkü Umut Ahmet Tarakcı’nın ismi 2003 yılında sadece Ahmet Tarakcı’dır ve Umut ismini 12 Mayıs 2009 yılında mahkeme kararı ile almıştır.
Bırakın dini, imanı, bunların hiçbirinde Allah korkusu yok. Bunlar Müslüman değiller, cehennemde cayır cayır yanacaklar. Ben de mahşer gününde, görüleni ve görülmeyeni bilen Yüce Allah’ın huzurunda hepsinden mutlaka hakkımı, tırnaklarımla söke söke alacağım.
Benim başıma gelen bu haksızlıklar, sizin başınıza da gelebilir. Ailenizle evde otururken, kahvede çay içip sohbet ederken ya da işinizde çalışırken, asılsız iftiralarla sizin de suçlanmayacağınızın hiçbir garantisi yok.
Geleceği mutlu, huzurlu ve aydınlık olan bir Türkiye’de yaşamak dileğiyle...
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi