CHP anket firmalarını suçladı

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yüzde 1.8’lik bir oyla ilk turda seçimi göğüslemesi, CHP içinde “Çatı aday doğru muydu?” tartışmasını başlattı. CHP yönetimi, seçimin ilk turda kaybedilmesinden “tatilci - keyifçi seçmen”in yanı sıra AKP ile “işbirliği” yaparak, bilinçi olarak seçmeni sandıktan uzaklaştıracak oy oranları açıklayan anket firmalarını sorumlu tutuyor. CHP içindeki muhalifler ise tabanın tepkisine rağmen çatı aday Ekmeleddin İhsanoğlu’nun parti yönetimlerince dayatılmasına seçmenin “sandığa gitmeyerek” veya oyunu HDP’ye kaydırarak tepki verdiği görüşünü dile getiriyorlar.

CHP yönetiminde, cumhurbaşkanı seçiminin ilk turunda istediği sonucu alamamasına karşın İhsanoğlu’nun “doğru aday” olduğu görüşü egemen. Kulislerde İhsanoğlu’nun bundan sonraki süreçte CHP’de siyasete devam edebileceği ya da yeni bir siyasal oluşum içinde yer alacağı da konuşuluyor. Sonuçları Cumhuriyet’e değerlendiren Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, toplumu sandıktan soğutan en önemli etkenin yanlı seçim anketleri olduğunu söyledi. Erdoğan’a verilen oylardan, AKP oylarının bu seçimlerde artmadığının görüldüğünü ve yüzde 1.5 gibi bir oy farkıyla ilk turda seçimi aldığına dikkat çeken Toprak, “Ama bu seçimlerde Türk halkı Ekmeleddin İhsanoğlu gibi çok önemli bir seçeneğini kaybetti. İhsanoğlu, bir şanstı, kaybeden İhsanoğlu değil, Türkiye oldu” görüşünü dile getirdi. Alınan yüzde 40’a yakın oyun İhsanoğlu’nun “tanındıkça sevildiğini” ortaya koyduğunu belirten Toprak, “Oy kullanmayan, tatilci, keyifçi vatandaşlar, ne yazık ki üzerine düşeni yapmadı, ondan sonra da kurtarıcı arayışına giriyor, masa başında eleştiriler yapılıyor. Hem sandığa gitmeyip, hem de kendine mazeret aramayı doğru bulmuyorum. Eğer o seçmen sandığa gitseydi Erdoğan birinci turda çıkamayacaktı” dedi.

Anketçilere ihale iddiası

Kamuoyu şirketlerinin seçimler öncesinde yayımladıkları, Erdoğan’ı yüzde 55 ve üzeri gösteren anketlerin “bilinçli olarak kamuoyunu yönlendirme amaçlı” kullanıldığını belirten Toprak, “Masa başında anket yapan firmalar var, o firmaların sahada kimleri çalıştırdıklarını, sigorta primlerini kimlerin ödediğini merak ediyorum. Gidip hükümetten ihaleler alıp, iktidara şirin görünecek anketler yapıldı. Bu yönlendirme nedeniyle birçok seçmen de ‘nasılsa oyum bir şeyi değiştirmeyecek’ diyerek sandığa gitmedi” diye konuştu. CHP’nin “kalelerinde” adayına sahip çıktığını belirten Toprak,“Eğer kalelerde farklı bir sonuç çıksaydı, parti içinde tartışma olabilirdi. Ama sonuçlar İhsanoğlu’nun doğru tercih olduğunu ortaya koyuyor” dedi.

İhsanoğlu’na yeşil ışık

İhsanoğlu’na CHP’de siyaset kapısının açılıp açılmayacağı sorusu üzerine ise Toprak, “Ben şahsen İhsanoğlu’nun siyasette olmasını tercih ederim. O bilgi birikimini siyasette değerlendirmesini isterim. Siyasete girmek kendi tercihidir ama ben şahsen çok olumlu bulurum” yanıtını verdi.

Muhalefet kurultay bekliyor

CHP’de farklı kanatlarda olmalarına karşın, İhsanoğlu’nun adaylığına karşı çıkan muhalifler ise parti yönetiminin başarısızlığın faturasını ödemesi gerektiği görüşünde. CHP’de eski Genel BaşkanDeniz Baykal ve ekibi alınan sonuçları başarısızlık olarak değerlendiriyor. CHP’de Baykal’a yakın bazı milletvekilleri, alınan sonucun başarısızlık olduğu ve parti yönetiminin de bunun gereğini yapması gerektiğini savunuyor. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olduktan sonra bir genel seçim, bir yerel seçim ve son olarak bir cumhurbaşkanı seçimi yaşadığı ve hiçbirinde de partiyi memnun edecek sonuç alamadığı değerlendirmesini yapan Baykal ekibi, bunda partinin kendi kadrolarının dışlanıp, CHP tabanının zor kabulleneceği isimlerde seçim yarışına girilmesinin etkili olduğu ve bu durumun da partiyi “büyütmediği” değerlendirmesini yapıyor. Baykal’a yakın bir kurmay, Kılıçdaroğlu’nun bu durum karşısında kendisinin olağanüstü kongre talebinde bulunup, partinin “nasıl büyütüleceği”ni tartışmaya açması gerektiğini dile getirdi.

CHP’deki ulusalcı milletvekilleri de parti yönetiminin “hesap vermesi gerektiğini” savunuyor. İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, kendi web sitesinde seçim sonuçlarını değerlendirdiği yazısında, seçim sonuçlarının, İhsanoğlu’nu aday gösteren partilerin içinde “yeniden yapılanma” dönemini açacağına işaret etti. Çatı aday formülünün iki turlu seçim gerçeğine aykırı olduğuna işaret eden Güler, İhsanoğlu’nun oy getirmediği gibi, mevcut seçmenin de “kaçmasına” yol açtığına dikkat çekti. Güler, başarısızlıktan, İhsanoğlu’nu seçmene “dayatan” parti yönetimlerini sorumlu tuttu.

CHP Eskişehir Milletvkili Süheyl Batum ise sadece seçimin kaybedilmediğini, CHP seçmeninin de kandırıldığını söyledi. Başarısızlığın sorumlularının gereğini yapıp olağanüstü kurultaya gidilmesi gerektiğini belirten Batum, “Bu başarısızlığın sorumlusu kimse, Genel Başkan ise tabii ki olağanüstü kurultay olur” diye konuştu.