CHP, Ergenekon silahlarının peşinde

CHP Grup Başkanvekilleri Hakkı Suha Okay, Kemal Kılıçdaroğlu ve Kemal Anadol imzasıyla TBMM Başkanlığı'na sunulan araştırma önergesinin gerekçesinde, Ergenekon soruşturmasının her aşamasında, siyasi iktidarın gölgesinin ortaya çıktığı savunuldu.

Gerekçede, Başbakan ve dönemin Dışişleri Bakanı'nın açıklamalarının, soruşturma sürecinin siyasi iktidarca nasıl yönlendirildiğini gözler önüne serdiği, Başbakan'ın, ''Bu suçlarla ilgili olarak şu anda son olay gerçekten yürütme ile yargının gayet güzel bir dayanışma içerisinde bu işi yürüttüğünün ifadesi oldu'' açıklamasının, yargı ile siyasi iktidarın iç içe geçmiş ilişkilerinin itirafı niteliğinde olduğu ifade edildi.

Soruşturmanın gizliliği ilkesi ihlal edilerek, her aşamanın, ''yandaş basına servis edilmesinin, siyasi bir amaca ulaşmak için Ergenekon soruşturmasının bir araç olarak kullanıldığını'' ortaya koyduğu iddia edilen gerekçede, ''Dalga olarak adlandırılan gözaltı süreçlerindeki uygulamalar, gerçek suçluların yanında siyasi iktidar karşıtlarının da soruşturma kapsamına sokularak muhalefetin yok edilmesinin hedeflendiğine ilişkin kuvvetli kuşkuların ortaya çıkmasına neden olmaktadır'' denildi.

Gerekçede, 10. dalgadaki gözaltılara, kazılara işaret edilerek, halkı belli şartlanmalara yöneltmeye dönük psikolojik harekat yöntemlerinin uygulandığı görüntülerin ortaya çıktığı ifade edildi.

Saygın isimlerin, bütün gözaltı dalgalarında silahlı çetelerle yan yana getirilmesinin bilinçli, sistematik ve özel bir çabayı gözler önüne serdiği, gözaltı ve tutukluluk sürecinin, bir cezalandırma yöntemine dönüştürüldüğü belirtildi.


"Hukuk devletinin, polis devletine dönüşmesi"

Suç çetelerinin ve uzantılarının ortaya çıkarılarak, cezalandırılmasının, demokrasi açısından son derece önemli olduğu vurgulanan gerekçede, şu görüşlere yer verildi:
''Ancak, suç örgütleriyle mücadele ediyor görüntüsü altında, öç alma psikolojisi ile toplumun muhalif kesimlerinin sindirilmesine yönelik girişimler, çetelerin yok edilmesine değil, hukuk devletinin, polis devletine dönüşmesine hizmet eder. Geçmiş dönemlerde, kamu düzeni içinde yer alan, hukuk dışı, kendi çıkarlarına yönelik hareket eden, çete oluşumlarının varlığı bir gerçektir.

Ergenekon soruşturması kapsamında ele geçirilen silah, patlayıcı ve mühimmatlara ilişkin gerçeklerin ortaya çıkarılması hiçbir siyasi tartışmaya konu edilemez, edilmemelidir. Bu silah, patlayıcı ve mühimmatların kimlere ait olduğu, nerelerden temin edildiği, hangi eylemlerde kullanıldığı, hangi ülkelerde üretildiği ve ülkemize nasıl sokulduğu, hangi tarihlerde ve nasıl gömüldükleri, hangi amaçlara yönelik olarak kullanılmasının planlandığı gibi gerçeklerin derhal ortaya çıkarılması gereklidir. Ergenekon soruşturması kapsamında ele geçirilen silah ve patlayıcılara ilişkin gerçeklerin ortaya çıkarılması amacıyla Meclis araştırması açılmasını talep ederiz.''