"CHP, hedefimizi yüzde 20'lere çekti"

DSP Genel Başkanı Masum Türker, son günlerde CHP'nin söylem ve eylemleri nedeniyle seçmen eğiliminin değişmeye başladığını belirterek "Oy kayıpları yaşadılar ve bizim hedefimizi yüzde 20'lere çektiler" dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 29.05.2011 - 10:45

DSP Genel Başkanı Masum Türker, seçim çalışmalarını sürdürdüğü Düzce'de, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Türker, "CHP'nin Zonguldak'tan Mehmet Haberal'ı milletvekili adayı göstermesini nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusu üzerine, "Sayın Haberal'ın aday olmasına bir şey diyeceğimiz yok ama Ecevit'in milletvekili olduğu yerden aday olması kabul edilemez. Bunu tasvip etmiyoruz. CHP'nin ne pahasına olursa olsun seçimi kazanmak amacıyla yaptığı bu yanlışları tasvip etmiyoruz" dedi.

Türkiye'nin seçimlerle birlikte büyük bir karmaşanın içine çekilmek istendiğini belirten Türker, "AKP'nin 2023 diye vatandaşın önüne koyduğu vizyon, Türkiye'nin gelişme vizyonu değil, Türkiye'de çok eşliliği öngören bir vizyondur" diye konuştu. Türkiye'nin bölünmesi için ne lazımsa yapıldığını söyleyen Türker, bu bölünmenin altyapısını, dış güçlerin ve içerideki işbirlikçilerin el ele vererek gerçekleştirdiğini ifade etti.

Medyanın ise seçimlere yalnızca AKP, CHP ve MHP giriyor gibi gösterdiğini, bunun 'haksız' bir yaklaşım olduğunu dile getiren Türker, "Bu seçimde halk, halkın partilerini seçecek. Bugün Türkiye'de Atatürk Milliyetçiliği artık suç sayılır noktada. Biz Demokratik Solcular Atatürk Milliyetçiliğimizi, sosyal devlet anlayışımızı ve Cumhuriyet değerlerine sahip çıkma anlayışımızı sürdüreceğiz" dedi.

Türker, anket şirketlerinin açıkladığı oy oranlarının gerçeği yansıtmadığını ve iktidar partisinin oy oranının her geçen gün düştüğünü belirterek, DSP'nin oy hedefi konusunda yöneltilen bir soruyu da şöyle yanıtladı:

"Bizim hedefimiz ilk etapta yüzde 14'tü. Yalnız son 3-4 gün içinde CHP'nin Van'daki konuşmaları, Hakkari'de bayrak kullanılmaması, Atatürk Milliyetçiliği'nin arka plana itilmiş olması, laikliğin tartışılır hale getirilmiş olması, özellikle Anayasanın 174. maddesindeki devrim yasalarından birisi olan tekke ve zaviyelerin kaldırılmasının bir hata olarak CHP adayı tarafından dillendirilmesi, bugüne kadar Dersim isyanı veya Dersim katliamı olarak nitelendirilen olgunun bir yüzleşme ve hesaplaşma olarak CHP tarafından seçim bildirgesine konulması, Türkiye'nin ortak değerlerini ulusal bütünlüğünün harcını yok edecek bir yaklaşım oluşu dolayısıyla, halkın eğilimi değişmeye başladı. Bu yüzden oy kayıpları yaşadılar ve bizim hedefimizi yüzde 20'lere çektiler."

 

'DSP olarak kavgalara girmeyi düşünmüyoruz'

DSP lideri, Kocaeli ve Sakarya'da ilçe ziyaretleri öncesinde, basın toplantısı düzenledi.12 Haziran seçimlerinin Türkiye açısından büyük önem taşıdığını belirten Türker, siyasi parti liderlerinin birbirleriyle atışmaktan, ülke gündemini bir türlü dillendirmediğini söyledi.  Türker, Türkiye gündeminin, üretimin artırılması, işsizliğin azaltılması ve yoksullukla mücadele olması gerektiğini, ancak bunların ikinci plana itildiğini belirterek şunları söyledi: "Siyasi parti temsilcileri, birbirleriyle adeta futbol takımları gibi mücadele ediyor. Başbakan, 'birinci parti olmazsam istifa ederim', diğeri de 'oyunu artırmayan istifa etsin' diyor. Kendi taraftarlarını bilemek için böyle yapıyorlar. Oysa gönül ister ki, Türkiye'de gündem, yoksullukla ve işsizlikle mücadelenin ve kadınların maruz kaldıkları şiddetle mücadelenin nasıl gerçekleştirileceği yönünde olsun. Biz DSP olarak, kavgalara girmeyi düşünmüyoruz ama bu seçim boyunca da bir endişemiz var; o da AKP'nin programını uygulamak için belirli bir stratejisi var, millete dayatılmak istenen 2023 vizyonu ve stratejisi, aslında 2023 yılında Cumhuriyet'in şeklini değiştirme vizyonu ve stratejisidir. Bunu engelleyeceğiz. Halkımızın bize verdiği güçle engelleyeceğiz."

 

'CHP light AKP'dir'

CHP'nin AKP ile paralellik arz eden bazı değişimlere kucak açtığını vurgulayan Türker, "CHP, 'değiştim, yenilendim' adı altında yola çıktı ama görüyoruz ki, CHP'nin yeni şekli 'light AKP'dir. Yani AKP'den biraz daha demokrat kesime, biraz daha çağdaş kesime yakın ama hemen hemen benzer politikaları uygulayan politika izliyor'' diye konuştu.

 

'DSP iktidarında üniversite sınavsız olacak'

Türker, seçimlerden sonraki hafta yapılacak LYS'ye ilişkin olarak da değerlendirmelerde bulundu ve sözlerini şöyle sürdürdü: "LYS, Türkiye'deki 1 milyon 700 bin gencin hem kaderini hem sağlığını, özellikle de psikolojisini etkileyecek önemli bir olgudur. Bu sınavlara şaibe karışmıştır. Dün gazetelerde yer alan haberlere göre, YÖK Başkanı'nın 'ÖSYM Başkanı istifa etseydi şık olurdu' deyişi, bu şaibenin varlığının göstergesidir. ÖSYM'nin sorumlu bulduğu ve işine son verdiği 10 kişiden birisinin bir dershane sahibi olması, bu şaibenin varlığını daha da kesin olarak ortaya koymaktadır. Bugün ilk sınavda elenen ve ikinci sınavda elenecek olanlar daima, 'Acaba hakkım korundu mu? Haksızlık yapıldı mı? Sınav soruları birilerine ulaştırıldı mı?' endişesiyle yaşayacaktır. DSP iktidarında üniversite sınavı kalkacak, YÖK kaldırılacak, bu sorunlar bir daha konuşulmayacak. Ama şu anda sorunun çözümü için iktidara bir önerimiz var: Bu yıl sınava giren 1 milyon 700 bin öğrenci, üniversitelere alınmalıdır. Yaşanan şaibenin sorumlusu öğrenciler ve aileleri değildir."

 

'Halk destek verirse yüzde 20 oy alırız'

Türker, seçimde DSP'nin en az yüzde 14 oy alarak hedefine ulaşacağını ancak son günlerde seçmen eğiliminin değiştiğini kaydetti ve "Şu anda bazı gözlemlerimiz bu oyun yüzde 20'lere kadar ulaşabileceğini gösteriyor. Bundan korku duyan bazı partiler, bizim seçime girmeyeceğimizi yaymaya çalıştılar. Ama biz kurumsal olarak seçime giriyoruz, kimse engelleyemez. 2007'de kurumsal olarak girmemiştik ve hata etmiştik. Hedefimiz bu seçimde en az yüzde 14 oy almaktı ancak CHP'nin Cumhuriyet'e ve Atatürk Milliyetçiliği'ne yönelik tutumu, adaylarının bazı konuşmaları nedeniyle seçmenin bize yönelimi arttı. Eğer Allah bize yardımcı olur ve halk destek verirse yüzde 20'yi de tuttururuz" diye konuştu.

'AKP iktidarında demokrasi geriye götürülüyor'

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Türker, ''Seçimlerden sonra anayasa değişikliği yapılacak, fakat değişikliğin içeriği bilinmiyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine "AKP iktidarında, Anayasa'da yapılan değişikliklerle demokratik sistem geriye götürüldü. Kuvvetler ayrılığı ilkesi zedelendi" dedi. Türker, değerlendirmesini şöyle sürdürdü: "2023 yılında Cumhuriyet'in 100. kuruluş yıl dönümünde Cumhuriyetçilerin ve demokratların, Atatürk Milliyetçileri'nin tasarladığı çağdaş bir yapı yerine AKP'nin kendi zihniyetine göre geliştirdiği bir yapı ortaya çıkacak. Ben buradan AKP'yi destekleyen tüm kadınlara seslenmek istiyorum; bizi 2023 yılına götürecek anayasa değişikliği, her erkeğin dört kadın ile evlenmesi düşüncesini de içerebilecek niteliktedir. Anayasa'da değişmesi gereken sadece 5 veya 6 madde bulunmaktadır, bunu açıkça ortaya koymak gerekir. Bu da ifade özgürlüğü ve dokunulmazlıklarla ilgili maddelerdir. Bunlar yasama yetkisi dışında yargı yetkisinin de yürütmeye yakın hale getirilmiş olmasının önüne geçecek düzenlemelerdir."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler