CHP İngiltere Birliği’nin 'Protesto Maratonu' sona erdi

CHP İngiltere Birliği’nin, Türkiye’de son dönemde medya ve siyasiler başta olmak üzere, halk üzerinde artan iktidar baskısına dikkat çekmek amacı ile başlattığı, ‘‘Türkiye’de Cumhuriyet’i ve Demokrasi’yi Yıktırmayacağız’’ başlıklı Protesto Maratonu bugün sona erdi.

CHP İngiltere Birliği üyeleri Salı gününden beri her aksam saat 19:30- 21:30 arası Downing Street’de İngilizce ve Türkçe pankartlar ile protesto gösterileri düzenliyorlardı.
‘Hands Off Opposition Press’, ‘Cumhuriyet Susturulamaz’, ‘Faşizme karşı omuz omuza', 'Cumhuriyet can not be silenced' yazılı pankartlar taşıyan protestocular, hazırladıkları İngilizce ve Türkçe bildirileri halka dağıtmışlardı.

CHP’Lİ MEHMET TÜM DE DESTEK VERDİ
Salı akşamı, Hoş Seda grubu üyelerinin de de canlı müzik ile destek sundukları protesto gösterilerini her akşam canlı müzik ve şiir dinletisi ile renklendiren CHP İngiltere Birliği, gösterilerinin dördüncü akşamında ise en büyük destek, CHP Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm'den geldi.

İngiltere Parlamentosu'ndaki Alevi Dostları Grubu'nun düzenlediği bir söyleşiye katılmak için Londra’da bulunan CHP’li Mehmet Tüm, Downing Street'te gösteri yapan partilileri ziyaret ederek, Türkiye'deki durum hakkında bilgi verdi ve partililerden, İngiltere’deki örgü

"CUMHURBAŞKANI BASKI YÖNETİMİ KURMAK İSTİYOR"

Geçtiğimiz günlerde Türkiye Büyük Elçiliği’ne siyah çelenk koyarak, gazetemizin uğradığı baskıları protesto eden İngiltere'deki CHP’liler, İngilizce ve Türkçe bastırdıkları bildirilerde, 142 gazetecinin cezaevinde bulunduğu Türkiye’de, son üç ay içinde 35 bin kişinin tutuklandığını ve on binlerce memur ve görevlinin işten atıldığını dile getirdiler.

Protestocular, bu baskı ve tutuklamaların sözde PKK, FETÖ ve İŞİD ile mücadele bahanesiyle gerçekleştirdiğini belirttiler. OHAL uygulaması yoluyla yüzlerce derneğin kapatıldığını, 10 muhalefet milletvekilinin tutuklandığını, Meclis’in tam olarak devre dışı bırakıldığını vurgulayan CHP İngiltere Birliği, baskıların Cumhurbaşkanı’nın, ‘Başkanlık’ rejimi adı altında bir baskı yönetimi kurma isteğinden kaynaklandığını söylediler.