CHP, Meclis'i terk etti

TBMM'de 'Kürt açılımı' Genel Görüşmesi'nde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genel Kurul'a hitap etti. Erdoğan'ın "Şehit cenazesi üzerinden rant bekleyenler var. Şehitler gelsin de daha fazla bağıralım diyenler var" sözleri sonrasında CHP grubu Genel Kurul'u Meclis'i terk etti.

CHP, Meclis'i terk etti
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 13.11.2009 - 15:58

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle:

"3 gün önce vefatının 71. yıldönümünde minnetle andığımız Gazi Mustafa Kemal TBMM'nin açılışından önce yayınladığı tebliğde bütün milletin tek merciinin TBMM olacağını ilan etmişti. Bu meclis gazi bir meclistir. Kurtuluş Savaşımızı sevk ve idare eden meclistir. Bu meclis 1920'de bu ülkenin bütün sesini nefesini çatısı altında birleştirmiş bir meclistir.

Atatürk'ün en büyük başarısı bütün problemleri TBMM çatısı altında paylaşmak olmuştur. bu Meclis Gazi bir Meclis'tir. Açıldğı 1920'den beri bu Meclis, ülkenin topyekün sesi olmuştur. 89 yıl boyunca bu Meclis milletin Meclis'i olmuştur ve bundan sonra da öyle olacaktır. Türkiye'nin bütün sorunlarının konuşulacağı yer burasıdır. Meclis 89 yıl öncesine geri sönemez. Varlık, yokluk mücadelesi veren bir millete ayağa kaldıran bu Meclis her sorunun konuşulacağı yer olacaktır.

İktidar kadar muhalefet de demokrasi için olmazsa olmazdır. Muhalefetin iktidarla aynı fikirde olması beklemez. Ama her konuda temelden her meselenin isitfadesine değildir. Demokrasinin en temel şartı uzlaşıdır. Vatandaşlarımız siyasette tutarlılık istiyor. İzleyici tribünlerine eli tutularak getirilenler olursa bu meclisin asaleti ile uyuşmaz. Cumhuriyet 86 yıl boyunca dünyadaki değişime ayak uydurduğu ölçüde ilerlemiş ve kalkınmıştır.

Gazi Mustafa Kemal savaştığı bütün ülkelerle diplomatik ilişki gayreti içinde olmuştur. Atatürk savaştan sonra kin gütmemiş yeni bir dönem başlatmıştır. Biz Türkiye'nin üç tarafı denizlerle, dört tarafı düşmanlarla çevrili anlayışında değil "Yurtta sulh, cihanda sulh" anlayışındayız. Düşman üretmek değil dost kazanmak anlayışındayız. Biz hükümet olarak, devlet olarak tarih içinde hep büyük düşündük, büyük hedefler belirledik. Hiç kimse bu Meclis'e bir şey dayatamaz.

Bu ülkenin enerjisi var olmayan thditler nedeniyle israf edildi. Dünya değişirken bu ülke çözüm üretilmeyen sorunlarla yavaşlatıldı. Türkiye'yi yeni korkularla, düşmanlarla kimsenin sanal tehditlerle bekletmek hakkı yoktur. Hükümet olarak Türkiye'nin kronik sorunlarını çöze çöze bu günlere geldik. Ezberleri bozduk, statükoyu değiştirdik. 7 yıl temel hak ve özgürlükleriş genişlettik. Bu olayı sadece terör sorunu, Kürt sorunu olarak algılamak yanlıştır. Hedef milli birlik ve kardeşlik projesedir, süreç demokratik açılım süresidir. Her kesimin kendilerine göre sorunları vardır.Azınlık ve inanç sorunları var, bunları çözeceğiz.

Sayın Baykal, 20 yıl önce Kürt sorunuyla ilgili çalışma yaptık diyor ama şimdiki konuşmaları ile o zamanki arasında fark var. Çözüm üretmeyen bir siyaset, halkın taleplerine suyarsız kalan bir devlet analyışı olamaz. Demokrasi korkuların pazarı değil panzehiridir. Demokrasi en temel meşruyiyet zeminidir. Bütün sistemler, dinler insanın mutluluğu için bir araçtır. Bizim muhatabımız millettir. Bugün milletimizin vekillerinin huzurunda bunları konuşuyoruz, yarın milletimizin huzurunda konuşacağız. 81 ilin 81'ne gideceğiz. Sıvas'tan öteye gidemeyenlerden olmayacağız. Biz diyoruz ki; Türkiye'ye güvenin demokrasiye güvenin, farklılık zenginliktir.

Komşumuzun etnik kimliğini bilmeyiz, bilsek de hor görmeyiz, saygı duyarız. Komşusu açken tok yatmayan bir milletin mensubuyuz. Biz yaradılanı yaradandan ötürü seviyoruz.

Sizin oralarda bölge partisi olduğunuz ortadadır. Güneydoğu da, İç Anadolu da, 7 siyasi bölgenin 7'sinde birinci partiyiz. 81 ilin 80'inde milletvekili çıkaran yegane partiyiz. Halepçe'de katledilen yavruların acısını yüreğinde hisseden millet Türk milletidir. 1991'de 1 milyon Iraklı Kürt sürüldüğü zaman kucak açan biz olduk. Ben İstanbul'da bir siyasi partinin başkanıydım, kamyonlar yardım götürdüm oraya.

Malazgirt'te nasıl bir ve berabersek Haçlı seferlerine birlikte karşı koyduk. 25 yıldır süren statükoyu süredürebilmek mümkünse sürdürelim. Ama artık bu mümkün değildir. Sorunları ortadan kaldırmıyor. 25 yıldır salt bir güvenlik meselesi olarak görülüyor. Dağlar bombalandı mı, sınır ötesi operasyonlar yapıldı, çözüm alınabildi mi? Sadece askeri yöntemlerle çözülemez bunun psikolojik, demokratik, ekonomik boyutu var. 2005 yılında Diyarbakır konuşmamdan itibaren büyük çalışmalar yaptık. Güneydoğu'ya yaptığımız yatırımların toplamı 15 kattrilyonu bulmuştur.

25 yıldır güvenlik kuvvetlerimiz terörle mücadele ediyor, etmeye de devam edecek. 25 yıl bu sorun görmezden gelindi.

Bütün etnik unsurları Türkiye Cumhuriyeti üst kimliği ile kucaklarız. Biz bölgesel milleyetçiliğe karşıyız. Dinsel milliyetçiliğe de karşıyız. Alevi çalıştaylarını da başlattık. Sizin yapamadıklarınızı yapıyoruz. Sıkıntının kaynağı bu. AK Parti sizin yapamadıklarınızı yaptığı için rahatsız oluyorsunuz.

Sizin köyleriniz boşaltıldı mı? Hayvanlarınızın otladığı araziler yasak bölge ilan edildi mi? Köylerinizin yollarına mayın döşendi mi? Camilerinizde namaz kılanların üzerine terör örgütü mensupları ateş açtı mı? Tabii ki; analar ağlayacak diyenlere
soruyorum sizin hiç yavrunuz öldü mü? Dersim de olanları savunanları ben insanlıktan nasibini almamış olarak değerlendiriyorum. Terör örgütü ile benim Kürt kökenli vatandaşlarımı bir araya getiremezsiniz.

Sayın Bahçeli, AK Parti ile terör örgütünü kolkola gösterdi. Buna kendi de inanmıyor ama buradan nemalanıyor. Benim mazimi test edecek siz değilsiniz, bunu test edecek kalitede de değilsiniz. Bölünmekten sürekli bahsetmek vatanseverlik olamaz. Bize saldıranlar milletten cevabını alacak.

Bu açılım sürecine içeriğini bilmediği için karşı çıkanlar var. Onlara anlatmak bizim boynumuzun borcudur. Şehit cenazesi üzerinden rant bekleyenler var. Şehitler gelsin de daha fazla bağıralım diyenler var."

Erdoğan'ın bu sözleri sonrasında, CHP Grubu Genel Kurul salonunu terk etti. Erdoğan, CHP'lilerin salonu terk etmesi sonrasında;"Bunların düşünceye tahammülü yok. Bunlar izleyici tribünlerini proveke edenlerdir." dedi. Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:

"Biz gelmeden önce Doğu ve Güneydoğu'nun ihracatı 800 milyondu, şimdi 5 milyar dolar. Ekonomide temel bir kaide var; yatırımcı güven, istikrar arar. Televizyonlarla ilgili yenilikler var. Eylemlerde istismar edilen çocukların hukuki durumlarıyla ilgil iyileştirmeler var. Üniversitelerimizin çalışmaları var. Bu bir süreç, dünya değişiyor, değiştikçe yeni sorunlar ortaya çıkıyor, bunlara da çözüm üretmek zorundayız. Bunlar bir anda çözülecek sorunlar değil.

Sayın Baykal 1989'da başka şimdi başka konuşuyor. Türkiye siyaseti popülizmden kendini kurtarmalıdır. Bunu beraber çözeceğiz. 4 aydır siyasi bir terbiye ile bu süreci muhalefete anlatmaya çalıştık. Şehitleri Atatürk'ü ,istismar eden bir tavır var ortada. Türkiye'nin büyümesine yönelik samimi bir adım attık. Türkiye için geniş ufuklar açılacak. Kimseyi kırmak istemiyoruz. Elimizde tarihi bir imkan var. Bizim yolumuz milletin yoludur. Türkiye için hayati bir süreç başlattık. Bugün yeni bir gün ve yeni şeyler söylemek lazım."

 

"Hiç kimsenin konduramayacağı bir itham"

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Erdoğan'ın muhalefete yönelik 'şehit cenazelerinin gelmesini istiyorlar' şeklindeki sözlerine tepki gösterdi.

Baykal, Başbakan Erdoğan'ın sözlerini protesto ederek milletvekilleriyle birlikte Genel Kurul Salonu'ndan çıkmasının ardından kuliste gazetecilerin sorularını yanıtladı. Baykal, üzüntü verici bir olay olduğunu, ülkeyi 'tahrip ve tahrik ettiklerini kaydetti.

Baykal, "'Muhalefet şehit cenazelerinin gelmesini istiyor' diye, hiç kimsenin konduramayacağı bir ithamı, utanmadan bir Başbakan yapıyor" dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler