CHP mitingine yoğun ilgi

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin İstanbul Çağlayan'da düzenlediği mitingte, ekonomik krize dikkat çekti, ekonomik ve yaşam koşullarının ağırlığından bahsetti. Baykal, meydanda toplanan kalabalığa "Siz iyi misiniz? İşleriniz yolunda mı? Kazancınız iyi mi? Borçlarınızı ödeyebiliyor musunuz? Gençler iş bulabiliyor mu? İstanbul'un yaşadığı bu hayatı içine sindiriyor musunuz?" diye sordu.

CHP mitingine yoğun ilgi
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 22.03.2009 - 09:54

CHP'nin İstanbul Çağlayan'da düzenlediği miting sevilen sanatçı Altan Erkekli'nin sunumuyla başladı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, konuşmasına halka ekonomi ve yaşam koşulları hakkında sorular sorarak başladı. Olumsuz cevapların alındığı soruların öncesinde yurttaşların İstanbul'da rahat yaşamamasını vurguladı.

Baykal, İstanbul'da miting yapılacak yeterince meydan olmadığını ifade ederek, ''Kazlıçeşme'ye başvurduk, dediler ki '2 miting yapılmaz'. Peki şimdi Çağlayan'da 2 miting yapılmayacak mı? Çağlayan'da 2 miting de yapılıyor, 3 miting de yapılıyor da Kazlıçeşme'de niye yapılmıyor?'' dedi.

Baykal, partisince Çağlayan Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmaya, ''Bu miting, alıştığımız mitinglerden değil. Arkamızda bir miting, sağımızda bir miting kalabalığı, solumuzda bir miting kalabalığı var. 360 derece miting yapıyoruz'' diye başladı.

Türkiye'nin her kentinin ayrı bir güzelliği, anlamı ve önemi olmasına rağmen İstanbul'un bambaşka olduğunu ifade eden Baykal, ''İstanbul bir dünya kentidir. Haritada bir nokta değildir. İstanbul bir tarihtir, kültürdür, medeniyettir'' şeklinde konuştu.

Baykal, İstanbul'un Türkiye'nin ve dünyanın iftihar noktası olduğunu belirterek, kentin Fatih Sultan Mehmet'ten bu yana Müslüman olduğunu, böylece İstanbul'un Anadolu'nun bir parçası haline gelerek, ait olduğu yere geldiğini dile getirdi. ''İstanbul'u ait olduğu yerden alıp götürmek isteyenlere Mustafa Kemal'in istiklal mücadelesi ile cevap verildi'' diyen Baykal, bu tarihi geçmişe ve medeniyete sahip olmanın sorumluluğunun bulunduğunu anlattı.

İstanbul'u hak ettiği yere taşımanın bir boyun borcu olduğunu vurgulayan Baykal, ''Bu sorumluluğumuzu en iyi şekilde yerine getireceğiz. Sorumluluğumuzu biliyoruz. İstanbul'a sahip çıkacağız. Ben de arkadaşlarım da büyük bir İstanbul coşkusu, İstanbul heyecanı içindeyiz'' dedi.

Alanda toplananlara sorular

Daha sonra alanda bulunanlara ''Siz iyi misiniz? İşleriniz yolunda mı? Kazancınız iyi mi? Borçlarınızı ödeyebiliyor musunuz? Gençler iş bulabiliyor mu? İstanbul'un yaşadığı bu hayatı içine sindiriyor musunuz?'' gibi sorular yönelten Baykal, şöyle devam etti:
''İstanbul'da yaşayanlar, içinde bulunduğu durumdan memnun gözükmüyor. Niye? İstanbul'da sanayi var, hizmet sektörü var, bankacılık var, turizm var, her türlü geçim olanağı var. İstanbul bereket kaynağı. Taşı toprağı altın İstanbul. O büyük İstanbul'un o altınından size yansıyan bir şey yok mu? İstanbul, İstanbulluya zenginlik, refah aktaramıyor mu? İstanbul'a herkes iş için geliyor. İstanbullu işsiz mi yoksa? Bütün Anadolu, 'İstanbul'a giderim, çalışırım' diye bir umutla yaşıyor. İstanbullu ne durumda, İstanbul'da geçim var mı, kazanç var mı, para var mı, zenginlik var mı? 'Yok' diyorsunuz. İstanbul'da da zenginlik yoksa, nerede bu zenginlik acaba?''

Alanda bulunan emeklilere de ''Yıllarca çalıştınız, sizin geçiminiz nasıl?'' sorusunu yönelten Baykal, emeklilere bu yıl için yüzde 4 maaş artışı verildiğini hatırlattı. Baykal, ''Emekli eskiden, 'emekli olayım da maaş ile günümü gün edeyim' diye düşünürdü. Dünyanın her yerinde emekli, emekli parasıyla dünyayı geziyor. Bizim ki emekli maaşıyla kendisini geçindirmenin telaşı içinde. Şimdi bir de işsizlik var. Çocuk işini kaybetti, gelin çalışmıyor, 2 tane çocuk, hepsi emekli maaşına bakıyor'' diye konuştu.

Emeklilerin, kahvehaneye gitmeye bile korkar hale geldiğini ifade eden Baykal, çalışanların işine son verilme ya da emeklilik kaygısı, emeklilerin de geçim sıkıntısı içinde olduğunu vurguladı. Böyle bir İstanbul'un, İstanbul'un adına yakışmadığını kaydeden Baykal, ''Ama iktidar diyor ki 'Türkiye çok zenginleşti. Patladı Türkiye, zıpladı Türkiye' diyor. Türkiye kalkındı mı, zenginleşti mi? 'Kişi başına gelir 10 bin dolara çıktı' diyor. İstanbul'da yok mu bu? İktidarın bahsettiği zenginlik İstanbul'a yansımış değil mi? İktidar zenginlikten bahsediyor, siz bunu reddediyorsunuz'' dedi.

 

Türkiye'nin dış borcu

Hükümetin kullandığı borç miktarının, gelmiş geçmiş hükümetlerin ortak kullandığı borçtan daha fazla olduğunu anlatan Baykal, ''İktidarın elinden geçen büyük kaynağa rağmen halkın yokluk içinde olduğunu'' savundu.

Baykal, ''Bu kadar para kullanıldı, siz 'yoksulluk var' diyorsunuz. Yoksulluk, yokluktan kaynaklanıyor olsa anlayacağız. Siz yoksulluktan, işsizlikten bahsediyorsunuz, iktidar tarihimizin en büyük kaynağını kullanıyor'' diye konuştu.

Hükümetin iş başına geldiğinde ülkeyi 220 milyar dolar borçla devraldığını, bu borcun içinde Atatürk, İnönü, Celal Bayar, Menderes, Demirel, Özal ve Erbakan dönemlerinin de bulunduğunu belirten Baykal, ''Bütün o dönemlerin kullandığı ortak borç 220 milyar dolar iken, üzerine 280 milyar dolar ek borç yaptılar. Bunlar sadece 7 yılda 280 milyar dolar harcadılar'' dedi.

Baykal, hükümetin aldığı borçlara, kaynaklara ve imkana rağmen bunu işçiye, esnafa, emekliye tek kuruş olarak yansıtmadığını öne sürdü.

Mitingten kareler için: www.cumhuriyet.com.tr/


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler