CHP ve AB Solu...
CHP’nin Türkiye’nin yenileşme ve çağdaş uygarlık düzeyine ulaşma felsefesi, sosyal demokrasinin evrensel ilkelerini ulusal gerçeklere uygun yorumu; Avrupa solu ile onurlu karşılıklı çıkar ve güvene bağlı ilişkilerini yürütebilecek birikimi, deneyimi ve kadrosu var. Başarmak için harekete geçmesi beklenmektedir.
Avrupa’da sosyal demokrasi, kimlik kazanmış bir politika ve yaşam biçimi. Avrupa Sosyal Demokrasisi politik bir güç olarak varlığını her zaman sürdürecektir.
Avrupa’nın ayrıcalığı, başka bir kıtada olmayan bir sosyal sigorta, güvenlik ve koruma sistemini yurttaşlarına sağlamış olmasıdır. Ne Kuzey Amerika, ne Avustralya ne de Japonya böyle bir koruma sistemini becerebilmiştir. Avrupa kimliği, insan hakları, yüksek yaşam standardı ve altyapısı sağlam sosyal güvenlik sistemi. Avrupa kamuoyunda sosyal demokratlar etkinliklerini güçlendirmek ve geliştirmek için liberallere oy veren sağ seçmeni kendi taraflarına çekmek için daha liberal bir tavır içine girerek söylemlerini ve programlarını daha liberal tanıtmaya başladılar.
‘Önce üretim’
Sosyal demokrat partilerin savunduğu öncelikler değişiyor, sosyal refah devleti anlayışının yerini “önce üretim” aldı. Sağ partilerin iş kanununda yaptıkları değişikliklerle işçi çıkarmak daha kolay oldu. İşsizlik maaşından daha az yararlanılacak, sağlık sigortaları daha pahalı ve emeklilik yaşını bugün 65’ten 67’ye çıkarmak için çalışmalar yapılıyor. Sağ partiler gibi sosyal demokratlar da bu yasaları aynen destekliyorlar. Avrupalı birçok sosyal demokrat lider başta olmak üzere, Hollanda PvdA lideri Bos, geçen temmuz ayında Trouw gazetesine yaptığı bir açıklamada “Sosyal demokrasinin eşitlik ilkesini terk etmeliyiz” dedi.
Batı’nın sol partileri “emperyalist”, “sömürgeci” ve “yayılmacı” anlayışlarından kurtulmuş değiller. Irak işgalini elbirliği ile yaptılar. Avrupa solu sağa kayıyor. Avrupalı sosyal demokratların bir kısımı bu değişikliğe, “Bize belki sağdan pek çok seçmen kazandıracak ama var olan seçmenimizi de kaybettirecek. Sonuçta kayıp, kazançtan daha çok olacak” gerekçesiyle karşı çıktılar, ki bu sav şimdiden kanıtlandı bile. Son yapılan AP seçimlerinde sağcı ve faşist partiler kazandı ve bu partilerin seçmen tabanlarını daha çok sol partilerden gidenler oluşturuyor.
Avrupa’da ırkçı, ayrımcı ve yabancı düşmanlığının aktörleri, sağcılar kadar solculardan çıkıyor. Avrupalı sosyal demokratlar, eski sosyal demokrat köklerine dönenler ve neo liberal sol politikaları savunanlar olarak ikiye bölünmüş durumdalar.
Almanya’nın yabancılar politikası
Almanya Sosyal Demokrat Partisi lider adayı ve Dışişleri Bakanı Steinmeier, “Avrupa solu”nun CHP’nin tutumunu anlamakta güçlük çektiğini ve Sosyalist Enternasyonal içinde bir “izleme grubu” oluşturulduğunu açıkladı. Bizler de Bakan Steinmeier’i anlamakta güçlük çekiyoruz. Almanya’nın yabancılar politikasının, Türkiye ve Türklere uygulanan vizenin hangi hukuksal gerekçesi var? Ama uygulanıyor!..
Avrupa’da neo liberal politikaların başta savunucusu SPD. Son Hamburg Programı ile eski köklerine dönmek istiyorlar. Sosyalist Enternasyonal bir tavsiye organıdır. Yaptırım gücü vb. yok. CHP’den rahatsızlar. Çünkü, CHP her istediklerine “evet” demiyor. CHP ve Türk sosyal demokratları her fırsatta eleştirenler, sağ ve neo liberal politikaları savunanlar. Bu kesim kendi politikalarını kayıtsız şartsız kabullenen bir tür “teslimiyetçi” sosyal demokrat parti ve CHP istiyor.
CHP’nin, Türkiye’nin emperyalizme ve sömürgeciliğe karşı, ulusal kurtuluşçu gelenekten gelen bağımsızlıkçı politikasının ancak özgürlükçü demokrasi ile korunabileceğine ve güçlenebileceğine inanması, işlerine gelmiyor. CHP’nin Türkiye’nin bağımsızlığına, özenle sahip çıkma ilkesi, ülkesinin, insanlık ailesi içinde eşit, saygın yerini korumak ve yüceltmek ülküsüne bağlılığı, istenmiyor.
CHP saldırıya uğramakta
CHP’nin Türkiye’nin, büyük güçler karşısında, ulusal kurtuluşçu ve barışçı geleneğine dayanarak kişilikli, ulusal çıkarlarını ve barışı en ön planda tutan, savaşa karşı mesafeli bir politika gütmesini savunmasına karşı, hazımsızlar.
CHP, her taraftan saldıraya uğramakta, çekiştirilmekte, sıkıştırılmakta; baskılarla yıldırılmaya ve köşeye sıkıştırılmaya çalışılıyor. CHP’lileri de ümitsizliğe ve çaresizliğe düşürmek istiyorlar.
AB’yi eleştirmek mutlaka AB karşıtı olmak anlamına gelmez, ama ne yazık ki; AB’nin Türkiye’ye karşı dışlayıcı ve eşit olmayan isteklerini CHP yönetimi eleştirince ve karşı çıkınca işbirlikçiler koro halinde “CHP, AB’ye karşı” diye bağırıyorlar. Avrupalılarca Türkiye hep tartışılmış ama tartışmacı olarak pek kabul edilmemiştir. CHP’nin AB karşıtı olduğunu savunmak gaflet hatta hıyanettir. Bugün AB ülkelerinde dolaşıyorsanız, CHP’nin yaptığı modernleşmeye borçlusunuz. CHP, yıllardır çağdaşlaşmayı, değişimi, insanı, toplumu, bilimi özgürleştirmeyi, Batılı değerlerle buluşturmayı ve onurlu, güvenceli, eşit koşullarda AB üyeliğini her zaman savunmuştur. Türkiye’de yönetim büyük ölçüde dinci bir cemaatin hegemonyası altına girmiş, “laik” özünü yitirmiştir. Başbakan RTE ve AKP yönetiminin, “AB üyeliği için gösterdiği aşırı isteklilik” ve üyelik konusunu “bir prestij sorunu yapması” Türkiye’nin uzun vadeli çıkarlarına zarar vermiştir ve tamiri, tedavisi olanaksız bir durum yaratmıştır. Avrupa’da bazı çevreler bunu istismar ettiler ve son derece sakıncalı pazarlıklara girdiler.
AKP güvenilirliğini yitirdi
Üst düzey bir AB yetkilisi, “AKP yönetimi ve hükümet bizim tüm isteklerimize ‘evet’ diyor ve ‘yapıyor’ ” dedi. AKP iktidarının izlediği tutarsız, kararsız, güvensiz ve teslimiyetçi politikalardan dolayı Avrupa kamuoyunda inandırıcılığını ve güvenilirliğini yitirdi. İçinde bulundukları çıkmaz, bunu açıkça belirtiyor. Ve kaybeden Türkiye oluyor.
Bugün dünya ve Avrupa solu ile ilişkileri CHP yürütüyor. AB’nin Türkiye’yi ve AB ülkelerinde yaşayan vatandaşlarımızı dışlayıcı ve eşit olmayan isteklerine karşı, CHP’nin yapacağı etkin mücadele ve geliştireceği karşı politikalardan korkuluyor. Müzakere süresince Türkiye’nin Batılı anlamda tam demokratikleşmesini sağlayacak yasal düzenlemelerin yapılmasının CHP’siz olamayacağı herkesçe biliniyor.
CHP’nin Türkiye’nin yenileşme ve çağdaş uygarlık düzeyine ulaşma felsefesi, sosyal demokrasinin evrensel ilkelerini ulusal gerçeklere uygun yorumu; Avrupa solu ile onurlu karşılıklı çıkar ve güvene bağlı ilişkilerini yürütebilecek birikimi, deneyimi ve kadrosu var. Başarmak için harekete geçmesi beklenmektedir.
Cezmi DOĞANER Araştırmacı -Hollanda
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti