CHP ve Seçim İletişimi

CHP ve Seçim İletişimi
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 11.08.2013 - 06:31

Seçimlerde seçmeni sandığa götürüp oy kullandırmak, önemli bir sorundur. Bu sorunun aşılmasının, sandığa ve oylara sahip çıkılmasının yolu, seçim bölgesi sandık örgütlenmesinden geçmektedir. Bu örgütlenme her sandık çevresi için yapılmalı ve o sandıkta oy kullanacak seçmenlerin örgütlenmesini hedeflemelidir.

Yerel seçimler yaklaşıyor. Öyle görülüyor ki, 30 Mart 2014 yerel seçiminin hazırlıkları, Taksim-Gezi Parkı Direnişi’nin ve bu direnişin yarattığı toplumsal hareketliliğin etkileşimleri ile şekillenecek. Bu durum bir yandan yeni olanaklar yaratırken, diğer yandan da yeni sorumluluklar yüklüyor.

Önümüzdeki seçim süreci, solun, sosyal demokratların, dünyadaki yeni gelişmeler ışığında oluşturacakları yeni politikaları, yeni projeleri, yeni söylemleri, halkın en geniş kesimleriyle buluşturacakları etkin bir platform olacaktır. Geçmişten günümüze, önemli seçim deneyimine, birikimine ve geleneklerine sahip olan ülkemiz solunun ve özellikle de CHP örgütünün, bu platformu en iyi şekilde değerlendirmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Ülkemizin muhalefet güçleri ve CHP örgütleri, yeni bir anlayışla ve yeni bir çalışma tarzıyla yerel seçimlere hazırlanmalıdır. Toplumsal politikaların ve sorunlara somut çözümler getiren projelerin öne çıktığı, partinin yönlendiriciliğinde kolektif bir anlayış harekete geçirilmelidir.
Halkın en geniş kesimleriyle hayatın içinde bütünleşmek, seçim çevrelerinde ‘ortak bir akıl’ ve ‘ortak bir ses’ oluşturmak, temel hedef olmalıdır.

Nasıl hazırlanmalı?

Seçim çalışmalarının planlanmasında ve politikalarının saptanmasında, seçim çevrelerinin bölgesel ve yerel koşulları önemlidir. Seçim çevresinde yaşayan yurttaşların öncelikleri nedir? Seçmenin nüfus yapısı, demografik, ekonomik ve sosyal özellikleri nasıldır? En önemli sorunlar nedir? İşte tüm bu sorulara yanıt bulmak ve seçim kampanyasında değerlendirmek üzere elimizde bir ‘yol haritası’ olmalıdır.
Bu araştırma, il ve ilçe örgütlerinin organizasyonuyla üyeler tarafından gerçekleştirilebilir. Aslında bu araştırmanın, sonuçlarıyla getireceği temel yararının dışında, parti aksiyonerlerini doğrudan saha çalışmasına çıkarmak bakımından da ayrı bir yararı olacağını düşünüyoruz. Partinin en aktif unsurları, doğrudan seçmenle, halkla ilişki kuracaklar ve seçim çevrelerindeki yurttaşın önceliklerini, gündemini birinci elden, doğrudan kavramış olacaklardır. Anket çalışması, yeni örgütsel ilişkiler için vesile olacak, yeni fırsatlar yaratacaktır. Gençlik ve kadın kollarına da yeni deneyimler kazandıracaktır.
Hazırlığını ve koordinasyonunu yaptığımız böyle bir saha araştırması, 28 Mart 2004 yerel seçimleri öncesinde CHP İzmir örgütü tarafından başarıyla gerçekleştirilmiştir. Verilerinden yararlanılmasının ötesinde, örgütte müthiş bir elektriklenme sağlamıştır.

Demokrasi ve seçim atölyeleri

Bilişim ve iletişim olanaklarının sonuna kadar değerlendirileceği çalışmalarda, partinin il ve ilçe örgütlerinde, 30 Mart seçimlerine yönelik, parti politikalarının ve projelerinin irdelendiği hızlı eğitim programları gerçekleştirilebilir. Ayrıca uluslararası sol ve sosyal demokrat hareketin, Sosyalist Enternasyonal’in seçim deneyimlerinden de yararlanılmalıdır. Seçime yönelik eğitim çalışmalarının, giderek ‘Sosyal Demokrasinin Demokrasi ve Seçim Atölyeleri’ne dönüştürülmesi hedeflenmelidir.
Ülkenin ve kentlerin gündemlerinde etkinlikleri ve ağırlıkları her geçen gün artan demokratik kitle örgütleri, sendikalar, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları ile seçimlere yönelik somut işbirlikleri oluşturulmalıdır. Bu işbirliklerinden seçmenin sandığa taşınmasında ve seçim güvenliği için de yararlanılmalıdır.
Yerel seçimlerin önemli ve temel birimi muhtarlıklardır. Muhtarların seçim sürecinde çok önemli işlevleri vardır. Seçimlere hazırlık kampanyasında, bu kesim çok önemsenmeli ve bu kesime yönelik özel çalışma planları hazırlanmalıdır.
Seçim kampanyasının ana omurgasını, her zaman olduğu gibi partinin en örgütçü ve özverili kesimi olan kadın ve gençlik kolları oluşturacaktır. Kent çeperlerinde, yoksul semtlerde ve kırsal kesimde, kadın kolları yoksulluğa ve işsizliğe karşı ‘Dayanışma İnisiyatifleri’ oluşturabilir. Semtlerin ve yerleşim birimlerinin somut koşullarına uygun olarak pratik çözümler geliştirebilirler (Beceri kursları düzenlenmesi evlerde iş-örgü-dokuma atölyeleri kurulması gibi). Yardımlaşma ve dayanışma kampanyaları örgütleyebilirler. Kadınların gün alışkanlığından yararlanarak, evlerde ‘Dayanışma Günleri’ düzenleyebilirler. Gezici hukuk, sağlık (kadın hastalıkları ve göz-diş tarama başta olmak üzere) ekiplerini ilgili yerlere yönlendirebilirler. Doğum olan evler, küçük armağanlar götürülerek kadın kolları tarafından ziyaret edilebilir. Cenazesi olan ailelere de başsağlığı ziyaretleri yapılabilir. Bu çalışma tarzının, yalnızca bir seçim dönemi çalışması olmaktan öte, kalıcı bir siyasal çalışma geleneğine dönüşmesi hedeflenmelidir.
Gençlik kolları da semtlerdeki gençlik lokallerine, spor kulüplerine yönelik özel çalışma planları yapabilir. Gezici tiyatro grupları oluşturabilir. Semt kahvehanelerinde kitaplıklar kurabilir. İşsiz gençliğe yönelik dayanışma etkinlikleri düzenlenebilir. Semtlere kitap, kırtasiye ve spor malzemeleri dağıtılabilir. Bu çalışmalar sırasında, siyasal alanda en çok gereksinimi duyulan yeni genç insanlar siyasete kazanılabilir.

‘Seçim çevresi sandık örgütlenmesi’

Seçimlerde seçmeni sandığa götürüp oy kullandırmak, önemli bir sorundur. Bu sorunun aşılmasının, sandığa ve oylara sahip çıkılmasının yolu, seçim bölgesi sandık örgütlenmesinden geçmektedir.
Bu örgütlenme her sandık çevresi için yapılmalı ve o sandıkta oy kullanacak seçmenlerin örgütlenmesini hedeflemelidir.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler