CHP'li Ağbaba'dan Erdoğan'a: Bundan Kürtlerin haberi var mı?

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce ile ilgili eleştirilerine alkışla destek veren 2'nci Ordu Komutanı İsmail Metin Temel'i “Üniformayla AKP'nin iftarına katılamazsın. Katılırsan Türk ordusunun paşası değil, Tayyip'in, AKP'nin paşası olursun. Bu TSK'nın itibarıyla oynamak, TSK’ya zarar vermektir” sözleriyle eleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Diyarbakır mitinginde "Kürt sorununu çözdük" demesine de değinen Ağbaba, "Bundan Kürtlerin haberi var mı" diye sordu. 

T24'ün haberine göre, Muğla Milletvekili Nurettin Demir ve İl Başkanı Enver Kiraz ile birlikte memleketi Malatya’da basın toplantısı düzenleyen Ağbaba, konuşmasına CHP’nin cumhurbaşkanı adayı İnce’nin kentte düzenlediği mitinge katılanlara teşekkür ederek başladı. AKP mitingleriyle CHP mitinglerinin farklı olduğunu söyleyen Ağbaba, “Recep Tayyip Erdoğan mitingine tehditlerle TYP işçileri zorla götürüldü. Yanınızda en az 3 kişiyle gitmezseniz sizi işten atarız dediler. Ekmeğinden başka derdi olmayan insanlar zorla mitinge yığıldı. Taşımalı okullar tatil edilerek, servis araçları miting için kullanıldı. Organize sanayideki büyük fabrikalar miting saatinde tatil edilerek işçiler zorla Erdoğan mitinge getirildi. Suriye kampındaki Suriyelilerin tamamı mitinge zorla getirildi. MOTAŞ, o gün 14.00'dan sonraki seferlerini ücretsiz yaparak, mitinge adam taşıdı” dedi.

"Büyükşehir'in bütün imkânları AKP'nin emrine sunulmuş durumda"

Yaşananları ‘haksız rekabet’ olarak nitelendiren Ağbaba, “Malatya'nın her yanı AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın afişleriyle süslü. Bütün adayların ve AKP Genel Başkanı'nın afişini büyükşehir belediyesi yapıyor. Gazete ilanları ve TV reklamlarını büyükşehir belediyesi ödüyor. Belediyeler, AKP'nin milletvekili adaylarını iftar yemeği verip, konuşturuyorlar. Büyükşehir'in bütün imkânları AKP'nin emrine sunulmuş durumda. MOTAŞ' ile ilgili dilekçe verdik biz de vergi veriyoruz, dilekçe verdik suç duyusunda bulunacağız. Bunun adı açıkça hırsızlıktır. AKP mitingine vatandaşı taşıyorsun, CHP mitingine taşımıyorsun” diye konuştu.

"İftarı TESK veriyor; baskıyı TOBB, şakşakçılığı 2. Ordu Komutanı yapıyor"

2. Ordu Komutanı Temel’le ilgili tartışmaya da değinen Ağbaba, “Etkinlikleri belediye organize ediyor. Mitinglerine otobüs ücretsiz kalkıyor. İftarı TESK veriyor. Baskıyı TOBB yapıyor. Şakşakçılığı 2. Ordu Komutanı yapıyor. 2. Ordu Komutanı iftara katılırmış. İftara katılabilir ama senin üniforman TSK'yı, Türkiye'yi temsil ediyor. Üniformayla AKP'nin iftarına katılamazsın. Katılırsan Türk ordusunun paşası değil, Tayyip'in, AKP'nin paşası olursun. Bu TSK'nın itibarıyla oynamak, TSK’ya zarar vermektir” ifadelerini kullandı. Ağbaba, açıklamalarına şöyle devam etti:

"Kendi cebimizden afişler yaptırdık, bunu da günlük yırtıyorlar. 'Kayısıya alan bazlı destek vereceğiz, Malatya'nın sesi soluğu olacağız' demişiz. Brandalarda kimi yerde boğazımı, kimi yerlerde kollarımı kesiyorlar, kimi yerde de gözlerimi oyuyorlar. Bunun kimseye bir faydası yok. Malatyalıların takdirine bırakıyorum. Canları sağ olsun, 3-5 afişim daha kaldı onları da kesin. 7 yıldan beri milletvekiliyim, herkesin milletvekili oldum. Hangi partiye oy verirse versin herkesin milletvekili olmaya çalıştım. İlçenin birine gidiyoruz bir baktım ki afişte boynumu kesmişler ama sesimi kesemezler. Biz incinsek de kimseyi incitmeyeceğiz. Özgür, demokratik, herkesin eşit yarıştığı bir seçim dönemi yaşanmasını istiyoruz ama maalesef AKP bütün kurumları harekete geçirerek buna izin vermemekte kararlı. Malatya'dan çok daha güçlü çıkacağız. Artık Malatya'nın dert ve sorunlarını bir milletvekili olarak duyurmak değil, iktidarın bir milletvekili olarak çözmeyi hedefliyoruz.

"Erdoğan Diyarbakır'da 'biz Kürt sorununu çözdük' diyor, bundan Kürtlerin haberi var mı?"

“Güçlü bir aday kadromuz var. Bizim partimiz üzerinde bir vesayet yok. Bizim siyasetimizi herhangi bir grup, dernek, cemaat belirlemiyor. AKP, belirli bir güç odaklarının esiri olmuş, bir gurubun sözü geçiyor. Türkiye umutlu yarına gidiyor. Herkesi kucaklayan ve ötekileştirmeyen bir Muharrem İnce, onun karşısında herkese her gün bağıran çağıran bir Recep Tayyip Erdoğan. En son Diyarbakır'da 'biz Kürt sorununu çözdük' diyor, bundan Kürtlerin haberi var mı, bilmiyoruz.”