CHP'li Günaydın'dan MİT yorumu
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, üst düzey MİT görevlilerinin KCK soruşturması kapsamında ifadeye çağrılmasına ilişkin, ''MİT görevlileri, KCK içinde ne olup bittiğini biliyorsa, neden şimdiye kadar bir önlem almadı?'' diye sordu.
Partisinin Düzce il teşkilatını ziyaret eden Günaydın, burada yaptığı konuşmada, üst düzey MİT görevlilerinin KCK soruşturması kapsamında ifadeye çağrılmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu
Yapılan araştırmaların KCK'nın üst düzey görevlilerinin önemli bir bölümünün MİT mensubu olduğunu ortaya koyduğunu öne süren Günaydın, ''MİT görevlileri, Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı sıfatıyla PKK ile pazarlık yaparak, Oslo'da birtakım görüşmelerde bulundu. Ankara Kızılay'da patlayan bombada hayatını kaybeden vatandaşlarımızın ailelerinin adına soruyorum. MİT görevlileri, KCK içerisinde ne olup bittiğini, ne zaman nerede bombalama yapılacağını biliyorsa, neden şimdiye kadar bir önlem almadı?'' diye konuştu.
Bu tür olayların hükümetin istifasını gerektirecek durumlar olduğunu savunan Günaydın, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ama Türkiye'de hiçbir şey olmamış gibi gösteriliyor. Bu günler, olağan günler değildir. Türkiye, iktisadi, sosyal ve hukuki anlamda çok ciddi sorunlarla karşı karşıyadır. Siyaset kutuplaştırılıp, vatandaşlar kamplara böldürülüyor. Ama CHP, geçmişte olduğu gibi bu ülkenin bugün de sigortasıdır.''
İçtüzük tartışmaları
Günaydın, meclisteki içtüzük tartışmalarına ilişkin de, ''Genel kurulda milletvekilleri arasında çıkan kavga hiçbir milletvekiline yakışmadı'' dedi.
AKP'nin kendi isteğine göre içtüzüğü değiştirmek istediğini söyleyen Günaydın, ''Biz de bunları seyredelim diyemezdik. Bizi seçip oraya gönderenler, 'Hakkımızı, hukukumuzu koruyun' diye gönderdiler. Bizi 300 milletvekili ile oradan uzaklaştırmak isteyen ve kaba kuvvet uygulamak isteyenlere biz kaba kuvvet kullanmadık. AKP diyor ki, 'Ben bu içtüzüğü geri çektim, gelin müzakere edelim.' Bizim de istediğimiz budur. Meclis'te grubu bulunan partiler, oturup konuşurlar ve bir uzlaşma sağlarlar'' ifadelerini kullandı.
Hızlandırılmış Tren kazası davasının düşmesine ilişkin de, 22 Temmuz 2004 günü Pamukova'da meydana gelen tren kazasında da 41 kişinin yaşamını yitirdiğini, fakat dava sürecinin zaman aşımına uğradığını anımsattı.
Dava sürecinde sadece makinistlerin suçlandığını ileri sürerek, sözlerini şöyle tamamladı:
''Bu hukuk davası, hepimizin gözü önünde ertelene ertelene zaman aşımına uğradı. Kendinizi o kazada ölen vatandaşların yakınlarının yerine koyun. Bu vicdanlarımızı tatmin eden bir sonuç değildir. Bu işten bu rayların bakımını yapmayan, eski raylarla seyahat yapılmasına izin veren Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları Genel Müdürlüğü ile Ulaştırma Bakanlığı sorumlu değiller mi? Kazada, ölen öldüğüyle kaldı. Bu nedenle bu olay, hukuk düzeninin aslında adalet dağıtmadığının en çarpıcı örneğidir.''
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi