CHP'li Kart'tan TRT iddiaları

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, TRT'ye yönelik iddialarını sürdürdü.

TRT ile One Haber Ajansı arasında 2 Şubat 2009'da imzalanan sözleşme gereğince, üç program için 23 milyon 408 bin Avro ödeneceğini belirten Kart, şirketin 50 bin lira olan sermayesinin, 2009 yılı başında 1 milyon liraya yükseltildiğini ifade etti. Kart, bu değişiklikliğin, 22 Ocak 2009'da, Olağanüstü Genel Kurul toplantısında gerçekleştiğini, sözleşmenin, sermaye ve ortak yapısının değişmesinden 20 gün önce yapıldığını söyledi.

TRT ile ajans arasında yapılan sözleşmenin, sektör fiyatları ve emsallerine göre asgari 5-6 kat yüksek bir bedelle yapıldığını savunan Kart, ''TRT bünyesinde 200'den fazla deneyimli yayıncı, yönetici, araştırmacı bulunurken ve bunlar atıl hale getirilmişken; TRT'de şu anda 157 muhabir ve 301 prodüktör varken, böyle bir sözleşme yapma ihtiyacı nereden kaynaklandı?'' diye sordu.

''TRT Genel Müdürü projelerini hayata geçirirken, TRT kaynaklarını ve personelini kullanmak yerine; AKP zihniyetinin gereği olarak taşeron firmaları devreye sokuyor ve kamu hizmetini, temel yayıncılık görevini ticarileştiriyor'' görüşünü dile getiren Kart, kamu kaynaklarının savurgan bir anlayışla kullanıldığını ifade etti.

Kart, görevi kötüye kullanma boyutunun, başta Başbakanlık Teftiş Kurulu olmak üzere, teftiş birimlerince incelenmesi gerektiğini belirterek, olayda, ''ağır hizmet kusuru'' bulunduğunu ileri sürdü.

CHP'nin, Tuncay Güney'in katıldığı TRT programı nedeniyle kurum aleyhine açtığı tazminat davalarının mahkemece kabul edildiğini anımsatan Kart, ''Böylece; bu süreç ve yargı kararıyla, TRT Genel Müdürünün, TRT Yasasının 13. maddesi kapsamında tarafsızlığını yitirdiği sabit olmuştur. Anlattığım ağır hizmet kusuru niteliğinde olan uygulama da gözönüne alındığında; TRT Genel Müdürü yönünden, TRT Yasasının 13. maddesi uyarınca görevden alınma prosedürünün işletilmesi gerekir'' diye konuştu.


"İnandırıcı olmak istiyorsa"

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, ''laf ile Türkiye'ye düzen verdiğini, düzen kurduğunu, tavsiyelerde bulunduğunu'' savunan CHP'li Kart, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Sayın Arınç, bu söyleminin yanında, asli görevini yapsın. TRT Yasasının 13. maddesi yönünden bir inceleme yapsın , yaptırsın. Eğer gücü yetebiliyorsa, eğer sorumluluğun hakkını verebiliyorsa, sonucuna göre de prosedürü işletsin. İnandırıcı olmak istiyorsa, ondan sonra konuşsun.

Hükümete soruyoruz; TRT Genel Müdürü'nün, TRT Yasasının 13. maddesi anlamında, ağır hizmet kusuru ve tarafsızlığın yitirilmesi anlamına gelen işlem ve eylemleri karşısında; görevden alma prosedürünü başlatacak mısınız? TRT ile One Haber Ajansı arasında, sözü edilen sözleşme ilişkisi dışında başka sözleşme ya da bağlantı var mı? One Haber Ajansının, İstanbul-Mercan'da kurulan özel stüdyolarının kullanılması karşılığında ayrıca ücret ödemesi yapılıyor mu?''

Kart, basın toplantısında, bazı medya mensuplarının, ''TRT'ye geçenleri neden yandaş medya olarak adlandırıyorsunuz, geçenlerin ismini vererek hedef gösterdiniz, bu kişiler niçin TRT'ye geçemez, TRT ile sizin arasında husumet mi var?'' sorularıyla karşılaştı.

TRT ve ajans bünyesinde emek ve liyakatiyle hizmet verenlere karşı bir şey diyemeyeceğini, her medya grubundan TRT'ye geçiş olabileceğini ifade eden Kart, ''Ayrımcılık yapmam söz konusu olmaz. Kişilerle ilgili iddia ve hedefim yok. Benim için hepiniz saygı değersiniz'' dedi.