CHP'li tanık: Ergenekon'un mağduru oldum

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada beyanları alınmadan önce Müslüm Öztürk, duruşmayı izlemeye gelenlerin dışarı çıkarılmasını istedi.

Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese de izleyicileri çıkarmak yerine, tanığın gizli tanık odasından sesi ve görüntüsü salona yansıtılarak ifadesinin alınmasını uygun gördü.

Emekli Orgeneral Hurşit Tolon'un avukatları İlkay Sezer ve Dilek Helvacı da Müslüm Öztürk'ün Ergenekon soruşturması kapsamında verdiği ifadenin basında yer almasının ardından Tolon'un şikayeti üzerine tanık hakkında dava açıldığını belirterek, tanık olarak dinlenemeyeceğini savundular.

Tanık Öztürk, 1994'te askerliğini yaparken vurulduğunu ve daha sonra dernek işleriyle uğraştığını ifade ederek, emekli Orgeneral Hurşit Tolon ile olan tanışıklığını anlattı.

Tolon'un, Ege Ordu Komutanlığı döneminde, Ankara'da tedavi gören gazileri İzmir'e davet ederek madalya verdiğini dile getiren Öztürk, Tolon'u ayrıca Nisan 2006'da Ankara'da şehit Yarbay Alim Yılmaz'ın cenaze töreninde gördüğünü kaydetti.

Öztürk, ''Artık emekli olmuştu ama koskoca orgenerali görünce yanına gittim. Tören çok kalabalıktı, herkes bağırıyordu. Sayın Paşamız, 'Çocuklar neden bağıranların yanında değilsiniz?' dedi. Ben o zaman bu sözlerin anlamını anlamamıştım. Ancak bu 'Ergenekon' davalarından sonra bizi hükümetle, polisle, halkla karşı karşı getirmek istediğini anladım'' diye konuştu.

Öztürk, şehit yakınlarından Yıldız Namdar'ın Doğu Perinçek ile görüşmeye gittiğini, kendisinin de bu görüşmede hazır olduğu belirtti.

Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, kendisi soru sorduğu sırada Perinçek'in araya girerek bazı şeyler söylemesine, ''Siz sıranız geldiğinde sorarsınız'' diye tepki gösterdi. Perinçek ile sözlü tartışmaya giren Pekgüzel, ''İşimi bana öğretmeyin. Çok mu biliyorsunuz?'' diye sinirli bir şekilde bağırdı.

Başkan Özese, ''Sakin olun savcı bey'' derken, Perinçek'i de müdahale etmemesi konusunda uyardı.

Tanık Tatar: Davanın mağduru oldum

Duruşmada daha sonra CHP Gebze İlçe Başkanı olan emekli Jandarma Astsubay Sedat Tatar'ın tanık olarak dinlenilmesine geçildi.

Tatar, 1992-1995 yılları arasında Gebze İlçe Jandarma Komutanlığı'nda görev yaptığını, o dönemde Kocaeli Jandarma Alay Komutanı olan Veli Küçük'ün de sicil amiri olduğunu, Küçük ile ast-üst ve görev dahilinde ilişkisi bulunduğunu anlattı.

Tatar, emirler ve yasalar çerçevesinde Küçük ile görüştüğünü belirterek, ''Neden bu davada tanık olduğumu bilmiyorum. Hukuk dışı hiçbir bilgim ve görgüm yoktur. Hukuki olmayan bir görevde bulunmadım. Ben bu davanın mağduru oldum. Basında 'Ergenekon' sanıklarından daha kötü bir duruma düştüm. Savcıya ifade vermek istemediğimi söyledim. Ama sayın savcı, 'İfadenizi almak zorundayız' dedi. Ben bu davanın tarafı değilim. Tanıklıktan zarar gördüm. Yasalara uygunsa tanıklıktan çıkarılmak istiyorum'' dedi.

Savcı Pekgüzel de Tatar'a, bu davada kamu tanığı olarak yer aldığını söyleyerek, ''Sizin ifadenizi ben almıştım. 'Gizli tanık 15'in sizinle ilgili beyanları var. Gizli tanığın 'Sedat Tatar Veli Küçük ile birlikte. Tatar, 1996 yılında Veli Küçük'ün elinde 120 adet şantaj amaçlı kaset olduğunu söyledi. Özel görüşmelerini bile kaydediyormuş' şeklinde ifadesi var. Bu nedenle ifadenizi aldık. 120 adet kaset olayını anlatır mısınız?'' dedi.

Bunların tamamen uydurma olduğunu belirten Tatar, ''Ben bunlarla ilgili bir şey bilmediğimi söylemiştim. Tanık, bunu nereden çıkardığını kendisi bilir. Veli Küçük ile çoğu zaman yan yana bile gelmedik'' diye yanıt verdi.

Duruşma, perşembe gününe ertelendi.

Bu arada, mahkeme heyeti, tutuklu sanık Veli Küçük hakkında, gizli tanık ''C''ye hitaben sarf ettiği sözlerden dolayı Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.