CHP'ye çarşaflı üye desteği

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu. Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

-Washington'da da önemli temaslarda bulundum. Çeşitli platformlarda bir çok bakış açımızı yanlış anlatanlara karşı, bunları düzeltme imkanı buldum. Küresel krize karşı uluslarası camiada aranan çözümü görüştük.

-G20'de tüm liderlerle bire bir görüşmemiz oldu. Türkiye ile o ülkelerin ilişkilerini görüşme fırsatımız oldu. Liderler olarak devam eden mali krizi ele aldık, atılacak adımları kararlaştırdık. Ortak bir deklarasyon yayımladık. Liderler zirvesini tekrar toplamaya karar verdik.

-Mali piyasalarda şeffaflık artırılacak. Yatırımcıların korunması için dünya finans piyasalarının bütüncül olarak değerlendirilmesi. Uluslararası finans kuruluşların reforma tabi tutulması. Serbest piyasadan taviz verilmemesi. Özellikle acil ve orta dönem tedbirleri önümüzdeki yıl Mart sonuna kadar hayata geçirilecek.

-Krize yönelik önlem paketini açıklayacağız. Ancak krizi fırsata dönüştürecek primi kimseye vermeyeceğiz. Krizde puslu havaları sevenler var. Biz puslu havaları sevenlere fırsat vermeyeceğiz. Dürüst insanların haklarından alarak kimseye yedirmeye niyetimiz yok. Ekonomi artık dünyada tam anlamıyla küresel bir hususiyet arz ediyor.

-ABD'de çıkan krizi, bazı kötü niyetliler adeta bizim iktidarımız ortaya çıkarmış gibi takdim ediyorlar. Bu krizin kaynağı ABD'dir, Avrupa'dır. Ama en az inşallah bizi etkileyecektir. Hiçbir ülkenin sınırlarını kapatması, bu tür dalgalanmaların etkisi dışında kalması mümkün değildir.

-Bizi sürekli polemiklerin içine çekmeye çalıştılar. Biz buna girmedik. Türkiye'nin gereksiz tartışmalarla kaybedecek tek bir saniyesi bile yok. Hamdolsun bu yolda da önemli mesafeler aldık.

-Ülkemde yoksul olan kesimlere hitap ediyorum. Ben diyorum ki iş gücü olmayan vatandaşım, dar gelirli vatandaşım, git kaymakamlığa müracaatını yap. Sosyal dayanışma ve yardımlaşma fonu senin yardımına ulaşacaktır.

-Müracat eden bir defa 150 YTL'sini alır, yemeğini yer, çocuklarını okutur. Bizi "dilenciliğe alıştırmakla" suçluyorlar. Bunlar yeni değil ki. 10 yılların tablosu. Türkiye'de alışılmamış olan süreci biz başlattık ve devam ettiriyoruz. Siz fakir fukaranın adresini bulamadıysanız ben ne yapayım.

-Eğer bu asil bir değişimse bunu yapanları kutluyorum. Benim halkım bu zamana kadar kendilerini tevkif edenlere cevabını verdi. Nihayet Türkiye'yi doğru bir şekilde tanımaya çalıştılar.

-Her ne kadar 29 Mart'ta seçim varsa da, böyle bir şeyin olması, rozetlerin takılması güzel bir şey. Ben bu değişimin dönüşümün arkasında olumlu umutlar taşımak istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak bu benim hakkım değil mi? Farklı kesimlerin bu ülkede yaşadığının nihayet hamdolsun farkına vardılar.