Çiçek: 8 Mayıs tarihi sanal bir tarihtir

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, PKK'nın 8 Mayıs itibariyle çekilmesi açıklamasıyla ilgili olarak, "8 Mayıs tarihi sanal bir tarihtir. Büyük ölçüde çekilmesi gereken kimse onlar çekilmiştir, çoktan gidecekleri yere gitmiştir" dedi.

Çiçek: 8 Mayıs tarihi sanal bir tarihtir
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 04.05.2013 - 13:34

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, A Haber'in canlı yayınında soruları yanıtladı. "Anayasa ile ilgili dün yapılan toplantı" anımsatılarak, "Komisyon çalışmalarını 1 Temmuz'a kadar sürdürme kararı aldı mı, yoksa bu karar Salı günü mü çıkacak?" sorusu üzerine Çiçek, dün yeni Anayasa yazımı ile ilgili olarak 6 saati aşkın toplantı yaptıklarını anımsattı.

Çiçek, Salı günü müzakerelere devam edileceğini belirterek, çalışmalarda, daha önce açıkladıkları takvimin çok uzağında olduklarını kaydetti. Çiçek, Ekim 2011'de çalışmalara başladıklarında "Biz bu işi 2012 yılı sonuna kadar bitirmeyi planlıyoruz" dediklerini, ancak hala bitiremediklerini ifade etti. Çalışmalar ile ilgili olarak bugüne kadar yapılanları anlatan Çiçek, "Bütün bunları 31 Aralık 2012 tarihine kadar yapmayı planladık ama olmadı" dedi.

Çiçek, bugüne kadar 174 madde müzakere edildiğini, ancak maddelerin daha 5'te 4'ünün durduğunu vurguladı. "Daha yazım meselesinde bile sıkıntı var. Bu tempoyla bu iş, çok daha uzun sürer" diye konuştu.

 

'Vatandaş 'neden yapamadınız?' der'

Bu noktada vatandaşın ne düşündüğünün önemli olduğuna işaret eden Çiçek, "Vatandaş, usul tartışması ve partiler içi tartışmalarla ilgilenmez. Vatandaş, 'siz biraraya geldiniz ve neden yeni Anayasa yapamadınız?' diyecek, vatandaş bu kısmına bakacak" sözlerini sarfetti. Çiçek, yeni bir Anayasa yapma mecburiyetinde olduklarını vurgulayarak, "Ama bu tempoyla, bu çalışmayla Temmuz değil, önümüzdeki yılın Ağustos'una bile kalır. Daha çok çalışmamız ve bu Anayasa'yı gündemden çıkarmamız lazım" dedi.

TBMM Başkanı Çiçek, 4 partinin TBMM Başkanlığı'na verdikleri taslakların Anayasa'da çok önemli değişiklikler içerdiğini ifade ederek, AKP'nin taslağının 113, CHP'nin 171, MHP'nin 132 ve BDP'nin 165 madde öngördüğünü söyledi.

 

'Bu tartışmaları yapmayalım'

Her hafta kanun çıkarttıklarını ve bu yasaların da Anayasa'ya uygun olmak zorunda olduğunu dile getiren Çiçek, "Yani yanlışa uymak zorundasınız. Böyle bir şey olabilir mi?" diye sordu. Çiçek, şöyle konuştu: "Biz bu işe başlarken masada oturup oturmama ya da 'önce kim kalkacak?' esasına göre değil, yeni bir Anayasa yapma esasına göre söz verdik. 30 sene hep kısır çekişmelerden şikayet ettik. Bundan sondaki 30 sene de vatandaşın kafasını bununla meşgul etmeyelim. Anayasa'yı görüşüyoruz ama masadan kim kalkacak? ona bakılıyor. Ortada somut bir şey yoksa, komisyon devam etse ne olacak etmese ne olacak? Yeni bir Anayasa yapılmadığı sürece bu yanlış Anayasa'ya uygun kanun çıkartmak durumunda kalırız. 4 siyasi partiden de beklentim şudur: Masayı öne çıkararak, masayı kim önce terkedecek?... Bu tartışmaları yapmayalım, bir an evvel Anayasa yapalım. 13 aydır yazım diyoruz. 'Biz 2012'nin sonunda yazımı da yapacağız' demiştik ama 174 maddeden ancak 40'ında mutabık kaldık."

Çiçek, "4 parti anlaşamazsa 2 parti ile devam edilir mi?" sorusuna, "Bu süreç devam ederken ben işin ikinci ihtimali üzerinde durmam, onu da doğru bulmam. O daha sonra partilerin karar vereceği bir şey, 4 partinin de bu işten vazgeçtiklerine ilişkin bir açıklaması yok" yanıtını verdi.

 

Yargıtay Başkanı'nın sözleri

TBMM Başkanı Çiçek, Yargıtay Başkanı Ali Alkan'ın "Yeni Anayasa mutlaka toplumsal mutabakat ile yapılmalı, bir iki parti ile yapılırsa meşruiyeti tartışılır" açıklamasının sorulması üzerine, "Söylem itibariyle herkes her şeyi söylüyor da soğan doğramayan onun da acısını bilmez. Bizim başkanlarımız güzel konuşurlar ama soğan doğramadıkları için bu işin acısını da fazla bilmiyorlar" diye konuştu.

Çiçek, "Sürecin sonuna gelindiği anlaşılıyor, liderler turu başlatacak mısınız?" sorusu üzerine, işin başından itibaren daha çok çalışılması gerektiğini söylediğini anlattı. Her partinin kendi yönünden bir değerlendirmeyi yaptığını, şahısları olarak orada bulunmadıklarını belirten Çiçek, "Bugün yarın böyle bir şey yapmam, bunu kendileri de biliyor. Ortaya koyduğumuz takvim belli ama tablo iyi bir tablo değil" dedi.

Çiçek, kısa süre içerisinde yurttaşın önünü müzakere edilecek bir metin koyulması gerektiğine işaret ederek, "İki saat çalışmayla Anayasa yapılmaz, bu dükkan ciro yapmaz, vergi beyannamesinde zarar gösterir, kirasını bile çıkaramaz" diye konuştu.

 

'Toplumun tasvip ettiği insanlar'

"Genel Kurul'daki üslup konusunda iyiye gidiş için neler yapılmalı, Kemal Kılıçdaroğlu'ndan da cevap geldi mi?" sorusuna Çiçek, "Hayır gelmedi. İyi başlamadık. Krizlerle başladık hala o sıkıntılarla bu işi götürmeye çalışıyoruz. İçtüzükte, 'yaralayıcı bir dil kullanılmaması' gerektiği konusunda madde var. Milletvekili dediğiniz kişi, kamu ve özel hayatında da sorumluluk taşıyan, toplumun tasvip ettiği insanlardır" dedi.

"Bir süreden beri, hoş olmayan, Meclis'in saygınlığına gölge düşüren, itibarını zedeleyen bir kısım laflara Genel Kurul'da şahit oluyoruz" diyen Çiçek, nazının geçtiği kişilere şifahi ikazları olduğunu, bu konuların Danışma Kurulu toplantılarında gündeme getirildiğini bildirdi.

Çiçek, 27 Şubat'ta partilerin genel başkanlarına bu konuyla ilgili mektup yazdığını ve mektubun ekine de tutanaklarda da yer alan hakaret içeren, kaba ve yaralayıcı küfürleri koyduğunu söyledi.

Bütün milletvekillerinin, sorumluluk taşıyan, belli mevkilerde çalışmış, çocuk ve torun sahibi, saygın işler yapmış kişiler olduğunu belirten Çiçek, "Bu insanlara karşı yapılacak şey, sorumluluğunu hatırlatmaktır" dedi.

Çiçek, mektubuna cevap veren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür ederek, "(Ben de üzgünüm, özür dilerim) dedi" diye konuştu. Çiçek, küfrün kimin tarafından yapıldığının önemli olmadığını, küfrün kendisinin önemli olduğunu söyledi.

Geçen yıl 23 Nisan'da Meclis Başkanlığı'na oturan kız öğrencinin, "Sayın milletvekilleri kürsüde konuşurken kız çocuklarının, kız kardeşlerinin, annelerinin bu konuşmaları dinlediğinin farkında mı?" dediğini ve bundan daha ağır bir müeyyidenin olamayacağını kaydetti.

 

'Bu arkadaşımız bazen bilir bilmez konuşur'

TBMM Başkanı Çiçek, CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, "Cemil bey bu kara lekenin altından kalkamaz" sözlerinin anımsatılması üzerine, şunları kaydetti: "Bu arkadaşımız bazen bilir bilmez konuşur. O gün benimle bir şey söyledi. Genelkurmay Başkanımızın cenaze törenine ben da katıldım. Ben Sayın Cumhurbaşkanının sağında duruyorum, solunda Genelkurmay Başkanı sonra da Sayın Başbakan var. Genç, benim için "Meclis'i temsil edemiyor' diyor. Kamer beyi aradım ve "Bu söylediğin doğru değil." Biz oraya ibatede gidiyoruz, ibadette bana göre protokol olmaz, kim nerede duracaksa durur. "Benim söylediğim doğru, düzelt" dedim ama düzeltmez onu. Makam sahibi kim? Sayın Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı onun sağında durur, ondan sonra Sayın Başbakan gelir. Protokol açısından düşünüyorsa benim durduğum yer doğrudur."

 

'Sözlerin aslı Meclis kayıtlarında var'

Çiçek, küfürlü sözlerin tutanaklarda yer alıp almaması ile ilgili olarak, "Bizim tutanaklardan herhangi bir cümleyi silme hakkımız yok. Çünkü bunlar delil. Kim ne söylüyorsa, orada yer alır. Gazetelerde bile yazılırken söylendiği şekliyle yazılmadı. İşin ayıbı sebebiyle internette, 'nokta nokta...' ama 'bu sözlerin aslı Meclis kayıtlarında vardır' diyoruz" diye konuştu.

"PKK 8 Mayıs itibariyle çekilecek. Silahlı çekilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Çiçek, "8 Mayıs tarihi sanal bir tarihtir. Büyük ölçüde çekilmesi gereken kimse onlar çekilmiştir. Onlar 8 Mayıs der, ama önceden de tedbirlerini alır ve giderler. Onlar çoktan gidecekleri yere gitmiştir. İster silahlı ister silahsız gitti, bana göre gitti" yanıtını verdi.

Çiçek, bu yaz herhangi bir olayan meydana gelmeden artık Türkiye'nin bu işten kurtulması gerektiğine işaret ederek, "(Devletin şu politikasını değiştirmezseniz, bunları yapmazsanız bu patlayıcıları patlatırım) derseniz, bu demokrasinin kabul edebileceği bir şey değildir. (Ben çekildim ama bunlar olmazsa tekrar silaha başvururum) demek mevsimlik olur" dedi.

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, "Türkiye'nin bölünmesine karşı önerimiz özerkliktir" açıklaması ile ilgili görüşünün sorulması üzerine ise Çiçek, "Herkes kendi talebini hayata geçirmek için, 'bunu yaparsanız yapın yapmazsanız, biz kaldığımız yerden devam ederiz' diyemez, dememesi lazım. Bu bir taleptir. Ama bunun karşılanması noktasında sadece ben ya da siz yoksunuz. 76 milyon insan var, bu kadar da parti var" diye konuştu.

 

'Onlar boş durmaz'

Cemil Çiçek, dünyada terör sorununu en üst noktada yaşayan ülkenin Türkiye olduğunu söyleyerek, "Sadece bir örgütle uğraşmıyoruz, bu işin arkasında çok karnı ağrıyan adam var. Onlar boş durmaz, onlar bu teröre karşılık başka alternatifleri devreye sokmaya çalışırlar" uyarısında bulundu.

Bir çok olayda ortalığı ayağa kaldıran Fransa'nın 3 PKK'linin öldürülmesi olayında sessiz kaldığını ve bunu açığa çıkartmadığını ifade eden Çiçek, "Olay olduktan sonra 3 öldürülen PKK'lının önünde ve arkasında ne var? Bunu çıkartmak Fransa'nın borcudur" dedi.

Çiçek, "Meclis Başkanlığınız sona eriyor, yeniden aday olmayı düşünüyor musunuz?" sorusuna, "Bu benimle ilgili bir karar değil. Türkiye'nin bu kadar sorunu varken, bu iş kendi içerisinde akar gider, mülakat konusu bile olmaması gerekir" yanıtını verdi. Cemil Çiçek, kendisine mektup yazan CHP Milletvekilleri Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay'a hukuk çerçevesinde yanıt yazacağını söyledi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler