Çiçek: Mesafe alamıyoruz

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün'ün de katıldığı görüşmenin ardından basına açıklama yapan iki başkan, ele aldıkları konular hakkında bilgi verdi.

Çiçek, buradaki konuşmasında "Ankara Anlaşması'nın üzerinden 50 sene geçti. Biz bu 50 yıl içinde AB üyeliği noktasında söyleyeceklerimizi söyledik. Aslında konuşulacak çok fazla teferruata, çok fazla zamana gerek yok. Bizim taleplerimiz belli. AB'nin bize bakışı belli" dedi.

AB'den Türkiye'nin üyeliği konusunda net tavır almasını beklediklerini vurgulayan Çiçek, görüşmede Schulz'a Türkiye-AB ilişkileriyle ilgili "Bir kırmızı ışıkta mazot, benzin yakıyoruz, motor çalışıyor, araba çalışıyor ama mesafe alamıyoruz" dediğini aktardı. Çiçek, "Türkiye'nin artık mesafe alması lazım. Bizden seneler sonra müracaat eden ülkeler bize göre kriterleri de tam olarak yerine getirmediği halde AB'nin üyesidir. Türkiye'nin bir elli yıl daha bekletilmesi çok doğru değildir" ifadesini kullandı.

Cemil Çiçek, "KKTC'nin burada, parlamentoda temsil edilmesi gerekiyor. Çünkü Avrupa Konseyi'nde temsil ediliyor. İki Avrupa kurumunda iki farklı durum çok adil değil, hoş bir durum değil, bunları konuştuk" bilgisini verdi.

Vize sorununu da ele aldıklarını belirten Çiçek, AB'yle tam üyelik müzakereleri yapan Türkiye'ye tanınmayan, "sudan bahanelerle engellenen" vize muafiyetinin bu statüde olmayan başka ülkelere tanınmasının hakkaniyetli olmadığını vurguladı.
Schulz ise görüşmede ele aldıkları konular hakkında bilgi verdi.

Temaslarıyla ilgili bilgi veren Çiçek, Bilim, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, TÜBİTAK ve AB'nin yürüttüğü ortak program vesilesiyle parlamento heyetiyle Brüksel'e geldiklerini söyledi.
Ziyaret çerçevesinde Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz ile görüştüğünü ifade eden Çiçek, görüşmede Türkiye-AB ilişkilerinde gelinen noktayı ve Türkiye'nin beklentilerini ele aldıklarını kaydetti.

Türkiye'nin AB'ye üye olmak amacıyla imzaladığı Ankara Anlaşması'nın 50. yılına gelindiğine işaret eden Çiçek, şunları söyledi: "50 yıldan beri Türkiye, bir devlet politikası olarak, stratejik bir tercih ve hedef olarak AB'ye tam üye olmak istemektedir. Aradan geçen 50 yıllık süre içerisinde AB ile ilişkilerimizde inişli çıkışlı, bazen deep-freeze'e koyduğumuz dönemler olmuştur, ama netice itibariyle Türkiye bugün AB ile müzakere yapan bir ülke konumundadır. Ama maalesef müzakere edecek başlık kalmamıştır. Öyle de bir çarpık ilişki var AB ile."

Hiçbir AB üyesinin böyle bir süreci yaşamadığının altını çizen Çiçek, "AB'den beklentimiz, artık faydası olmayan, içi boş sözler yerine netice alıcı bir takım adımların atılması gerekiyor. Bunun için de fasılların açılması, açılmış olanların kapanması, ayrıca bugün ifade ettiğimiz vize konusu" diye konuştu. Türkiye'ye yapılanın çok büyük bir haksızlık olduğunu vurgulayan Çiçek, "Türkiye bu manada önüne engel çıkarılmaması gereken bir ülkedir. Endişeleri bence yersiz" ifadesini kullandı.

Çiçek, Türkiye'nin AB üyesi olmamasına rağmen Gümrük Birliği'ne tam üye ve yükümlülüklerini yerine getiren bir ülke olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
"Prensipte bu haksızlık kabul edilmiş olmakla birlikte, maalesef henüz istediğimiz adım yeterince atılabilmiş değil. Bununla ilgili bir kısım gelişmeler var ama sonuç itibariyle halen vize uygulaması yapılabilmektedir. Ümit ederiz, bu haksızlık kısa süre içerisinde giderilmiş olur."

KKTC'li parlamenterlerin AP'de temsili

Kıbrıs konusunda Türkiye'ye ve KKTC'ye haksızlık yapıldığını herkesin bildiğini belirten Çiçek, Türk tarafının barıştan ve kalıcı çözümden yana olduğunu vurguladı.
KKTC üzerindeki tecridin sürdüğüne dikkati çeken Çiçek, şunları söyledi:
"KKTC hükümeti, bu haksız uygulamalar sebebiyle adeta yarı açık cezaevine dönmüş. Girişte, çıkışta birçok sıkıntılar, temsilde birçok zorluk var. Hiç olmazsa Avrupa Konseyi'nde olduğu gibi burada da KKTC parlamenterlerinin AP'de temsili bir ölçüde bu haksızlığın giderilmesi bakımından ilk adım teşkil edecek."

"Görevimiz meclisin itibarını korumak"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik açıklamaları ve bu açıklamalara AP Sosyalist Grup Başkanı Hannes Swoboda'nın tepkisine ilişkin görüşünün sorulması üzerine Çiçek, konumu itibariyle kişisel görüşünü paylaşmasının doğru olmayacağını söyledi. Konunun AP Başkanı Schulz ile görüşmesinde gündeme gelip gelmediğine ilişkin soru üzerine de Çiçek, konunun görüşülmediğini belirtti.

TBMM'deki milletvekillerinin birbirlerine karşı olumsuz tavır ve açıklamalarda bulunmalarına ilişkin meclis başkanı olarak görüşünün sorulması üzerine ise Çiçek, "Keşke bu tartışmalar bu boyutta meclisimizde yaşanmasa iyi olacak, bunu hiçbirimiz tasvip etmiyoruz" dedi. Çiçek, "Hepimizin görevi evvela meclisimizin itibarını korumaktır" ifadesini kullandı.

Milletvekillerinin dokunulmazlığı

Türkiye'de yaşanan demokratik gelişmeler kapsamında milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasının gündemde olup olmadığının sorulması üzerine Çiçek, anayasa hukukunda "kürsü sorumsuzluğu" olarak adlandırılan dokunulmazlık kavramının tüm demokratik ülkelerin parlamentolarında bulunduğunu belirtti.
"Dolayısıyla burada 'Tümüyle kalksın' şeklinde bir düşünce varsa, bu eksik bir düşünce olur" diyen Çiçek, hiçbir milletvekilinin suç işleme imtiyazı ya da ayrıcalığının bulunmadığının altını çizdi.

Konunun Türkiye'de uzun yıllardır tartışıldığını belirten Çiçek, son dönemde başlatılan anayasa çalışmasının yasama organıyla ilgili bölümünde konuya ilişkin sunulan bir teklif olduğunu ifade etti. Çiçek, yeni bir anayasa yapılması durumunda bu konunun da yeni kurallara bağlanacağını kaydetti.

Yurt dışında oy kullanma

Çiçek, yurt dışında yaşayan Türklerin oy kullanmalarına ilişkin süreçte gelinen son noktayı da değerlendirdi. Dünya genelinde 155 ülkede Türk vatandaşlarının yaşadığını belirten Çiçek, eskiden beri vatandaşların bulundukları yerlerde oy kullanmayı talep ettiklerini, bu kapsamda bir kanun çıkarıldığını ve oy kullanma için çeşitli yollar belirlendiğini anlattı.

Bu kadar fazla ülkenin söz konusu olması ve yurt dışında yaşayan vatandaşların sayısının çokluğu nedeniyle sürecin çok da kolay ilerleyemediğini vurgulayan Çiçek, şöyle konuştu:
"Yoksa hükümetler oy kullanılmasını arzu etmediklerinden değil, bütün bunları derleyip toparlayıp uygulanabilir bir sistemi getirmek bakımından bu kadar zaman geçmiştir.
Dışişleri Bakanlığı, Yüksek Seçim Kurulu, hükümet, ilgili ülkelerle de görüşmek suretiyle bu defa inanıyoruz ki önemli bir çalışma yapıldı. Vatandaşlarımız genel seçimde ve halk oylamalarında bulundukları yerden oy kullanabilecekler."