Çığ faciasında yargı süreci başladı

Gümüşhane'nin Torul ilçesine bağlı Zigana Dağı'nda, 25 Ocak 2009 tarihinde çığ düşmesi sonucu 10 kişinin ölümü, 7 kişinin yaralanması olayında kusurlu oldukları iddiasıyla haklarında dava açılan Trabzon Tenis Dağcılık Kayak İhtisas Kulübü Derneği (TEDAK) yönetim kurulu üyesi 5 kişinin yargılanmasına başlandı.

Çığ faciasında yargı süreci başladı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 18.03.2010 - 11:42

Gümüşhane Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, ''Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak'' suçundan, 2 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle tutuksuz yargılanan sanıklar Figen Bilge, Ercan Bostan, Serdar Yılmaz, Şehnaz Uzuner ve Ural Ayar katıldı.

Duruşmada dinlenen sanıklardan Bilge, Yılmaz, Uzuner ve Ayar, daha önce talimatla ifade verdiklerini belirterek, savunmalarına ekleyecekleri bir şeylerinin olmadığını söylediler.
Bu sanıklar, olay hakkında hazırlanan bilirkişi raporunu kabul etmediklerini ifade ederek, beraatlerini talep etti.

Dönemin TEDAK Yönetim Kurulu Başkanı olan diğer sanık Bostan ise yaptığı savunmada, olay gününden sonra yüreklerinin acıdığını, ceza almaları durumunda, dağcılığa gönül verenlere darbe vurulmuş olacağını söyledi.

Arkadaşlarının ölümünden büyük üzüntü duyduğunu ifade eden Bostan, şöyle devam etti:
''Biz talimatla savunmamızı yapmıştık. Bu duruşmaya katılmamama hakkımızın olduğunu bildiğimiz halde, bizleri görmenizi istedik. Bizler hakikaten gönüllü insanlarız. Arkadaşlarımızın ölümüne sebep verdiğimizden dolayı yüreğimiz acıyor. Bir yılı aşkın süredir çok acı çekiyoruz ve çekmeye de devam edeceğiz. Olaydan sonra birçok arkadaşımızın psikolojisi bozuldu ve tedavi görmeye başladı. Ben olay gününde derneğin başkanı idim ama şimdi üyesiyim. Biz gönüllü olarak bu işi yapıyoruz. Olaydan sonra zor günler geçirmeye başladık.''

Yürüyüş sırasında grup liderinin, çığda ölen Erhan Terzi olduğunu ve onun çektiği fotoğraflar bulunduğunu belirten Bostan, bunları mahkeme heyetine gösterdi.

''Ekip kar olmayan bölgeden yürüyordu''

Bostan, fotoğraflar üzerinden yaptığı savunmasını şöyle sürdürdü:
''Bilirkişi raporunda, 'karın kesilerek çığın geldiği' ifade ediliyor. Kar kesilerek çığ olmadı. Daha önce de bu bilirkişi raporuna itiraz etmiştik. Bu resimden anlaşılacağı üzere biz kar olmayan bir bölgede yürüyoruz. Bunun dışında olay yerine ait olmayan bir fotoğrafı da göstererek bir sporcunun kayak yaptığı sırada nasıl karın kesildiğini göstermek istiyorum. Bu resimde çığın nasıl geldiği apaçık ortadadır. Bilirkişi raporunda bu yerin yüzde 32 eğim olduğu belirtiliyor. Bizim buna bir diyeceğimiz yoktur. Ama biz bu eğimli yerin altında, eğimsiz olan yolda yürüyoruz. Ekibimizde bu yolun tam sağından yürümüştür. Ekibimizin karı kesmesi mümkün değildir. Sivil Savunmanın verdiği rapor göz önüne alınamaz. Onların vermiş olduğu raporu kesinlikle kabul etmiyoruz. Onlar bu işin uzmanı değil. Bizim bu bilirkişi raporunu da kabul etmemiz mümkün değil. Yürüyüş yaptığımız gün hava güzeldi ve yürüyüşe engel olacak bir durum yoktu. Sıcaklık karın erimesine neden olabilir.''
 

''Bize ceza verilirse dağcılığa darbe vurulur"

Kazada ölenlerin kendilerine sonsuz destek verdiğini ifade eden Bostan, ''Biz artık bu işi bırakmayı düşündük ama onların desteğiyle bırakmadık. Biz bu yörenin tanıtılması, turizm canlanması ve gençlerin spora yönelmesi için çok iyi hizmetler yaptığımızı düşünüyoruz. Rize'de meydana gelen çığda mahsur kalanların kurtarılması için büyük çaba harcadık ve başarılı da olduk. Biz bu mahkemenin sonucunda ceza alırsak, bizim gibi gönüllü insanlara bir darbe vurulmuş olacaktır. Beraatimizi istiyoruz'' diye konuştu.
Sanıklar avukatı Burak Temren ise yürüyüş ekibinin çığ olan bölgeden geçmediğini, dolayısıyla karı kesmelerinin mümkün olmadığını söyledi.

Temren, ''Bilirkişi raporunun uzman kişiler tarafından hazırlanmadığını düşünüyoruz. Dernek yönetiminin bölgenin jeolojik ve jeomorfolojik yapısının incelemesine gerek yok. Dağcılık faaliyetlerinden anlayanların dahil olabileceği bilirkişilerin de aralarında yer alacağı, yeni bir bilirkişi raporunun düzenlenmesini talep ediyoruz'' dedi.
 

Yeniden bilirkişi raporu hazırlanacak

Mahkeme heyeti, ölenlerin yakınları olan Halil Aktaş, Deniz Eroğlu ve Tülay İnan'ın, şikayetçi olmadıkları için dinlenmelerinden vazgeçilmesini, olayda yaralanan Hasan Çiftçi'nin ise şikayetçi olmamasına rağmen, çığda yaralanması nedeniyle olay hakkında bilgisi olabileceği gerekçesiyle dinlenmesini karar verdi.

Heyet ayrıca, Gümüşhane Meteoroloji İl Müdürlüğü'ne müzekkere yazılarak, olay tarihi ve ocak ayında, Zigana'daki hava sıcaklığı, rüzgar ve sis gibi konularda detaylı bilgi istenmesine, dosya üzerinden yeniden bilirkişi raporu düzenlenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
 

Olayın geçmişi

Gümüşhane'nin Torul ilçesi sınırlarında Zigana Dağı'nda, 25 Ocak 2009'da yürüyüşe çıkan Trabzon TEDAK üyesi 17 kişi çığ altında kalmıştı. Çığ altında kalanlardan Burçak Sevim, Davut Akdeniz, Erhan Terzi, Özlem Timurcuoğlu, Hüseyin Karaosmanoğlu, Gülhanım Piyale, Yasemin Aktaş, Hasan Ali İsoğlu ve Dursun İnan olay yerinde, Hüsniye Sarıbıyık ise Karadeniz Teknik Üniversitesi Farabi Hastanesinde hayatını kaybetmiş, 7 kişi de yaralanmıştı.

Olayın ardından Gümüşhane Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma sonunda, yürüyüşü düzenleyen TEDAK Yönetimi Kurulu Başkanı Ercan Bostan ile üyeler Figen Bilge, Serdar Yılmaz, Şehnaz Uzuner ve Ural Ayar, hakkında, ''Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak'' suçundan, 2 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler