Cihangir’de silahlı taciz timi işbaşında

Cihangir Mahallesi’nde Ocak ve Şubat aylarında yaşanan silahlı, sopalı saldırı olaylarıyla ilgili ‘suç kaydı’ yok denilerek takipsizlik kararı verildi. Savcılık,  suçun işlendiğine dair iddiadan başka delil bulunamadığını belirtti.  Karar tebliğ edildikten sonra, silahlı taciz timi iş başına geçti. Cihangir’de, önceki gece, yine silahlar konuştu. Cihangir sakini, avukat Özgür Ceylan Aytaç, “Savcı MOBESE görüntülerini izlemeye bile zahmet etmemiş. Tüm Türkiye’nin bildiği olayı hiç olmamış diye değerlendirmiş. Trajikomik bir karar” dedi.

 

Cihangir, 31 Ocak’ta başlayan, peş peşe üç kez yaşanan ve asker uğurlaması denilerek geçiştirilen gövde gösterisiyle gündeme gelmişti.  Tophane’den geldiği söylenen gruplar, kafelerde oturanlara küfürler ediyor, sağa sola ateş açıyordu. Roma Park’ın merdivenlerinde içki içenlere yönelik de saldırı olmuştu.  Polisler bir süre Firuzağa Camisi önünde nöbet tuttmuştu.

 

Cihangir halkı ise imza kampanyası başlattı. Olayla ilgili suç duyurusunda bulunuldu. Savcılığa dilekçe veren avukat Özgür Ceylan Ataç, kafede oturanlara küfür ve hakaret eden, mahallede, sopalarla gezen, silahla ateş eden, torpil gibi malzemelerle etrafta rahatsızlık veren kişilerin tespit edilmesini istedi. 

 

 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Genel Soruşturma Bürosu, üç ay sonra, meçhul şüpheliler hakkında “korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etme” suçundan takipsizlik  kararı verdi. Savcı, Karaköy Polis Merkezi Amirliği’nden gelen yanıtta, belirtilen günlerde, konuya ilişkin suç kaydının olmadığının tespit edildiğini belirtti. Savcı, “Evrak muhtevasına göre atılı suçun işlendiğine dair iddiadan başka delil bulunamadığından kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi” dedi.

 

 

Savcılık kararı tebliğ edilir edilmez, taciz timi iş başına geçti. Önceki gece saat 23.30 civarı Akarsu Caddesi’nden gelip Firuzağa Meydanı’ndan Türkgücü Caddesi’ne dönen yaklaşık 3 arabadan dört beş el silah sıkıldı. Saldırganlar,  Tophane yönüne giderken de biri iki kez daha ateş etti.  Küfür ve sloganlarla mahalleli taciz edildi.

 

 

Avukat Aytaç, karara bugün itiraz edecek.  Soruşturma sürecini Cumhuriyet’e değerlendirdi: “Biz hem saldırganları, hem organize edenleri hem de göz yumarak, olayları teşvik eden polisleri şikayet etmiştik. Çünkü, 155’i aradığımızda, ‘biraz bekleyin’, ‘giderler’, ‘önemli değil’ gibi yanıtlar verdiler. Mahallede, ekip otosunda ve sivil olmak üzere görevli polisler  vardı. Taksim Polis Merkezi’ne uzaklığımız 500 metreyi bulmaz. Polisler ne delil topladı, ne saldırganlara müdahale etti... Hatta, bir seferinde, Firuzağa Meydanı’nda nöbet tutan polisler, saldırganlar yokuştan çıkarken, arabalarına binip Sıraselviler’e doğru haraket ettiler. Akşam saat 18.00- 19.00 sıralarıydı...  Mahallenin bir kısmına Karaköy, bir kısmına da Taksim Polis Merkezi bakıyor. Kayıt yok ne demek? Tam bir saçmalık. İnternette bile videolar var. Gazeteler yazdı, televizyonda haberler yapıldı. Yüzlerce imza toplandı. Savcıya delilleri de görüntüleri de sunduk. Zahmet edip incelememiş. MOBESE görüntülerini, çevredeki işyerlerinin güvenlik kameralarını da zahmet edip istememiş. Aslında, ‘kayıt yok’ diyen polislerin de ifadelerini almalıydı...  Şikayetimizi yaptığımızı günden beri bir şey yaşanmamıştı. Kararı tebliğ aldık, tekrar silah sıkmaya başladılar. Gece 12.00’de uykularımızdan uyandırıldık. İnsanlar balkona çıkmaya çekinir oldu. Karar, saldırganların nerelerden, kimlerden güç aldığını gösteriyor.”