'Çin gözünü Türkiye'ye dikti'

Ankara Ticaret Odası'nın Dış Ticaret Müsteşarlığı verileri ile OECD sınıflamasından yararlanarak hazırladığı "Teknoloji Dış Ticareti" çalışmasına göre, Türkiye'nin en çok ithalat yaptığı üçüncü ülke olan Çin, yüksek teknoloji ithal ettiği ülkeler sıralamasında ise birinciliğe yükseldi.

Çalışmada, dünya ticaretinde giderek önemi artan ve ülkelerin de rekabet gücünü artıran "yüksek teknoloji ürünü" dış ticaretinde Türkiye'nin adından söz ettiremediği belirtilerek, Ar-Ge yatırımlarına yeterli kaynak ayıramayan Türkiye'nin, teknoloji ürünlerinden de vazgeçemeyeceği için ihtiyacını ithalatla karşıladığı kaydedildi. Çalışmada, "Türkiye'nin ithal ettiği ileri teknoloji ürünleri arasında, hava ve uzay taşıtları, bilgisayarlar, telefonlar, radyo ve televizyon vericileri, radyo ve televizyon alıcıları, ses ve görüntü kaydeden cihazlar, ilaçlar, optik aletler, fotoğrafçılık aletleri, saatler, otomatik kontrol ve ayar alet ve cihazların aksam ve parçaları, elektronik valf ve elektron tüpleri ile diğer elektronik parçalar yer alıyor" denildi.

2010 yılında 21.1 milyar dolarlık yüksek teknoloji ürünü ithal eden Türkiye'nin bu alanda ihracatının sadece 3.6 milyar dolar olduğuna dikkat çekilen çalışmada, "Yani Türkiye'nin teknoloji üretememesi dış ticaretine 17.5 milyar dolarlık açık olarak yansıdı. Türkiye'nin yüksek teknoloji ürünü ticaretinde verdiği açık, toplam 39.8 milyar doları bulan sanayi ürünleri dış ticaret açığının yüzde 44'ünü oluşturdu" ifadeleri kullanıldı.

Çalışmada, Türkiye'nin 2010 yılı yüksek teknoloji ürünleri ithalatında Çin'in, 4 milyar 363 milyon dolar ile birinci sırada yer alırken, Çin'i 4 milyar 11 milyon dolarla Amerika Birleşik Devletleri, 1 milyar 788 milyon dolarla Almanya, 1 milyar 604 milyon dolarla Fransa izlediği belirtilerek, Türkiye'nin yüksek teknoloji ürünü ithal ettiği ülkeler ve ithalat miktarları hakkında şu bilgiler verildi:
"İtalya: 818 milyon dolar, İsviçre: 714 milyon dolar, İngiltere: 698 milyon dolar, Macaristan: 670 milyon dolar, Güney Kore: 591 milyon dolar, Japonya: 501 milyon dolar, İrlanda: 432 milyon dolar, İsveç: 396 milyon dolar, Tayvan: 314 milyon dolar, Malezya: 240 milyon dolar, Çek Cumhuriyeti: 232 milyon dolar, Romanya: 223 milyon dolar, Polonya: 203 milyon dolar, Hindistan: 195 milyon dolar, İsrail: 186 milyon dolar, Tayland: 178 milyon dolar."

Türkiye'nin Çin'den yaptığı yüksek teknoloji ürünü ithalatı 2000 yılında 432 milyon dolar iken; 2005 yılında 2.1 milyar dolara, 2010 yılında da 4.4 milyar dolara çıktığı belirtilen Çalışmada, "Türkiye'nin Çin'den aldığı yüksek teknoloji ürünleri 10 yılda tam 10 kat artış gösterdi. 2010 yılında Türkiye'nin toplam yüksek teknoloji ürünü ithalatının yüzde 20.7'si Çin'den gerçekleştirildi" denildi.

Çalışmada, "TÜİK verilerine göre, Türkiye, 2010 yılında Çin'den toplam 17.2 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirdi. Bu ithalatın 4 milyar 363 milyon dolarını ise yüksek teknoloji ürünleri oluşturdu. Başka bir ifadeyle, Çin'den yapılan her 100 dolarlık ithalatın 25 doları yüksek teknoloji ürünlerine gitti. Çin'in Türkiye'ye en çok sattığı iki ürün grubu, 1 milyar 886 milyon dolar ile 'büro, muhasebe, bilgi işlem makineleri' ve 1 milyar 810 milyon dolarla 'radyo, televizyon, haberleşme teçhizatı ve cihazları' oldu. Bu iki grubun ithalatı, Çin'den yapılan ithalatın yüzde 22'sini oluşturdu. Türkiye 2010 yılında Çin'den 519 milyon dolarlık 'tıbbi ve hassas optik aletler', 148 milyon dolarlık 'tıpta ve eczacılıkta kullanılan kimyasal ve bitkisel kaynaklı ürün' yani ilaç ve ilaç hammaddeleri satın aldı" ifadeleri kullanıldı.

Çalışmada, Çin'in, Türkiye'nin en çok mal aldığı ülkeler arasında hızla zirveye tırmanırken, Türkiye'nin Çin'e ihracatı çok gerilerde seyrettiği vurgulandı. Çalışmada,2000 yılında Türkiye'ye 1.3 milyar dolarlık ürün satan Çin'in, bu rakamı yıllar içinde arttırdığı, 2006 yılında Türkiye'nin Çin'den yaptığı toplam ithalat miktarı 9.7 milyar dolara yükselirken, bu rakam, 2007 yılında 13.2 milyar dolara, 2008 yılında 15.7 milyar dolara, 2009 yılında 12.7 milyar dolara ve 2009 yılında da 17.1 milyar dolara yükseldiği kaydedildi. Çalışmada, "2000 yılına göre Türkiye'ye yaptığı ihracatı yaklaşık 13 kat artıran Çin 2010 yılında da Türkiye'ye 17.2 milyar dolarlık mal sattı. Böylelikle 2000 yılı ile 2010 yılını kapsayan dönemde Çin'den 86 milyar dolarlık ithalat yapan Türkiye, bu ülkeye 9 milyar dolarlık mal satabildi. Söz konusu süreçte Türkiye'nin Çin ile dış ticaretinde açığı 77 milyar doları buldu" denildi.

ATO Başkanı Sinan Aygün, bir ülkenin güçlü bir ekonomiye sahip olmasının ve toplumsal refahı sağlamasının yolunun teknolojik olarak üstün, kaliteli, dünya standartlarında, katma değeri yüksek ürünler üreten sanayi ve bilişim sektörlerine sahip olmasından geçeceğini söyledi. Aygün, "Türkiye teknoloji tüketerek gelişmiş ülke olamaz. Sürekli teknoloji satın alarak geleceği nokta sadece kaynak sıkıntısı çekmektir" dedi. Üniversitelerin teknoloji üretimine öncülük etmesi gerektiğine dikkat çeken Aygün, "Bizim dinimiz de gelişmeye, bilime, ilime önem veriyor. Peygamberimiz Hazreti Muhammed'in bir hadisinde 'İlim Çin'de de olsa gidip alınız' dediği bildirilir. İstatistikler gösteriyor ki, biz bu sözü gereği gibi değil, parayı bastırıp Çin'den teknolojik ürün ithalatı olarak anlamışız" ifadelerini kullandı. Aygün, gelinen noktada, Çin'in yüksek teknoloji ithalatında da liderliğe yükseldiğini belirterek, "Çin teknolojisi çekik gözünü Türkiye'ye dikti" dedi.