Cirit tartışılan heyeti övmüş
Yargıtay Başkanlığı’na seçilen Cirit’in 2010’da İstanbul’daki mahkemenin Cihaner davasıyla Ergenekon dosyasını birleştirme kararını “Sağlam hukuki temellere dayanan, dosyadaki sorunu çok iyi yansıtan manifesto niteliğinde çok güzel bir karardır” diye övdüğü ortaya çıktı.
Hükümet desteğiyle Yargıtay Başkalığı’na seçilen İsmail Rüştü Cirit’in cemaatler hakkında soruşturma yürütmesi sonrası tutuklanan dönemin Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner’in Yargıtay’da değil, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanması
gerektiği yönünde muhalefet ettiği ortaya çıktı. Cirit, İstanbul’daki mahkemenin Cihaner davasıyla Ergenekon dosyasını birleştirme kararını “Manifesto niteliğinde çok güzel bir karardır” diye övmüş.
Cihaner’in Yargıtay’da yargılanması yönündeki karar alındığında, henüz buraya yeni HSYK tarafından cemaate yakın 160 kişi atanmamıştı. Bu nedenle hükümetin Yargıtay üzerinde etkinliği yoktu. O dönem Cihaner’in aralarında bulunduğu 11 sanık hakkında “Ergenekon terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı. Bir sürede bu yargılamayı yapan Erzurum 2. Ağır Ceza, 10 Mayıs 2010 tarihinde ise dosyanın İstanbul’da görülen Ergenekon davası ile birleştirilmesine karar verdi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi de birleştirmeyi kabul etti.
‘İstanbul’da yargılanmalı’
Ancak bu süreçte Cihaner’in başsavcılık döneminde işlediği iddia edilen “görev suçu” yönünden açılan davaya bakan Yargıtay 11. Ceza Dairesi, dosyanın kendisine gönderilmesi gerektiğine karar verdi. Yargıtay Başsavcılığı bu karara itiraz ederek Cihaner’in nerede yargılanacağı konusunu Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun gündemine taşıdı. 28 Eylül 2010 tarihinde toplanan Ceza Genel Kurulu, oyçokluğuyla Cihaner’in Yargıtay 11. Ceza’da yargılanması gerektiğine hükmetti. Cihaner’in İstanbul’da yargılanması gerektiğini düşünen Cirit’in arasında bulunduğu bazı üyeler, bu karara muhalefet etti. O dönem Yargıtay 13. Ceza Dairesi Başkanı Cirit, 13 sayfalık karşı oy yazısı kaleme aldı. Yargıtay’ı “Türk milleti adına” karar vermemekle suçlayan Cirit, şunları kaydetti:
“Bir kere bu suçun soruşturmasından başlayarak birçok kasıtlı ve tasvip edilemez müdahaleler ve tasarruflar olmuştur. Davaya konu olayların başlangıcı ve gelişmelerinde
olduğu gibi bu karar yalnız başına değerlendirilmeyecek, TV ekranlarına, gazete sayfalarına ve internet sitelerine yansıyan birçok bilgi ve belge ile anılacak ve yorumlanacaktır. Fotokopi belgeler üzerinden birleştirme kararı verilmesi en başta kökleşmiş Yargıtay kararlarına aykırıdır”
‘Manifesto niteliğinde’
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ilk birleştirme kararını öven Cirit, “İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi birleştirme kararı da yaklaşık 15 sayfa olup tamamen sağlam hukuki temellere dayanan, dosyadaki sorunu çok iyi yansıtan manifesto niteliğinde çok güzel bir karardır” ifadelerini kullandı.
Cirit, muhalefet şerhinde, şunları da kaydetti: “Sonuç olarak çeşitli nedenlerden dolayı bu dava ve bu davaya konu gelişmeler basın tarafından Yargıtay’ın kamuoyu nezdinde yıpratılmasına sebep olmuştur. Üzülerek söylemek gerekir ki, Yargıtay Ceza Genel Kurulu bu kararı ile bu kapıyı kapatmamış aksine derin sorunlara ve tartışmalara kapı açmıştır. O nedenle bugün burada verilen karar ‘millet adına’ görev yapan yüksek yargının itibarını tekrar kazanmaya başlaması adına bir dönüm noktası olmamıştır.”
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti
- Çiçekçiyi yumrukla öldürmüştü: İstenen ceza belli oldu