'Çocukların çıplak fotoğraflarını çekmişler'

Duruşmaya, Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan Adana'ya düz Savcı olarak atanan İlhan Cihaner, Avukatı Turgut Kazan ile Adalet Bakanlığı yetkilileri ve Osman Şanal'ın avukatı Süleyman Sallı katıldı. Duruşmada, Cihaner'in avukatı Turgut Kazan, Cihaner'in yürüttüğü İsmailağa cemaati soruşturmasını "yetki kendisinde olduğu" gerekçesiyle alan Erzurum Özel Yetkili Savcısı Osman Şanal hakkında soruşturma açılması istemiyle Adalet Bakanlığına yaptıkları başvurunun cevap verilmeksizin reddedildiğini, bu nedenle Bakanlık işleminin iptali istemiyle dava açtıklarını belirtti.

Kazan, davayı 2009 yılı Aralık ayında açtıklarını anımsatarak, yargı sisteminin sağlıklı işlemediği bu nedenle davaların sonuçlandırılamadığını savundu. Kazan, "Yargı sistemi sağlıklı işlese adliyeler basılmazdı. Başsavcı gözaltına alınmazdı" dedi. Açılan davada, Adalet Bakanlığının reddi hakim talebinde bulunduğunu ve bunun kabul edildiğini anımsatan Kazan, "kaygı duyduğunu" dile getirdi. Mahkeme heyetinden kararlarını "biran önce" vermelerini isteyen Kazan, "İdare mahkemeleri 14 ay sonra karar veriyor. Sizden kararınızı bir an önce vermenizi istiyorum" diye konuştu. Kazan, İlhan Cihaner'in İsmailağa Cematine yönelik başlattığı soruşturma sırasında dönemin Adalet Bakanı Cemil Çiçek tarafından arandığını hatırlatan Kazan, "Bir bakan bu konuda neden bir savcı arar?" diye sordu. Cihaner'in görev anlayışı içerisinde soruşturmayı yürüttüğünü savunan Kazan, Cihaner'in yürüttüğü soruşturmayla ilgili gelen isimsiz ihbar mektubunda, soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüphelilerin "Anayasal düzeni zorla yıkmayı amaçladıklarının" belirtildiğini, bu ihbar mektubu üzerine de özel yetkili savcı Şanal'ın soruşturmanın Ceza Muhakemesi Kanununun 250. maddesi gereği kendi yetkisi alanına girdiğini iddia ettiğini anlattı. Osman Şanal'ın Cihaner'in başlattığı soruşturmanın CMK'nın 250. maddesi kapsamında olduğunu savunduğunu tekrarlayan Kazan, "Bunlar 250. madde oyunu oynamaya başladılar. Çözüm yaratılmaya çalışıldı. Bulunan formül de imzasız isimsiz bir ihbar mektubu. Bu mektubun oyun olduğunu nasıl saklayalım" dedi.

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun bu tür cemaatlere yönelik verdiği kararı anımsatan Kazan, şöyle devam etti: "Kurul, bu tür soruşturmalarda, görevin normal savcılarda olduğunu' belirtti. Fakat, bu konuda valiye, Emniyet Müdürüne yazı yazılarak, Cihaner'in görevinin kendisine devredildiği ifade edildi. Böyle bir örneği daha öce duymadım. Buna seyirci mi kalacağız? Ben dehşet duydum. Valiliye yazılan yazılar hukuksuzdur. Siz hiçbir savcının başsavcın yetkilelerini kaldırdığını duydunuz mu? Bazı şüpheliler Erzurum'da yargılanmaya gidiyoruz diye şıkır şıkır oynuyorlar. Söz konu yazılarda, Cihaner'in Anayasal düzeni değiştirmeye yönelik eylemleri olduğu iddia ediliyor.Bunlar tamamen hayal ürünüdür. Şanal davaya katılma dilekçesinde, 'bize Geniş Yetkili Savcılık denir' diyor. Yetkileri kaldırılabileceğini savunuyor. Böyle şey olmaz. Şanak hakkında soruşturma açılmasını bekliyorduk." Kazan'ın ardından söz alan Adalet Bakanlığı avukatı, davanın reddedilmesi gerektiğini savundu.

'Dava konusuzdur'

Osman Şanal'ın avukatı Süleyman Sallı ise "hukuka aykırı ithamları" kabul etmediğini ifade etti. Kazan'ın "Adliye aranamazdı" eleştirisine yanıt veren Sallı, "Adliye mahkeme kararı ile aranmıştır" dedi. Cihaner'in yürüttüğü soruşturmanın CMK 250 kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini savunan Sallı, Cihaner'in yürüttüğü soruşturmayla ilgili Şanal'ın bilgi istediğini ifade etti. Sallı, hiçbir kamu görevlisinin "cemaatten emir alarak görev yapmayacağını" belirten Sanlı, "Fakat, Cihaner, yürütmekte olduğu herhangi bir soruşturma olmadığını kaydetti. Erzincan'da hukuksuz bir soruşturma var. Bunları özel yetkili savcıların yürütmesi gerekir. Dava konusuz bir davadır. Ayrıca, şunu da belirteyim; geniş yetkili savcılık demek, her şeyi, ben yaparım demek değil, bir kaç savcının görev yapması anlamındadır. Adalet Bakanlığı, müvekkilim hakkımda soruşturma izni vermemişse, takdir hakkının kullanmıştır" dedi. Sallı, Cihaner hakkında bir çok dava açıldığını fakat müvekkili hakkında hiçbir dava açılmadığını ifade etmesine üzerine, Cihaner de "İşte amacımız, dava açılmasının sağlamak" diye konuştu. Sallı, davanın konusuz olduğunu savunarak, davanın reddedilmesi gerektiğini ileri sürdü.

'Çocukların çıplak fotoğraflarını çekmişler'

Dava sırasında söz alan Adana Cumhuriyet Savcısı İlhan Cihaner, söz konusu soruşturmayı CMK 220 kapsamında yaptığını dile getirdi. Cihaner, şöyle dedi: "İsmailağa Cemaatine mensup kişiler, okul öncesi çocuklara eğitim veriyordu. Bu suçtur. Vatandaştan yardım adı altında para topluyorlardı. Bu paralarla ne yapıldı? Bunu örgütlü şekilde yapıyorlar. Soruşturmalarda gizlilik esastır. Sağlanan görüntüler ses kayıtları yok edilir. Konuyla ilgili bir medya patronu da bakanla görüşmüştür. Gerekli talimatlar da verilmiştir. Madem bu soruşturma hukuka aykırıydı, o halde neden şüpheliler 'anayasal düzeni zorla yıkmaya teşebbüs' suçuyla suçlandılar. Burada Anayasayı ihlal suçu vardır. Fakat, bunların Anayasal düzeni ihlal ettiği yönünde bir durum yoktur. Bunların cebir kullandığı yönünde bir bilgi de yoktur. Ayrıca bakanlık davaları nereye açılacağını söyleyemez. Ya anlamıyorlar ya da cahiller. Benim yazdığım tüm yazılarda gizlilik ibaresi mevcuttur. Ben bir soruşturma yürüttüm beklide soruşturma sonunda takipsizlik kararı verecektim. Olayın CMK 250'ye girmesi için cebir olması gerekir. Erzurum'u bağlaması için bu şart. Böyle bir durum yok. Ayrıca, birçok suç unsuru vardı. Çocukların cinsel istismarından tutun, İstanbul'da bir medresede çocukların çıplak fotoğraflarının çekilip aleyhlerinde kullanıldığına dair yazışmalar vardı Böyle bilgiler var. Bunlara bakılmamıştır. Gizlilik diye bir şey bırakılmamıştır."

Kendisi ile özel yetkili savcılık arasında yetki tartışması çıkınca Bakanlığa yazı yazdığını anımsatan Cihaner, "Özel yetkili savcı Osman Şanal'ın yetkimi kaldırmaya yetkisi olup olmadığını sordum. Herhangi bir cevap verilmedi" dedi. Cihaner, soruşturmaya hangi savcılık başlamışsa o savcılığın devam edeceğini de savundu. Cihaner, soruşturma Erzurum'a geçtikten sonra tek bir soruşturma işlemi yapılmadığını öne sürerek, "Göstermelik 1-2 yerde arama yapılmıştır. Asıl suç delillerinin bulunacağı İstanbul'da ve Erzurum'da etkin bir soruşturma yürütülmemiştir" dedi. Cihaner, "Çocukların cinsel tacizi, Adalet Bakanının ve bazı siyasilerin davaya etki etme çabaları, ihaleye fesat suçları, bunların hiçbiri soruşturulmamıştır. 10-12 tane zavallı Erzurum ve Erzincanlıya Anayasal düzeni zorla değiştirmekten dava açılmıştı" diye konuştu.