Çocukluklarını yaşayamadan büyüyorlar
Çoğunluğu 0-3 yaş grubunda olan toplam 251 çocuk, çeşitli cezaevlerinde anneleriyle birlikte kalmak zorunda. Yetişkinlerin bile dayanmakta güçlük çektiği cezaevi koşullarında, çocukluklarını yaşayamadan büyüyorlar.
Annesine verilen cezayı çeken çocuklardan biri olan Ekin Şinar Dülek’in babası da üç ay önce KCK operasyonuyla tutuklandı. Babasını cezaevinde gören Ekin Şinar, 10 aylıkken tanıştığı demir parmaklıklardan çıkamayacağını anlayınca çok ağladı.
Anne Gazal Dülek, PKK üyesi olduğu gerekçesiyle mahkûm edildiği 6 yıl 3 ay hapis cezası nedeniyle 2 Ocak 2010’da Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na götürüldü. Hapse girdiğinde 10 aylık olan, anne sütüyle beslenen kızını yanında götürmek zorundaydı. Ekin Şinar, artık üç yaşında. Cezaevindeki kreşe gitmeye başladı ve günde bir saat de olsa yaşıtlarıyla arkadaşlık edebiliyor. Ekin Şinar, yaklaşık iki yıl boyunca babasıyla dışarda buluştuğunda, özgürlüğün tadını çıkarıp, çocukça zamanlar geçiriyordu. Baba Şemseddin Dülek de Ekim 2011’de yapılan KCK opersyonu kapsamında örgüt üyesi olduğu gerekçesi ile tutuklanarak Kocaeli 1 No’lu F Tipi Cezaevi’ne gönderildi. Ekin Şinar’ın sabırsızlıkla beklediği özgürlük günleri de böylece sona ermiş oldu. Akrabalarıyla babasını ziyarete giden Ekin Şinar, babasının da tutuklandığını anlayınca çok ağladı.
Hapiste büyüdü, \t\tannesini bekliyor
Azat Tokmak, 1996’da misafir olarak gittikleri eve yapılan operasyonda annesiyle gözaltına alındığında 2.5 yaşındaydı. Tutuklanan annesine ve akrabalarına verilmeyip, Çocuk Esirgeme Kurumu’na teslim edildi. Avukat Eren Keskin’in 1.5 aylık mücadelesi sonunda annesine kavuşan Azat, 5 yıl cezaevinde kaldı. İlkokula başlayınca annesinden ayrılmak zorunda kalan Azat, şimdi 17 yaşında ve hasta annesinin tahliyesini bekliyor. Avukatı Eren Keskin, Fatma Tokmak’ın hiçbir şekilde ilişkisinin olmadığı bir olayla ilgili, başkalarının işkenceyle verdiği ifadeler ve bir itirafçının iddiaları üzerine yargılandığını ifade ediyor. Tokmak’ın gözaltında, 2.5 yaşındaki oğluyla işkence gördüğünü anımsatan Keskin, şöyle devam ediyor:
“Türkçe bilmediği için yıllarca kendisini ifade hakkından yoksun kaldı. Cezaevinde öğrendiği sınırlı Türkçeyle savunma yaptı. Hukuksuz yargılama sürerken kalp hastalığına yakalandı, tahliye edildi. Müebbet hapis kararı onanınca 2010 yılında yeniden cezaevine girdi. Sağlık sorunları da iyice ağırlaştı, ölüm riski taşıyan rahatsızlıklar yaşadı. İnfazın ertelenmesine ilişkin yaptığımız başvuru üzerine Fatma Tokmak İstanbul Adli Tıp Kurumu’na sevk edildi. Bir yıldan uzun bir süredir hastalığı giderek ilerliyor olmasına rağmen Adli Tıp Kurumu’nun raporu hâlâ açıklanmadı.”
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza