Cumhurbaşkanı Gül, Le Figaro'ya konuştu

Fransa ziyareti öncesi Le Figaro ile söyleşi yapan Cumhurbaşkanı Gül, terörizme başvuranların Kürt kökenli yurttaşları temsil etmediğini belirterek "Türkiye'de terörizm için hiçbir gerekçe görmüyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, Le Figaro'ya konuştu
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 07.10.2009 - 08:53

Cumhurbaşkanı Gül, "Türkiye Mevsimi" etkinliklerine katılmak üzere Fransa'ya yapacağı ziyaret öncesi Le Figaro gazetesiyle bir söyleşi yaptı.Le Figaro ile yaptığı söyleşide çeşitli güncel konuları değerlendirirken "Siz, Kürtler ile barışma ve Ermenistan ile normalleşme konularında bizzat angaje olduğunuz. Sizi Türk toplumundaki bu tabuları ele almaya iten nedir?" sorusu üzerine "Demokratik inançlarımdır. Demokrasi standartları yükseltildiği zaman tüm vatandaşlar yararlanıyor ve değişim doğal bir biçimde gerçekleşiyor" karşılığını verdi.

PKK ayaklanmasına son vermek amacıyla bir affın düşünülüp düşünülmeyeceği yönündeki bir soruyu da yanıtlayan Gül, "Terörizme başvuranlar, Kürt kökenli vatandaşları temsil etmiyor. Türkiye'de terörizm için hiçbir gerekçe görmüyorum. 'Eve dönüş' yasası, militanlara silahlarını bırakıp evlerine dönmeye olanak sağlıyor. Çok sayıda bunu yaptı" şeklinde konuştu.
 

"Belki Avrupa'yı semeyiz, Norveç'in yaptığı tercihi yaparız"

Perşembe günü Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile Paris'teki Grand Palais'te "Bizans'tan İstanbul'a" sergisinin açılışını yapacak olan Gül, Fransa'nın Türkiye'nin AB üyeliği karşıtlığı konusunda Sarkozy'ye ne diyeceği sorulması üzerine Fransa'ya "Türk Mevsimi" etkinlikleri için geldiğini ancak Sarkozy ile bir görüşme yapacağını belirterek "Ülkelerin bazı konulara ilişkin farklı görüşleri olması doğal ancak ilişkilerimizin çok köklü olduğu ve ortak çıkarlara dayandığı unutulmamalı. Aramızda herhangi bir çıkar çatışmasını görmüyorum" dedi.

Abdullah Gül, Türk diplomatlarının gergin ilişkilerden şikayet ettiklerine dikkat çekilmesi üzerine "Bu ifadenin uygun olduğunu düşünmüyorum. İşbirliğimiz çok geniş. Biz Fransa'nın 12. müşterisiyiz ve o bize en çok mal satan 16. ülke. Fransa'nın Türkiye'ye ihracatı, Japonya'ya yaptığı ihracatı aşıyor" şeklinde

Le Figaro "O zaman, Avrupa meselesi ikincil bir konu mudur?" sorusuna "Bu konuda bir yanlış anlamanın olduğunu görüyorum" karşılığını veren Gül, "Benim için AB ile müzakere süreci Türkiye'nin iyileşme sağlamasını ve Avrupa kurallarına ulaşmasını amaçlıyor. Bu görev, bize düşüyor. Bunu yeni başlıkları açarak yada da açmayarak gerçekleştirebilir. Kendini değiştirme görevi Türkiye'ye aittir" değerlendirmesini yaptı.

Abdullah Gül, "Avrupa'nın bir kısmının reddi reformları karmaşıklaştırmıyor mu?" sorusunu yanıtlarken de "Bu, başlıca sorundur. Süreç kısa vadede zor ancak uzun vadede çok yararlı. Bunu tamamladığımız gün, Türkiye bugünden çok farklı bir Türkiye olacak. O zaman belki o Türkiye, Fransızların ve başkalarının tüm kuşkularının üstesinden gelebilecek veya belki Türkler artık Avrupa'yı istemeyecek, belki Norveç'in seçtiği yolu tercih ederiz" dedi.
 

"1915 olayları konusunda gerçek ortaya çıkarılmalı"

Ermenistan ile ilişkilerin tam normalleşmesi için Türkiye'nin "soykırım" konusunu ele almaya hazır olup olmadığı sorunun karşısında 100 yıl önce meydana gelen olaylara ilişkin "Gerçeğin ortaya çıkarılması için bir tarih komisyonunun kurulmasını arzuediyoruz" diyen Gül, her iki tarafta acılan yaşandığını vurguladı ve "Eğer, geçmişteki düşmanlıklar göz önünde tutulursa Fransa ve Almanya bugün müttefik olmazdı. Bizim amacımız, çocuklarımızın geleceği için tüm bu bölgede barış, istikrar ve işbirliği" sözlerine ekledi.
 

"Türkiye hukuk devletine saygı gösteren laik bir ülke"

Cumhurbaşkanı Gül, "Bazıları, AKP ile ilgili 'post İslamcı' diyorlar. Sizin partiniz, yedi yıllık iktidardan sonra değişti mi?" sorusu üzerine AKP'nin kurucularından biri olsa da Cumhurbaşkanı olarak tam tarafsız olması gerektiğini belirterek şöyle devam etti:
"Biz hiçbir zaman İslamcı bir parti kurmayı hedeflemedik. Kendisini tek bir dinin partisi olarak lanse eden bir parti, ne ona, ne de ülkeye hizmet etmez. Din özgürlüğü ve ahlaki değerlere saygı göstermek tamamen farklı bir konu. Muhafazakar bir partinin özelliği budur. Din, kişisel bir tercihdir. Türkiye, hukuk devletine saygı gösteren laik bir ülke" dedi.

"İran ile tüm düzeylerde konuşan tek müttefik devlet başkanı benim"

Abdullah Gül'e söyleşi sırasında İran ile ilgili sorular da yöneltildi. Türkiye'nin İran ile "samimi, açık ve dürüst" bir diyaloğunu sürdürdüğünü anlatan Gül, "Müttefikler arasında dini liderler dahil, İranlılar ile tüm düzeylerde diyalog kuran tek devlet başkanı benim" ifadesini kullandı.

"İran'a yaptırımların uygulanmasına karşı mı sınınız?" Sorusu üzerine "Bölgemizde nükleer silahlara karşıyız" diyen Gül, Türkiye'nin, her zaman BM kararlarını uyguladığını belirterek "Ancak İran'ın komşuları olarak biraz farklı bir rolümüz olduğunu düşünüyorum. Bizim için çözümün diplomatik ve barışçıl olması esastır" şeklinde konuştu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler