'Cumhuriyet'in savcılarına ve yargıçlarına güvenmeliyiz'

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, futbolda şike iddialarına yönelik soruşturma ile başlayan sürecin, Türkiye'de yargıya emanet edilmiş bir süreç olduğu kanaatini taşıdığını belirterek, ''Dolayısıyla hepimizin yapması gereken aynısıdır. Cumhuriyet'in savcılarına ve yargıçlarına güvenmeliyiz'' dedi.

'Cumhuriyet'in savcılarına ve yargıçlarına güvenmeliyiz'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 27.11.2011 - 17:18

Semih Erden Spor Toto Spor Salonu'nun açılışının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Türk futbolu için önemli süreçte, gelinen durumun ne olduğu sorusunu yanıtladı. ''Ben Cumhuriyetin savcılarına ve hakimlerine güveniyorum, bir hukukçu olarak'' diyen Bakan Kılıç, ''Bu sürecin Türkiye'de yargıya emanet edilmiş bir süreç olduğu kanaatini taşıyorum. Dolayısıyla hepimizin yapması gereken aynısıdır. Cumhuriyetin savcılarına ve yargıçlarına güvenmeliyiz. Onlar mutlaka kanunları mümkün olan en iyi şekilde uygulamanın çabası içerisinde olacaklardır. Bu anlamda devam eden soruşturma, bir hukuk soruşturmasıdır. Artık tamamen adliyenin işidir. Adliye kendi görev sahasında, gereğini yerine getirecektir'' diye konuştu.

Yasa değişikliği

Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair yasadaki değişikliğin kişiye özel yapıldığı yönündeki spekülasyonlarla ilgili soru üzerine de Bakan Kılıç, ''Spor Toto Süper Lig'de temsil edilen 18 kulübün başkanlarının, bir kişiyi kurtarmak üzere ittifak edebileceklerine ihtimal vermiyorum'' yanıtını verdi.

Bundan 3 ay önce 18 kulübün başkanlarının ıslak imzalarını taşıyan bir değişiklik talebinin kendilerine intikal ettirildiğini anlatan Bakan Kılıç, ''Kendi spor kamuoyularının bu yönde kararlılık içinde olduklarını beyan ettiler. Burada Galatasaray başkanının da imzası var, Trabzonspor, Fenerbahçe ve Beşiktaş başkanlarının da imzaları var. Bursaspor başkanının da diğer süper lig takımların başkanlarının da imzası var. Dolayısıyla ben süper ligdeki 18 takımın başkanlarının, bir kişiyi kurtarmak üzere kanun değiştirmek ve kişiye özel bir kanun değişikliğini şekillendirmek üzere ittifak edebileceklerine ihtimal vermiyorum'' şeklinde konuştu.

Geçen dönemde uygulamada güçlükler yaratabilecek bir kanun çıkarıldığını kaydeden Bakan Kılıç, kanun değişikliği yönünde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) grubu bulunan dört siyasi partinin ittifak ettiğini anlatarak, şöyle konuştu: ''BDP, MHP, CHP grupları imza koyduktan sonra Ak Parti Grubu da bu değişikliğin altına imzasını koydu. 4 siyasi parti grubu bir kanunun değiştirilmesi noktasında ittifak ediyorsa, o kanunun gerçekten değiştirilmesini gerektiren birtakım eksiklikleri olduğu aşikardır. Yapılan değişiklik bu şekilde bir değişikliktir. Ortaya çıkan hukuk metni herkes açısından bağlayıcılık içeren bir hukuk metnidir. Alelacele yorum yapan bazı kesimlerin, çevrelerin ve spor yazarlarının henüz kanunu tam manasıyla okuyamadıkları ve yorumlayamadıkları kanaatindeyim. Kanunlarla ilgili çok açık, net bir hüküm vardır. Kanun lafzıyla ve ruhuyla birdir. Yani özüyle, sözüyle, yazısıyla birdir. Bunun yeterli olmadığı durumlarda kanun koyucunun iradesine bakılır. Bunları yorumlayanların, kanun koyucu TBMM'de yapılan konuşmalara dikkat etmesi gerekir. Bu kanunla murat edilen nedir, bu kanundaki değişikliklerin getireceği yeni düzenlemeler nelerdir, bunu anlamadan yapılan yorumlar beni de fazlasıyla şaşırtıyor.''

4 kulübün aldığı deplasman yasağı kararı

Dört takımın birbirleriyle yaptıkları maça taraftarını götürmeme kararını nasıl değerlendirdiği sorulan Bakan Kılıç, öncelikle Beşiktaş-Fenerbahçe derbisi öncesinde alınan yasak kararının İstanbul Valiliği'ne mal edilmeye çalışıldığını hatırlattı. O gün ortaya koydukları düşüncenin, ''Devletin kurumları çok mecbur kalmadıkça deplasman yasağı kararı almamalıdır'' şeklinde olduğunu belirten Bakan Kılıç, ''O günkü kararın da İstanbul Valiliği'nin kararı, yani İl Güvenlik Kurulu'nun kararı olmadığı, bizzat İstanbul Valimiz Sayın Hüseyin Avni Mutlu tarafından maçtan saatler evvel kamuoyuna duyuruldu. Nihayetinde taraftarlar maça girdiler'' dedi.

Bugün itibarıyla Spor Toto Süper Lig'de temsil edilen 4 kulübün başkanları tarafından alınan bir karar bulunduğunu hatırlatan Bakan Kılıç, şöyle devam etti: ''Eğer kulüp başkanları kendi iradelerini, deplasmana taraftar götürmeme şeklinde biçimlendiriyorlarsa, buna bizim karışmamızın gereği yoktur. Ama valilik ya da emniyet müdürlükleri yani il idare kurulu güvenlik zaafı olabileceği gerekçesiyle deplasman yasağı kararı alırsa bunu elbette ki bizimle, Bakanlığımızla değerlendireceklerdir. Fakat şu anda uygulanmasına karar verilen yasağın arkasında Bakanlığımız, İstanbul Valiliği ve diğer valiliklerimiz, emniyet müdürlüklerimiz yoktur. Kulüpler eğer deplasmana taraftar götürme kararı alırlarsa Türkiye'nin her tarafında emniyet birimleri, valilikler gereken güvenlik önlemlerini alırlar ve hiçbir problem yaşanmaz. Ama eğer ki başkanlar, taraftarlardan kaynaklanacak nedenlerle kulüplerin ceza almasından yana bir endişe içindeyseler, bundan dolayı bu yönde bir karar alırlarsa bu karar kendilerinin kararıdır, buna da saygı duymasını biliriz.''

Bakan Kılıç, ''Bu kararı doğru buluyor musunuz?'' sorusu üzerine de kendisinin öncelikle, spor seyircisinin her sahada maça gidebilmesi gerektiğine inandığını kaydederek, şunları söyledi: ''Türkiye'de anayasa değişiklikleri bile daha fazla demokrasi daha fazla özgürlük vadederken, deplasmana taraftar götürmemeyi doğru bulmam. Ama taraftar gruplarının da burada kendilerini sorgulaması gerektiğini düşünürüm. Eğer ki böyle bir kararın alınmasına ihtiyaç hissediliyorsa 'acaba biz nerede yanlış yapıyoruz' sorusunu herkesin kendisine mutlaka sorması lazım gelir. Bir yasak kararı varsa bunu herkesin sorgulaması lazım. Bu sorunun cevabı bulunmadan, çok bağlayıcı konuşmalar yapmamak lazım. Ben elbette ki arzu ederim ki bu ülkenin her yurttaşı, her stadyumda kendi takımını desteklesin, maçını izleyebilsin. Ama bunu yaparken de belli şeylere özen göstermemiz lazım. Taraftarlar mevcut yasaları iyi anlamaz ve gereğini yerine getirmezlerse burada maalesef kulüplerin de göreceği büyük zararlar var. Yani kaş yapayım derken, taraftarların da göz çıkarmaması lazım. Deplasmana gidip takımımı destekleyeyim derken, kendi takımını cezai müeyyidelerle karşı karşıya bırakmamaya taraftarın da büyük özen göstermesi lazım.''

Maça girildiği andan itibaren taraftar psikolojisinin hiç tahmin edilmeyecek insanlara bile çok yanlış şeyler yaptırabildiğini vurgulayan Bakan Kılıç, ''Oysa gün içinde birlikte yaşadık, ertesi gün yeniden işte, alışverişte birlikte olacağız. Ekranda evladı tarafından görüldüğünde, 'baba sen ne yaptın' sorusuna hiç kimsenin muhatap olmayacak şekilde davranması lazım. Herkesin buna özen göstermesi lazım. Ben özellikle, o baba, ağabey, kardeş olan taraftarlara açık bir çağrıda bulunuyorum. Lütfen, gün içinde bu hayatı ne kadar intizamlı yaşıyorsak, tribünlerde de aynı intizama ve disipline özen gösterelim'' şeklinde konuştu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler