Dağlarca toprağa verildi
İstanbul'da 15 Ekim'de yaşama veda eden büyük şair Fazıl Hüsnü Dağlarca (94) toprağa verildi. Dağlarca için ilk tören saat 11.00'de Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası'nda düzenlendi. Dağlarca daha sonra Kadıköy Söğütlüçeşme Camisi'nde kılınan namazın ardından Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Büyük şair Fazıl Hüsnü Dağlarca için ilk tören Kadıköy Süreyya Operası'nda düzenlendi. Saygı duruşuyla başlayan törende, Dağlarca'nın Türk bayrağına sarılı tabutu, sahneye konuldu.
Törende konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Dağlarca'nın vefatını, Almanya'nın Frankfurt kentinde düzenlenen ve Türkiye'nin onur konuğu olduğu ''60. Frankfurt Kitap Fuarı''nda bulunduğu sırada öğrendiğini söyledi.
Çok üzüldüklerini ifade eden Günay, Türkiye'nin, Türkçe ile Avrupa'nın ortasına çıkarma yaptığını belirterek, ''Ses Bayrağımız'' olarak nitelendirdiği Dağlarca o ortamı görebilseydi mutlu olacağını dile getirdi.
Günay, Dağlarca'nın 60'ın üzerinde kitap bıraktığını, kendisini son gördüğünde neşe, zeka ve hayata bağlılığı nedeniyle 100 yılı aşkın süre yaşayabileceğini düşündüğünü ifade ederek, o göüşmeden 6 ay gibi kısa bir süre sonra vefat etmesini, Dağlarca'nın ''İnsan nasıl ölebilir yaşamak bu kadar güzelken'' dizeleriyle anlattı.
Dağlarca'nın şiirlerinden dizelerinden örnekler aktaran Günay, ''Anadolu'nun ortasında çok büyük dağlar var. Dağlar ölmez, bu dağlara karlar yağar. Mevsimler geçer, nesiller geçer. Yepyeni nesiller. Şairin 'Türk Dili'ne sahip çıkın' sözünü tutan yepyeni çiçekler açar. Dağlarca'nın açtığı yolda yeni şairler, genç şairler Türk Dili'ne sahip çıktıkça, Türkçe de konuştukça, Türkçe de yazdıkça, Dağlarca aramızda ve başımızda dağ gibi hep böyle kalır. Ruhu şad olsun'' dedi.
Gazeteci-yazar Doğan Hızlan da şairin 1970 yılı öncesi 4 yıl süreyle çıkardığı ''Türkçe'' adlı dergide, Yazı İşleri Müdürlüğü yaptığını hatırlatarak, ''Şiirin perisi varsa o da herhalde Dağlarca'ya göründü. Şiirin sorumluluğu nedir? Dağlarca bunu çok iyi taşımış bir şairdir. Sadece Türkiye değil, tüm dünyayı algılamıştır'' diye konuştu.
Şair Özdemir İnce de 1987 yılında Fazıl Hüsnü Dağlarca'ya Türkiye'nin AB'ye girmek istemesi konusundaki görüşlerinin sorulduğunu anımsatarak, şairin ''Önce kültürel sorunların çözülmesi lazım, ama biz tersine gidiyoruz. İşçileri Avrupa ülkelerine eğiterek göndermemiz lazımken, eğitimi onlardan alıyoruz'' dediğini bildirdi.
Dağlarca'nın dünya şiirinin önüne geçmiş bir şair olduğunu ifade eden İnce, ''Dağlarca, şiir ormanının en heybetli ağaçlarından biridir. Soylu bir ağaçtır'' dedi.
Dağlarca'nın evi müze olacak
Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk de Dağlarca'nın vasiyeti üzerine evini müze olarak hizmete açacaklarını söyledi.
Vasiyeti üzerine müzeye ''Dağlarca'nın Gökyüzü'' adını vereceklerini kaydeden Öztürk, ''Biz bu evi onun gökyüzü olarak düzenleyeceğiz. Bu evi, gençlerin onu anlamaları ve onun yolunda yürümeleri için tanzim edeceğiz. Onun, 'Cumhuriyet'e ve Türk Dili'ne sahip çıkın' nasihatini yerine getireceğiz'' diye konuştu.
Törene katılan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt, basın mensuplarının soruları üzerine, Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın kitabını lise yıllarında, kendisini de teğmen olduğu dönemde tanıdığını söyledi.
Daha sonra kendisiyle sık sık görüştüğünü, çeşitli davetlerde bulunduğunu ve her davetine cevap verdiğini anlatan Büyükanıt, ''Türkçe üzerinde gençlerimize çok güzel örnekler vermiştir. 'Dil Bayrağı' diye telaffuz edeceğimiz büyük bir insandı. Türk milletine başsağlığı diliyorum. Kimseyi taklit etmemiş, Dağlarca'yı yaratmıştır. Aynı zamanda eski bir askerdir. Şiir ve edebiyat sevgisi ağır basmış, askerliği bırakmıştır. Hakkında çok şey söylemek lazım. Ama burada söylenecek sözler, kendisi fiziki olarak bu dünyadan göçtü ama eserleriyle yepyeni bir Türk milleti doğacaktır'' dedi.
Törende daha sonra, Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim üyesi ve emekli Albay Kemal Sayaç, şairin de sağlığında kendisinden dinlediği ''Mustafa Kemal'in Kağnısı'' şiirini seslendirdi. Şairin öz geçmişinin de okunduğu törende, kendisiyle yapılan son röportaj da katılanlara izlettirildi.
Törene, Şair Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın ablası Tiraje Yüreğir'in oğlu Yalçın Yüreğir, kardeşi Müfide Çankaya'nın kızı İzi Müftüoğlu ile çocukları ve çok sayıda seveni katlıdı.
Cenaze namazı Söğütlüçeşme Camisi'nde kılındı
Süreyya Operası'nda düzenlenen törenin ardından Dağlarca'nın Türk bayrağına sarılı naaşı, Söğütlüçeşme Camisi'ne getirildi.
Camide öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından Dağlarca'nın naaşı, eller üzerinde taşınarak cenaze arabasına konuldu. Dağlarca'nın cenazesi, camiden alkışlarla uğurlandı.
Dağlarca'nın cenazesi daha sonra Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Cenazeye, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türk Silahlı Kuvvetleri, İstanbul Valisi Muammer Güler ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş çelenk gönderdi.
Dağlarca uzun zamandır Kadıköy Mühürdar Caddesi'nde kendi adını taşıyan sokaktaki evde oturuyordu.
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- ‘Hepinize test yapalım, bakalım kim ne kadar geçiyor!’
- Erdoğan'ı protesto eden gençlere işkence iddiasına yanıt