Darbeleri önlemenin yolu özgürlükleri genişletmek
OHAL kararına karşı tepkiler yükselmeye devam ediyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 3 ay sürecek olan Olağanüstü Hal (OHAL) ilan etmesinin ardından, tepkiler gelmeye devam ediyor.
Uluslararası Af Örgütü Amnesty Türkiye Araştırmacısı Andrew Gardner, darbe girişimi sırasında meydana gelen yasadışı cinayetleri ve insan haklarına karşı işlenen ağır suçların sorumlularının adalet önüne çıkarılmasının çok doğal olduğunu belirterek, “Ancak, farklı düşüncede olanlara saldırmak ve idam cezasını geri getirmekle tehdit etmek adil değil. Türkiye’de gazetecilerin, politik aktivistlerin ve hükümeti eleştiren kişilerin de yargılanarak hapse atılıyor. Şimdi bunun sivil topluma da yayılması riski var. Bu yüzden Türkiye Hükümeti’nin her zamankinden daha fazla insan haklarına, kurumların bağımsızlığına ve hukuk devleti kurallarına saygı göstermesi önem taşıyor; bunu darbe girişimcileri yapmadılar” diye konuştu.
İktidarın sicili bozuk
İstanbul Barosu, OHAL’in; Anayasamızın 120 ve 121. maddelerinde düzenlendiğini belirterek, “OHAL, özel bir hukuki rejim ise de; hukuk devletinin, başta yaşam hakkı, işkence ve kötü muameleye uğramama hakkı, masumiyet karinesi ve savunma hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin ortadan kaldırılmasına, “askıya” alınmasına, hukuk dışı uygulamalara cevaz veren bir müessese değildir” ifadeleri yer aldı. Öte yandan, siyasi iktidarın, olağanüstü hal dışında Anayasaya ve hukuka uygun davranma bakımından demokrasi sicilinin, OHAL döneminden ne denli hukuka uygun hareket edileceği konusunda ciddi bir endişe yaratıldığının vurgulandığı açıklamada, “Nitekim, daha ilk günden, Başbakan Yardımcısının, OHAL boyunca Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “askıda” olduğu yönündeki hukuki içerik taşımayan beyanı, endişelerimizi daha da artırmaktadır” dendi.
Gazetecilere tırpan
OHAL’e bir tepki de Gazetecilere Özgürlük Platformu’ndan (GÖP) geldi. GÖP, “Darbeleri önlemenin en etkin yolu özgürlükleri genişletmektir. OHAL uygulamasıyla bireyin temel hak ve özgürlüklerini kısıtlayıcı önlemlere başvurulmaması en büyük dileğimizdir. Özellikle kamu yayıncılığı yapan kuruluşlarda gerçek suçluların yanında sırf muhalif oldukları için bazı gazetecilerin de görevden uzaklaştırılmalarını doğru bulmadığımız vurgulamak isteriz. Türkiye’nin bundan sonra en çok kardeşliğe, barışa gereksinimi vardır.”
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- ‘Hepinize test yapalım, bakalım kim ne kadar geçiyor!’
- Erdoğan'ı protesto eden gençlere işkence iddiasına yanıt