Davos'ta çevrecilerin ahlaksız ödülü!

Bu yıl bir hafta boyu süren oylamaya internetten 10 bin 331 kişi katıldı. Altın işletmecisi, kollarını Türkiye'ye de uzatan Newmont Mining ve Bernischen Kraftwerke (BKW) bu yılki ödülün sahibi oldu!

Davos'ta çevrecilerin ahlaksız ödülü!
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 14.02.2009 - 09:37

Davos Dünya Ekonomik Forumu (WEF) dünyanın dört bir yanından bakanlar, bankerler, sömürü düzeninden yana güçlerin dayanışmasıdır. Geleneksel olarak istakoz ve havyar yenilip vur patlasın çal oynasının yanında, nasıl daha fazla kar edebiliriz, nasıl birlikte daha iyi ticaret yapabiliriz derdindeki firma, şirket temsilcileri ve bürokratların buluşmasıdır Davos toplantısı aslında...

Bu yıl kriz nedeniyle 40a yakın ülke temsilcisi, bin dört yüz dolayında ekonomistin katıldığı zirveye Türk medyasında yansımayan farklı bir gözle bakalım isterseniz. Aralarında kötü şöhret sahibi firma ve temsilcilerinin de yer aldığı Çok Uluslu Şirketler (ÇUŞ) Davos toplantılarının müdavimlerini oluşturur. Her şirket üye olamaz. WEFe üyelikte firmalar için yıllık 1 milyar dolar ciro, bankalar için 1 milyar dolarlık sermaye birikimi koşulu aranır. Yıllık üyelik ödentisi 37 bin 600 dolar. WEF üyeleri arasında bin büyük ÇUŞ bulunuyor. Bunlardan 500ü dünyadaki toplam ticaret cirosunun yarısını gerçekleştiriyor. Buna karşın yarattıkları istihdam ancak yüzde bir düzeyinde. Forum katılımcıları ve destekçileri Davos ruhuolarak aralarındaki işbirliğini tanımlıyor.

Öte yandan bu Davos ruhuna karşı olanlar da var. Her ne kadar Türk medyası forum karşıtlarını ciddiye almasa da Davos buluşmasının diğer kesimi de zirve karşıtlarıdır. Anti-Davosçular oyun bozanlardır. Bundan ötürü 2003 yılından beri deniz yüzeyinden bin 600 metre yükseklikteki bu kayak köyüne girmeleri kesinlikle yasaktır. Çünkü eylemcilerin dahiyanefikirleriyle güvenlik güçleri başa çıkamamaktadır.

 

Nasıl mı?

Tanık olduğum bu eylemi anlatayım. 2002 yılında Davos zirvesinde göstericilerin köye girişine sadece 15 kişilik temsilci gurubuyla izin verildi. On bine yakın protestocu sokulmadı. Emniyet müdürü pazarlıklar sonucu 15 km uzaklıktaki bir çiftlik evi çevresinde eylemci kampına izin verdi. Bunun üzerine hemen çadır kent oluşturuldu. Güvenlik güçleri yine de asfalt yolu tamamıyla kontrol altında tuttu. Eylemciler yeni planları devreye soktu. 500 kişilik kayakçı gurubu oluşturuldu. Greenpeace ve eylem komitesi Baselden bir konteynır dolusu kayak malzemesi getirdi. Ertesi sabah, zirvenin ikinci günü, Davosu çevreleyen altı dağdan kayarak inen 500 eylemci toplantıyı bastı. Şirket temsilcileri protesto edildi, küresel sömürüye ve doğanın kar için talan edilme politikalarına dikkat çekildi. İşte Kayakçı Mafaldaböylece bir yaşayan simge olur Davosta.

 

Sakıncalı basın

İşte o tarihten beri Davosa zirve süresince 4 gün boyunca hiç kimse davetiyesiz giremez. Böylesine demokratik ortamda Davos ruhuyaşanır... Çünkü toplantıyı izleyecek muhabirler bile aylar öncesinden akredite olmalıdır. Hatta sakıncalı basın görevlileri bu toplantıları izleyemez. Bizim basının da öve öve bitiremediği Davos ruhu tuz ruhudur karşı sesler için... Geçen yıl, Türkiyenin zirvenin son gününü üstlenmesi çok büyük başarı ve itibar olarak yazıp çizilmişti. Oysa üstlenilen görev, kapanış eğlencesinde konuklara döner kebab sunmak ve törenin müzik kısmını üstlenmekti. Tabii bunu yazan kalemlere rastlanmadı.

Son yıllarda artan tepkiler ve kötü imajı nedeniyle bu toplantılara basın, bilim, kültür ve müzik dünyasından tanınmış isimler de çağrılıyor. Geçen yılın şeref konuğu Şilideki solcu Allende iktidarının devrilmesinde ve İtalyada Gladyo yapılanmasında önemli rol oynayan eski ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissingerdi. Bu kanlı elin de katıldığı toplantıların bu yılki davetlileri arasında Fazıl Say da vardı ne yazık ki... Keşke aynı tarihte Belemde yapılan Dünya Sosyal Forumuna katılsaydı sanatçımız...

 

Gelelim önemli bir ayrıntıya

Küreselleşme karşıtı gruplardan ATTACtan Alexis Passadakis,Orada toplanacak kişiler, küresel mali krizin oluşmasında öyle ya da böyle etkili olmuş kişiler. Toplanıp, gereken paranın zaten yıllardır dünya ekonomisinin yükünü sırtında taşıyan halkın cebinden çıkması için çözümler arayacaklardiyerek manzarayı özetliyor.

Davos protestocuları arasında iki gurup var; diyalogcular ve uzlaşmazlar. Aralarında ATTAC, Greenpeaceninde yer aldığı bazı kuruluşlar, küresel sömürününün temsilcileriyle diyalogdan yana. Ancak Davos forumunda konuşabilmek için 11 bin avro ödemek zorundalar. Greenpeace liderlerinden Gerd Leipold, İsviçrenin WOZ gazetesine verdiği demeçte şöyle açıklıyor:

Diyalog; protesto eylemlerimizin bir parçasıdır. İki yıl önce Mc Donalds şubelerinde gösteriler düzenledik. Tavuk kılıfları giyerek protestolarda bulunduk. Çünkü Amazon bölgesinde kesilen ağaçların yerine dikilen soya çekirdeklerinden tavuk yemi yapıyorlardı. Bunun üzerine Mc Donalds bizle işbirliği yaparak tahıl firmalarına baskı yaptı ve sonucunda Amazonların bir bölümü kurtuldu. Mc Donalds işbirliği olmasaydı bunu başaramazdık.

Diger bir gurub WEFçilerle diyalog kapitalizmle uzlaşmak demektir. Uzlaşma yok, kapitalizmi yıkmak gerekir!diyenler. Bu kesim anarşist, sosyalist, radikal çevreci, sol ökonomist ve anti-kapitalist guruplardan oluşuyor. Bu çevrelerin oluşturduğu Başka bir Davosplatformu ise durumu şöyle özetliyor :

Dünyadaki yoksulluğun adaletsizliğin, sömürünün temsilcileri yine Davos’ta buluşuyor. Kendileri tarafından yaratılan küresel ve yerel krizlerin faturasını kısa ve uzun vadeli projeleriyle halklardan çıkartmak istiyor. Bu çok büyük soygun ve hırsızlık çetesine karşı çıkıyoruz. Onlarla uzlaşmayı, masa başına oturmayı ret ediyoruz.


Sus payı sadakası

Manzara böyle.

Diyalogcular da uzlaşmazlar da, tepkilerini her yıl zenginleştirerek sürdürüyor. İsviçre Greenpeace ve EvB örgütünün Küresel Kamu Gözü Ödülübu yıl dokuzuncu defa verildi. WEF katılımcıları arasındaki en ahlaksız, çevre ve sosyal yapıyı bozan şirket, ödülü hak ediyor! Bu yıl bir hafta boyu süren oylamaya internetten 10 bin 331 kişi katıldı. Altın işletmecisi, kollarını Türkiyeye de uzatan Newmont Mining ve Bernischen Kraftwerke (BKW) bu yılki ödülün sahibi oldu!

ABD firması Newmont Mining Ganada dağları tepeleri altın için delmeye hazırlanıyor. Altın uğruna 11 bin kişi yerlerinden yurtlarından edecek, siyanürü doğaya bırakacak. Şimdiden bazı zengin köylülere sus payı sadakası veriyorlar bile. Diğer ödül sahibi İsviçre firması kömürden elektrik üretecek, soluk almamız güçleşecek...

Hemen aklımıza bizdeki o melun şirketler geliyor değil mi?..

metekizik@cumhuriyet.com.tr


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler