Davutoğlu'dan Maliki'ye sert çıkış

İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Komisyonu'nun toplantısına katılmak üzere Mısır'ın başkenti Kahire'de bulunan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Davutoğlu, Irak Başbakanı Maliki'nin Türkiye'ye yönelik açıklamalarını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, "Maliki'nin, Türkiye'nin bölgedeki etkisini ve katkısını takdir edebilecek düzeyde olmadığını" belirtti.

Maliki'nin açıklamalarının tümüyle ele alındığında, "Bunları ifade edecek kelime bulamıyorum" değerlendirmesinde bulunan Davutoğlu, Maliki'nin yedi yıldır Irak'ın Başbakanı olduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu: "Öncelikle ilgilenmesi gereken konular Irak'la ilgili sorunlardır. Fakat bu yedi yıl içinde Irak'ta siyasi uzlaşı bakımından, ekonomik kalkınma bakımından nereden nereye geldiği, herhangi bir yol katetmediği aşikar. Sayın Maliki'nin öncelikle sorması gereken soru, bu yedi yıl içinde dünyanın en zengin doğal kaynaklarına sahip olan Irak'ta, başta başkent Bağdat olmak üzere, şehirlerinde niye 24 saat kesintisiz elektrik yok. Niye elektrik sağlanamıyor? Niye Maliki Irak'taki bütün liderlerle ihtilaf halinde? Her hafta, her ay, bazen her gün birkaç liderle çatışma yaşıyor. Maliki Türkiye'nin bölgedeki etkisini, katkısını takdir edebilecek düzeyde değil."

Maliki'nin Türkiye'nin bölgedeki etkisi ve katkısını Filistin'e, Kuzey Afrika'da büyük bir demokratik değişim süreci yaşayan halklara, Mısır'a, Körfez'e hatta Irak sokaklarına sorması gerektiğini kaydeden Davutoğlu, Türkiye'nin bölge barışı için yaptığı katkıların aşikar olduğunu ifade etti.

Davutoğlu, Maliki'nin son bir yıla kadar en zor durumlarda dahi Türkiye'nin desteğini talep ettiğini belirterek, "Sayın Maliki terör saldırılarıyla karşı karşıya kaldığında, Türkiye'nin desteğini talep etmiştir ve biz bu desteği hep vermişizdir. Suriye ile savaşın eşiğine geldiği zaman da bizden destek talep ettiğinde, elimizden gelen katkıyı yapmışızdır. O günlerde Türkiye'yi bir barış elçisi, problemleri aşmada önemli bir aktör olarak gören Maliki'nin, son aylarda bu açıklamaları yapması, aslında kendi içinde ne kadar büyük bir tezat yaşadığının göstergesidir" değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin dostluğunun çok kıymetli olduğunu vurgulayan Davutoğlu, Maliki'nin bunu idrak etmesinin öncelikle kendi menfaatine olduğunu söyledi. Davutoğlu, Maliki ne derse desin, Türkiye'nin Irak halkıyla arasındaki dostluk bağlarına kimsenin zarar veremeyeceğinin altını çizerek, şunları kaydetti: "Irak'ın her köşesindeki kardeşimizin acısı bizim acımız, sevinci bizim sevincimizdir. Onlarla bizim aramıza kimse giremez. Bu konuda da Türkiye hiçbir zaman Sünni-Şii, Türkmen, Arap, Kürt ayrımı yapmamıştır. Ne zaman bir terör saldırısı, ne zaman bir acı olduğunda, ilk yardıma koşan ülke olmaya gayret etmiştir. Irak halkı bunu biliyor. Maliki kendi sorunlarını örtbas edebilmek, kendi başarısızlıklarını gündemden düşürebilmek için başka gündem oluşturma çabası içine girmemelidir. Türkiye'nin dostluğunun kıymetini bilmesini tavsiye ederiz. Ümit ederiz Maliki de aklı selim ile bundan sonra açıklamalar yapma noktasına gelir."

Mısır ziyareti

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Komisyonu'nun toplantısına katılmak üzere Mısır'ın başkenti Kahire'de bulunan Davutoğlu, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Türkiye'nin İİT'nin dönem başkanlığına aday olduğunu belirten Davutoğlu, İran, Endonezya ve Azerbaycan'ın da aday olduğunu aktararak, ''Azerbaycan ile mutabakat sağladık dönem başkanlığı için. İran ve Endonezya ile görüşeceğiz. Zirvenin bundan sonra Türkiye'de yapılması ümidini taşıyoruz'' diye konuştu.

Davutoğlu, gerçekleştirdikleri görüşmelerde ayrıca, olimpiyatlar için destek istediklerini, Batı Trakya ve Kıbrıs'la ilgili isteklerinin metinlerde yer aldığını ve her konuda İİT'in desteğini aldıklarını belirtti.

Bir gazetecinin, ''1979'dan sonra ilk kez, üst düzey bir yetkilinin, Ahmedinejad'ın Mısır ziyaretini nasıl değerlendiriyorsunuz'' şeklindeki sorusu üzerine Davutoğlu, şunları kaydetti: ''Biz her zaman bölgede üst düzey ziyaretlerin artmasını, bölgede barışın ihdası ve kalıcı diyalog ortamının sağlanması için faydalı görüyoruz. Mısır ve Türkiye, bölgenin önemli iki aktörüdür. Biz ilişkilerin donduğu dönemlerde dahi her iki tarafa da ilişkilerini iyi tutmaları yönünde telkinde bulunmuşuzdur. İran da Mısır da bizim komşumuzdur, birisi karadan birisi denizden. Mısır ve İran'ın ilişkilerinin gelişmesinden sadece memnuniyet duyar Türkiye. Bunu olumu bir adım olarak görüyoruz. Umarım İran da bu ziyaretlerle Kuzey Afrika'daki değişim rüzgarını daha da doğru anlayabilir. Burada Tahrir Meydanı'nın ruhunu anlarsa İran, eminim Hama'daki, Humus'taki, Halep'teki Suriyelilerin taleplerini de iyi anlayacaktır.''

 

Mali sorunu

Türkiye'nin Mali konusundaki çözüm önerileri ve Fransa'nın Mali'ye yönelik operasyonlarını nasıl değerlendirdiği yönündeki soru üzerine de Davutoğlu, ''Bizler baştan itibaren Mali'nin toprak bütünlüğü içinde, siyasi diyalog çabalarıyla çözüm bulunması için çağrıda bulunduk, çaba sarf ettik'' dedi.

Dün akşam Fransa Dışişleri Bakanı'yla görüştüklerini hatırlatan Davutoğlu, ''Biz her zaman bu tür konularda BM'nin ve bölgesel örgütlerin öne çıkmasını ve onların liderlik etmesini önemsiyoruz. BM'nin aldığı prensip kararları çerçevesinde, Afrika Birliği ve ECOWAS öncülüğünde yapılan çalışmalara destek verdik'' diye konuştu.

Mali ve etrafındaki bütün komşu ülkelerin, İİT üyesi olduğunu aktaran Davutoğlu, İİT Bakanlar Konseyi toplantısında yaptığı konuşmada, zikrettiği bildiride yer almasını istediği hususlar arasında, Mali'ye dönük, bakanlardan oluşan ''İslam İşbirliği Temas Grubu''nun oluşturulması, bu temas grubunun Mali'ye bir ziyarette bulunması ve Mali'de bulunan gruplar arasında siyasi diyalogla ilgili bir yol haritasının çıkarılması konusunda katkıda bulunulmasını önerdiklerini, ayrıca ekonomik kalkınma çerçevesinde, Afrika Birliği'nin tespit ettiği konularda, Türkiye'nin de ekonomik katkıda bulunma kararında bulunduğunu aktardı.

Davutoğlu, ekonomik kalkınma konusunda, İİT'nin Mali'ye ''bütüncül bir perspektifle'' yaklaşması gerektiğini belirtti. Mali'nin Türk medeniyetinin en nadide eserlerinin bulunduğu ülkelerden birisi olduğunu da dile getiren Davutoğlu, ''Özellikle Timbuktu Osmanlı eserlerinin içinde bulunduğu kütüphane ve çok sayıda eski eserin bulunduğu bir yer. Kültürel varlıkların korunması için de Türkiye inisiyatif geliştirmek üzere İslam İşbirliği Teşkilatı'na çağrıda bulunup, tüm bunları bir eylem planı içinde buluşturup, Mali'ye dönük aktif katkımızı sürdüreceğiz'' dedi.

Suriye

''Suriye'ye yaklaşımlar konusunda bir değişiklik var mı, Türkiye'nin bundan sonra izleyeceği politikalar konusunda bir değişiklik ön görülüyor mu?'' şeklindeki soru üzerine de Davutoğlu, şöyle konuştu: ''Suriye konusunda Türkiye'nin izleyegeldiği politika, temel ilkelere dayalı bir politikadır. Uluslararası hukuka saygılı bir politikadır ve bu çerçevede politikamız bundan sonra da ısrarla aynı çizgide devam edecek. Bu çizgi Suriye halkının haklı taleplerinin hayata geçirilmesi yönündedir. Suriye halkına kendi taleplerini kendi iradesini yansıtma hakkı verilmelidir. Bu çerçevede Münih'te sayın Joe Biden ile yemekte uzun bir görüşme imkanı bulduk. ABD'nin Suriye konusundaki yaklaşımı ve ortak yapılabilecek çalışmaları ele aldık ve John Kerry ile telefonla görüşme imkanı bulduk. Burada da İslam dünyasının bütün dışişleri bakanlarıyla, değişik düzeyde konuları ele alıyoruz. Yarın sayın Cumhurbaşkanımız'ın teşrifiyle, liderler düzeyinde de Suriye konusunda, burada bütün taraflarla geniş bir istişare imkanı bulacağız. Özellikle bölge ülkelerinin bu konuda ortak bir çizgiye gelmeleri büyük önem taşır. Yine Türkiye, İran ve Mısır arasında da bazı görüşmeler burada planlanıyor. Ayrıca Ürdün, Suudi Arabistan ve körfez ülkeleriyle temaslarımız yoğun bir şekilde devam ediyor.''