Davutoğlu'na 'Küçük Enver' dedi

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Hilal Dokuzcan oldu. Kılıçdaroğlu ise kurultayda yaptığı konuşmada "Sayın Davutoğlu'na yani küçük Enver'e bir çağrım oldu" diyerek Dışişleri Bakanına yüklendi..

Davutoğlu'na 'Küçük Enver' dedi
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 08.07.2012 - 09:01

CHP 11. Kadın Kurultayı Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu'nda yapıldı. Kurultayda, mevcut kadın kolları başkanı Deniz Pınar Atılgan, eski başkan ve PM üyesi Zuhal Samlı ile İstanbul il örgütünden Hilal Dokuzcan olmak üzere 3 aday genel başkanlık için yarıştı.
Hilal Dokuzcan, 332 delegenin oyunu alarak Kadın Kolları Genel Başkanı seçildi. Kurultayda, Zuhal Samlı 100, Deniz Pınar Atılgan ise 60 oy aldı. 550 delegenin bulunduğu kurultayda, 492 delegenin oyu geçerli sayıldı.

Seçimlerin blok liste uygulaması ile yapıldığı kurultayda, Dokuzcan'ın 14 kişilik Merkez Yönetim Kurulu (MYK) asil listesi şu isimlerden oluştu:

"Nurten Bozkurt, Duriye Bozkurt, İlkay Budak, Nurhan Coşkun, Ayfer Cömert, Serpil Erden, Nurlu Erkan, Semiha Gökçen Boya, Bedriye Gürkan, Fatma Köse, Celile Esen Kutluata, İlknur Savcı, Gülay Tülüş, Ayşe Yüksel."

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da eşi Selvi Kılıçdaroğlu'yla birlikte katıldı. Kılıçdaroğlu ve eşi, tribünleri selamlarken, salonu dolduran partililer tarafından coşkuyla karşılandılar. Ardından, CHP Lideri ve eşi protokolde kendilerine yer ayrılmasına karşın, delegelerin arasına oturdu. Partililer tarafından Selvi Kılıçdaroğlu'na papatyalardan yapılmış taç verildi.

Kılıçdaroğlu, partisinin 11. Kadın Kurultayında konuştu. Tam 8 yıl sonra kadın kurultayını topladıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Hepinize hayırlı olsun" dedi. Kılıçdaroğlu, tribünlerden gelen "Başbakan Kemal" sloganları üzerine, "Bütün dünyanın bildiği bir gerçek var, siyasete kadının gücünü arkasına almayan, kadının gücünü önemsemeyen hiçbir siyasal partinin iktidar olma şansı yoktur" dedi.

Gittiği her yerde kadının önemini vurguladığını belirten Kılıçdaroğlu, yapılan tüzük değişikliğiyle de cinsiyet kotasının yüzde 33'e çıkardıklarını örnek gösterdi. Önlerinde uzun bir yol olduğunu, ciddi bir mücadele alanlarının bulunduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin içinde bulunduğu koşulları her beraber düşünmemiz ve yol haritası çizmemiz gerekiyor. Özgür bağımsız bir Türkiye için kadınıyla erkeğiyle hep beraber, mücadele edeceğiz" diye konuştu. Bir toplumda en çok acı çeken acı çekenin kadınlar olduğunu vurgulayan CHP Lideri, "Oğlu, kızı işsiz olan bir kadının acısını kimse anlayamaz. Çocuğu öldürülen, çocuğu tecavüze uğrayan bir annenin dramını hiç kimse bilemez. Uludere'de 34 çocuğumuz öldürüldü, Uludere'de annelerin yaşadığı dramı, onların dertlerini herkesten önce anneler bilir. Onun annelere söylüyorum,
Acılarınızı bal eyleyeceksiniz ama mücadeleye devam edeceksiniz"
diye konuştu.

"Silivri toplama kampı"nda yüzlerce insanın olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, onların da destekçilerinin anneleri ve kızları olduğunu ifade etti. CHP olarak dünyanın pek çok yerinde, özellikle Avrupa'da bu algıyı büyük ölçüde değiştirdiklerini belirten Kılıçdaroğlu, "Haksızlık nerede varsa, haksızlığa karşı mücadele etmek CHP'lilerin temel görevidir" diye konuştu.

Kadınlara seslenen Kılıçdaroğlu, CHP'yi zaman zaman 'iyi muhalefet yapamıyor' diye eleştirdiklerini, ancak buna inanmamaları gerektiğini belirterek, "CHP gecesini gündüzüne katarak, her yerde her ortamda demokrasi, özgürlükler adına her yerde muhalefet yapan bir partidir" dedi. Seçim döneminde olmamalarına rağmen 5'in üzerinde miting yaptıklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, kadınlardan gittikleri her yerde Aile Sigortası projesini de anlatmalarını istedi.

Boynuna poşu taktı diye bir üniversite öğrencisine 10 yıl hapis cezası verilir mi?

CHP Lideri Suriye konusunda ise, sadece Türkiye'de değil, bölgede ve dünyada savaş istemediklerini her zaman söylediklerini ifade ederek, "Ama şunu anlamakta zorluk çekiyoruz, hiçbir Osmanlı padişahı, hiç Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, Ortadoğu'ya batının egemen güçlerinin dilini kullanarak seslenmedi; Ne Mustafa Kemal Atatürk, Ne İsmet İnönü, Ne Bülent Ecevit, ne Süleyman Demirel, Ne Turgut Özal. Bunu yapan sadece bir kişi onun adı da Recep Tayyip Erdoğan. Suriye ile ne alıp veremediğimiz var? 'Efendim, Suriye'de demokrasi yokmuş', dönüp kendi ülkene baksana senin ülkenden demokrasi var mı? Parasız eğitim isteyen üniversite öğrencilerine 11 yıl hapis veren bir demokrasi olabilir mi? Boynuna poşu taktı diye bir üniversite öğrencisine 10 yıl hapis cezası verilir mi? 750'nin üzerinde üniversite öğrencisi hapislerde böyle demokrasi mi olur? Kendine bakmayacaksın 'şu ülkede demokrasi yok' diyeceksin. Katar'da mı var demokrasi? Kahire'de mi var, Suudi Arabistan'da mı var? Daha da önemlisi, Ömer Beşir on binlerce insanı katleden, hakkında uluslar arası tutuklama kararı olan bir katil. Bu katili Türkiye'ye davet edip, onu onurlandıran askeri işbirliği anlaşmasını TBMM'ye getiren AKP Hükümeti hangi demokrasiden bahsedecek acaba?"

Küçük Enver'e çağrıda bulundu

Kılıçdaroğlu, Suriye tarafından düşürülen Türk askeri uçağına ilişkin ise, kendilerine uçağın uluslar arası hava sahasında düşürüldüğü bilgisinin verildiğini belirterek, "Ama bu jetimizin düşürülmesiyle ilgili pek çok karanlık nokta var. Otopsi raporunun bir an önce açıklanmasını ve halkın önüne konulmasını istiyoruz. Bir Amerikan gazetesi bir iddia bulundu. O iddia şu ana kadar Amerika tarafından ya da başka bir ülke tarafından yalanlanmadı. Sadece niçin sızdırıldığı sorgulandı. Bunun takipçisi olacağız. Sayın Başbakan'a ve Sayın Davutoğlu'na yani küçük Enver'e bir çağrım oldu. Çağrım şuydu, Rusya'nın, ABD'nin ve İngiltere'nin ellerindeki bilgileri kamuoyuna açıklayın diye çağrıda bulunmuştum. Şu ana kadar ne Başbakan ne küçük Enver böyle bir çağrıda bulunmadılar. Aynı çağrıyı yineliyorum, Rusya'nın, ABD'nin ve İngiltere'nin ellerindeki bilgileri dünya kamuoyuyla paylaşmalarını istiyorum. Bunu yaptıkları takdirde pek çok konunun aydınlığa kavuşacağını düşünüyorum" dedi.

Anneler hazır olun

Kılıçdaroğlu, tutuklu milletvekili Mustafa Balbay'ın kurultay salonuna gönderdiği mesaja atıfta bulunarak, beşik sallayan kadınların isterlerse dünyayı da sallayacaklarını ifade etti. Önümüzdeki son baharda okulların açılacağını belirten CHP Lideri, "Anneler hazır olun, 5 yaşındaki çocuğunuzu alacaksınız onunla ilköğretime beraber başlayacaksınız. Nasıl olacağını bilmiyorum. Ama büyük bir kaos olacağını, o kaostan çıkmak için de tek yolun annenin de çocukla okula gitmesi olduğunu biliyoruz. Bu kaosun faturasını AKP'ye çıkarmak zorundasınız" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, tutuklu milletvekilleri konusunda ise "Cumhuriyet tarihinde ilk kez seçilmiş milletvekilleri bir yasama yılını hapiste geçirdiler. Bu demokrasilerde kabul edilecek bir olay değildir. Bunu şiddetle ama şiddetle kınıyoruz. Yurdunu ve ülkesini seven herkesin bu garip yapıya, bu garip olguya isyan etmesi gerekir" diye konuştu.

Konuşmasının ardından kadın kolları genel başkan adaylarını kürsüye çağıran Kılıçdaroğlu, CHP'de AKP'den farklı olarak kurultayların çok adaylı gerçekleştiğini belirtti.

Kılıçdaroğlu, adaylara başarılar dilerken, Edirne'deki programı nedeniyle salondan ayrıldı. Eşi Selvi Kılıçdaroğlu ise bir süre daha salonda kaldı ve ardından ayrıldı.
Öte yanda, kurultayda CHP'nin tutuklu vekilleri Mustafa Balbay ile Mehmet Haberal'ın mesajları okundu. Balbay'ın mesajının okunması sırasında, protokol sırasında oturan eşi Gülşah Balbay, Mustafa Balbay'ın fotoğrafını elleriyle havaya kaldırdı. Bu sırada salon da uzun süre ayakta alkışladı. .

Dereyi görmeden paça sıvanır mı?

Kılıçdaroğlu, Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu'nda gerçekleştirilen 11. Kadın Kurultayı'ndan ayrılışında gazetecilerin tutuklu milletvekillerine ilişkin sorusunu yanıtladı.
Kılıçdaroğlu, bir gazeticinin ''3. Yargı Paketi sonrası tutuklu milletvekillerinin tahliyesi gündemde. Eğer tahliye olurlarsa Meclis'i olağanüstü toplantıya çağıracak mısınız?'' sorusu üzerine, ''Dereyi görmeden paça sıvanır mı? Bir bakalım tahliye olacaklar mı olmayacaklar mı? Önce onu bir görelim'' dedi.

Kılıçdaroğlu, başka bir gazetecinin ''Suriye'deki yönetimi destekliyor musunuz? Konuşmanızda bu net olarak anlaşılmadı'' demesi üzerine de ''Hayır öyle bir şey söylemedim. 'Suriye'ye demokrasi ve özgürlüğün gelmesini istiyoruz' dedim'' yanıtını verdi.

 

Hilal Dokuzcan

Hilal Dokuzcan, 1964 yılında Ankara'da doğdu. Yıldız Üniversitesi Elektrik Mühendisliği bölümünden mezun olan Dokuzcan, Fen Bilimleri Enstitüsünün anabilim dalını bitirerek Yüksek Mühendis unvanını aldı. Dokuzcan, Bahçeşehir Üniversitesi Mimarlık Bölümünde yerel yönetimler ve kent planlama üzerine mastır yaptı. Ayrıca Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümünü, Bahçeşehir ve Okan Üniversitesi Siyaset okullarını bitirdi.

Dokuzcan, 1995 yılında CHP'ye üye oldu. 1998-1999 yıllarında ilçe yönetim kurulu üyeliği ile ilçe başkan yardımcılığı, 1999-2004 yılları arasında Kartal Belediyesi meclis üyeliği görevlerinde bulundu.

2011 seçimlerinde İstanbul birinci bölgeden milletvekili adayı olan Dokuzcan, İstanbul il örgütünde kadın örgütlenmesi ve kadın politikalarıyla ilgili çeşitli görevlerde bulundu.
Bir kız çocuğu annesi olan Dokuzcan, ilk hentbol milli takımı oyuncuları arasında yer alıyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler