Demirtaş: Birlikte dans edelim

Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, seçim kampanyasının ilkelerini içeren “Yeni Yaşam Çağrısı” isimli belgesini İstanbul’da açıkladı. Demirtaş, Başbakan’ın seçim meydanlarında yuhalattığı Berkin Elvan’ın annesini salonda alkışlatarak acılı anneleri yuhalatacak bir dilden üsluptan kaçınacağını söyledi. Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile nasıl çalışacağını da “Allah ona yardım etsin. Öyle toplantılarda ‘kalk gidelim’ diyemeyecek” sözleri ile esprili bir şekilde açıkladı. Türk devletinin bayrağının herkesi temsil ettiğini vurgulayan Demirtaş,“Bayrak bizden doğru değil onlardan doğru tehdit altındadır” mesajı verdi. Demirtaş paralel yapı ile ilgili de “AKP’nin buna paralel devlet demesi abesle iştigaldir. Çünkü evrenin herhangi bir yerinde kesişen iki çizgiye paralel denmez. Bıraksınlar biz paralel diyelim” dedi.

Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın seçim kampanyasının ayrıntılarını açıkladığı toplantı dün Şişli Kent Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Demirtaş’a Yaşar Kemal ve Adalet Ağaoğlu mesaj gönderek destek verdi. Demirtaş cumhurbaşkanının ilk defa halk tarafından seçilecek olmasına karşın demokratik bir seçim süreci yaşanmadığını belirtti. Halkın kendi adayını gösteremediğine dikkat çeken Demirtaş kadın aday olmamasının da büyük bir eksiklik olduğunu ifade etti. AKP’nin adayının bir kişi tarafından belirlendiğini dile getiren Demirtaş “Çatı adayı belirleyenlerin oranı AKP’ye göre yüzde 100 daha fazlaydı. Onu 2 kişi belirledi. En azından biz bu antidemokratik ortamda toplumun en geniş kesimlerin görüşünü alarak isme doğru gittik. İsim belirleyip, şov şeklinde başkalarını usulen ziyaret ederek aday belirlemedik” dedi.

Ekmel Bey’in bağışı

Demirtaş, Hazine yardımı alamadıklarını da söyleyerek “Türkiye’nin yok sayılmış, ötekileştirilmiş bireyleri olarak Hazine yardımı olmasa da hazine gibi gönüllerimizde bu kampanyayı sürdüreceğiz. Şu ana kadar Ekmel Bey’in bize gönderdiği 1000 TL’yi bir kenara bırakırsak kampanyamıza halkın her kesiminden bize oy versin vermesin yoğun ilgi var” diye konuştu.

Sadece yüzde 50’yi Allah yarattı sanıyor

Bu eksiklikler içinde 3 adayın bütün Türkiye coğrafyasının ve halklarının ortak taleplerini temsil etme iddiasıyla yola çıktığını ancak, söylemler, eylemler verilen mesajların hiç bu yönde olmadığını vurguladı. Demirtaş “Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası mı yoksa parti grup toplanısı mı belli değil. Kamplaştıran, kutuplaştıran, ötekileştiren, kendisini oy vermeyenleri düşman gibi gören ayrıştıran bir dil üzerinden seçim kampanyası yürütülüyor. Siyaseten bu dili kullandıkça oy veren yüzde 50’yi etrafında tutabileceğini düşünüyor. Başbakan ‘yaratılanı yaradandan ötürü seviyoruz’ diyor, ama sanıyor ki Allah sadese AKP’ye oy verenleri yaratmış” dedi. Meydanlarda acılı anneleri yuhalatacak bir dilden üsluptan kaçınacağını söyleyen Demirtaş, “Bu salonda acısı meydanlarda yuhalatılmış bir anayı alkışlatmak istiyorum” diyerek Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan’ı anons etti. Salondakiler Gülsüm Elvan’ın dakikalarca ayakta alkışladı.

Ekmek demiyorum

Demirtaş konuşmasının ardından “Yeni Yaşam Çağrısı” başlıklı belgesini açıkladı. Demirtaş yeni yaşam çağrısını “Yapacağımız, yeni yaşamın tohumlarını ‘ekmek’ demiyorum, bırakmaktır. Ağaca baktığında sadece odun gören anlayışa karşı ağaca baktığı huzur gören anlayışa sahibiz. Ağaçtan kereste yapanlara karşı ağaçtan devrim yapanlar olacağız. Türkiye’nin aydınlık yüzüyüz, özgürlük ay ışığında birlikte huzurluca dans etmekse, yeni yaşamda birlikte dans edelim” ifadeleri ile özetledi.

Daha öküz ölmemişti

Daha sonra Demirtaş “Gazeteciler sorularını rahatlıkla sorabilirler. Kızmayacağız, bağırmayacağız” diyerek soruları almaya başladı. Paralel devlet ve KCK operasyonları ile ilgili soru üzerine Demirtaş, “Türkiye’de bir derin devlet olgusu var, paralel yapı olarak da adlandırılabilir. Ama AKP’nin buna paralel devlet demesi abesle iştigaldir. Çünkü evrenin herhangi bir yerinde kesişen iki çizgiye paralel denmez. Bıraksınlar biz paralel diyelim. Geçmiş dönemdeki KCK operasyonlarını AKP ve cemaaat birlikte yürüttüler. O günlerde henüz öküz ölmemiş, ortaklık bozulmamıştı” dedi.

Demirtaş, “Kazanırsanız, Başbakan Erdoğan ile nasıl çalışırsınız” sorusuna “Ben cumhurbaşkanı, Erdoğan başbakan olursa Allah ona yardım etsin. Demokrasi, çoğulculuğu, farklı sesleri anlayacak. Öyle toplantılarda ‘kalk gidelim’ diyemeyecek” yanıtını verdi. Salonda Türk bayrağı dahil hiç bayrak olmamasına ilişkin soruya da bayrak siyasetini çok ucuz bulduğunu ifade ederek yanıt veren Demirtaş “Türkiye Cumhuriyeti bayrağını layık olduğu şekilde bütün toplumun temsil edeceği onurunu korumak isterim. Bayrak birçok suçu ve günahı örtmek için de kullanıldı. Biz hiçbir zaman bayrağa hakaret etmedik. Ama asıl hakareti yapanlar milliyetçi vatansever bayrak sevdalısı olarak ilan edildiler. Bu ülkede insanlık onurunu koruyanlar bölücü vatan haini ilan edildi. Bayrak bizden doğru değil onlardan doğru tehdit altındadır” diye konuştu. Demirtaş cumhurbaşkanı olursa vicdani ret hakkını savunacağını da dile getirdi.

NOTLAR

Toplantı salonuna, kampayanın “Herkese demokrat”, “Birleştiriyor, barıştırıyor”, “Ayrımcılık yapmıyor”, “Demokratik değişim, barışçı Türkiye”, “Bağlamadan başka bir şey çalmıyor” sloganlarının yazılı olduğu pankart ve afişler asıldı. Demirtaş’ın kampanya şarkısı da Kardeş Türküler tarafından hazırlandı.

Toplantıya, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, milletvekilleri Pervin Buldan, Levent Tüzel, Ertuğrul Kürkçü, Halil Aksoy, Sebahat Tuncel, Berkin Elvan’ın anne ve babası, Ahmet Kaya’nın eşi Gülten Kaya, Hrant Dink’in eşi Rakel Dink, Deniz Türkali, yazarlar Ali Bayramoğlu, Can Dündar, Mehmet Altan, 20 yıl sonra sürgünden Türkiye’ye dönen gazeteci yazar Günay Aslan, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, KESK Genel Başkanı Lami Özgen’in de bulunduğu çok sayıda kişi destek verdi.

Yeni yaşam belgesinden

Türkiye’ye sadece yeni bir cumhurbaşkanı değil, aynı zamanda yeni bir yaşam öneriyoruz. Bu öneri, yıpranan kardeşliğin eşit temeller üzerinde yeniden tesisi için bir tekliftir. Türkiye artık bir yol ayrımında. Ya devlet otoritesini daha da pekiştirecek ya da bütün ezilenlerin onurlu yaşam özlemlerini gerçekleştirecek radikal demokratik adımlarla, köklü değişim yoluna girecek. Demokratik değişim için bu sisteme itirazı olanların gücüyle her şeyin Ankara’dan belirlendiği bürokratik ve hantal merkeziyetçi yapıyı köklü biçimde değiştirmek elimizde. O nedenle, bu seçimlerde üç aday ama iki çizgi yarışıyor. Bizim çizgimiz ‘En iyi hükümet en az hükmedendir’ şiarına inanıyor, devletin küçüldüğü, yurttaşın ve demokrasinin büyüdüğü bir sistemi hedefliyoruz. Türkiye, Milli Güvenlik Kurulu gibi vesayetçi, darbe ürünü yapılarla değil, demokratik kurullarla, güçlendirilmiş yerel yönetimlerle yönetilecek. Türkiye halklarının barış iradesi müzakere sürecinin güvencesidir. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde demokrasi güçlerinin kararlılığı barış sürecini hızlandırarak müzakerenin temellerini sağlamlaştıracaktır. Kürt sorununun çözümü Türkiye’nin demokratikleşmesiyle eşzamanlı yürüyecek bir süreçtir. Sorun çözüldükçe Türkiye demokratikleşecek. Yeni yaşam çağrısı adalettir, inanç özgürlüğüdür, yeşildir, gençtir, eğitim hakkıdır, kadındır, dünya barışıdır, örgütlenmektir.