Demirtaş: Öcalan üzerinden engellemeye çalıştılar

DTK kongresinden çıkan 'özyönetim' talebi sonrasında HDP’ye yönelik artan baskıların yeni olmadığını belirten Demirtaş, “Mesela benim Cumhurbaşkanı adayı olmamam için çok uğraştılar. Kulis yaptılar, engelleme çıkarmaya çalıştılar, adam gönderdiler, girmemem için. Öcalan üzerinden bir engelleme yaratmaya çalıştılar” dedi.

Yayınlanma: 30.12.2015 - 10:46
Abone Ol google-news



Özgür Gündem’den Sedat Yılmaz’a konuşan Selahattin Demirtaş, özyönetim talebi için, “Kürtler bir yandan diyalog ve müzakereyi seçenek olarak masada tutarken, diğer yandan demokrasiyi yerelde geliştirecek inşa çalışmaları yapmalıdır” dedi.

“Yoksa tarihsel fırsatlar kaçıyor, kaçacak. AKP ve devlet ‘evet, gelin bu çerçevede, yeniden bir müzakere yapalım’ derse Kürtler buna kapalı olmayacaktır. Ama eskisi gibi değil, ciddi bir müzakere...” diyen Demirtaş’ın açıklamaları şöyle:

“Cumhurbaşkanı adayı olmamam için adam gönderdiler"

Hükümetin yılda 4 defa şahin- güvercin listesi güncelleniyor. Bazen şahin oluyoruz, bazen güvercin. Bu hükümetin bölüp-parçalama, içeriden tartıştırma yaratma politikasıydı. Hiçbiri tutmadı ve boşa çıktı.  Benim Cumhurbaşkanı adayı olmamam için çok uğraştılar. Kulis yaptılar, engelleme çıkarmaya çalıştılar, adam gönderdiler, girmemem için. Hatta Sayın Öcalan üzerinden bir engelleme yaratmaya çalıştılar. Mesela birini bana gönderdiler ve "Kampanyaya neden bu kadar yükleniyorsun, Erdoğan'ın ikinci tura kalması iyi mi olur, bu işten zararlı çıkarsınız" dediler. Bizim de derdimiz Erdoğan’ın şahsı filan değil değil kendi çizgimizi Türkiye'de tanıtmaya, anlatmaya çalışıyoruz ve alabileceğimiz en yüksek oyu almaya çalışıyoruz dedik. O günden bugüne hiç ara vermediler. Adalet Bakanı'nın doğrudan şahsımı hedef alarak açıklama yapması gösteriyor ki, dokunulmazlık ve fiziki saldırı dahil her türlü karar alınmış.

"Eksikliklerimiz oldu"

“HDP olarak eksikliklerimiz oldu. Sadece HDP'nin değil, Kürt hareketinin bütün bileşenlerinin öz eleştirel yaklaşması lazım. Ortadoğu'da, dünyada bütün siyasi dengeleri etkileyip, belirleyebilecek bir güce sahip olmuş bir hareketin siyasi hamlelerini daha sağlıklı, öngörülebilir ve detaylarıyla planlaması gerekiyor. Bu konuda eksiklikler olmuştur ama giderek bir toparlama ve eksikliklerini kendi içinde tamamlayan bir süreçte yaşıyoruz.

Özyönetim talebi ile devletin Kürtleri asimile etme, katletme, inkâr etme ve sömürme yükünden Türkler  kurtulacak. Yani bunca yıldır Devletin günahına ortak olmaktan kurtulacaklar. Ve elbette bölünme korkuları ve kaygıları da ortadan kalkacak, bir arada yaşama imkânları her zamankinden fazla artmış olacaktır.

Hükümet ve devlet çevrelerinin daha ilk andan itibaren özerklik çerçevesi teklifini bölücülük, terörizm, hainlik olarak nitelemesi tesadüf değildir. Çünkü diktatörlüğe karşı tek panzehir şu anda bizim ortaya koyduğumuz demokratik alternatif olan özerkliktir. Biz tümüyle sorunun diyalog içerisinde çözülmesi yönünde siyasi karakterimizi koruyacağız

“Türkiyeleşmek, Türkleşmek değildir”

Türkiyelileşmek Türkleşmek değil, Türkiyelileşmek diğer partilere benzemek de değil. Türkiye çok renkli, çok kimlikli, çok dilli ve çok kültürlü bir ülkedir. Türkiyelileşmek de partiyi buna uygun hale getirmektir. AKP, MHP ve bir kısım pişman aydın HDP'den beklediği şey Kürtleri Ankara'daki Türkleştirme politikasına teslim etmemizdi herhalde. Burada sorun Kürtlerden kaynaklı değil, sorun Türkiye'nin batısından kaynaklı. Türkiye'nin batısı Kürtleri, haklarını olduğu gibi ve mevcut durumuyla kabul ederse HDP o zaman kolayca Türkiyelileşmiş olur. Kürtler Türkiye'ye veya Türklere ait olan hiçbir şeyi inkâr etmiyor, itiraz etmiyorlar; asıl Türkiye'nin batısı Kürtlere ait ne varsa hepsini inkâr ediyor veya itiraz ediyor. Düzeltilmesi gereken şey, Kürtler değildir; hatalı devlet politikaları ile yanlışlar üzerine oturtulmuş Batının algısıdır.

Biz HDP olarak boyun eğmeyiz. Siz de dik durun onurunuzla yaşayın. Siz korkuyorsunuz diye bize de teslim olmayı önermeyin
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler