"Demokrasi 1950'de işledi"
Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'de 1950'den önceki yıllarda seçim yapılmasına rağmen demokrasinin işlemediğini söyledi.
Korkuteli ilçesinde CHP Seçim Bürosu'nun açılışını yapan Baykal, daha sonra muhtarlarla bir araya geldi. Hükümeti eleştiren Baykal, kurumların bile birbirine düşürüldüğünü iddia ederek, ''Devletin, toplumun tadı tuzu kaçıyor. Tehlikeli ayrışmalar, çatışmalar ortaya çıkıyor'' dedi.
Tarım ve ekonomi politikalarını eleştiren, yoksulluk ve açlık sınırında yaşayan insan sayısının arttığını söyleyen Baykal, şöyle konuştu:
''(Ne yapacağız, biz arada bir şey dağıtırız, onu hallederiz. Dağıttığımız karşılığında oyları alırız.) Sen dağıtıyorsun, oyları alıyorsun. Merak ediyorum, bu işte kim kimi ütüyor? Dağıtılan paketi alıp, oyunu veren mi ütüyor, yoksa o paketi dağıtıp oyunu alan mı ütüyor? Millet iktidarı mı ütüyor, iktidar milleti mi ütüyor? Merak ediyorum. Çok açık değil mi?''
Demokrasin ön koşulunun halkın oyuyla iktidara gelmek değil, halkın oyuyla iktidarın değiştirilmesi olduğunu dile getiren Baykal, ''Halkın oyuyla iktidar değişmiyorsa o toplumda demokrasi var mı sorgulamak lazım. Eğer halk kendi özgür iradesiyle iktidarı devam ettiriyorsa başımla beraber'' diye konuştu.
''Bir kere demokrasiyi kaybedersek sonra çok ararız'' diyen Baykal, Türkiye'ye demokrasinin 14 Mayıs 1950'de geldiğini ifade etti. Baykal, şunları söyledi:
''1950'nin 14 Mayısında millet çıktı 27 yıllık bir iktidarı oylarıyla değiştirdi. Ondan önce gene seçim vardı ama demokrasi yoktu. Demokrasi 1950'de işledi. Millete gitti, ülkeyi yönetenler de bunu istediler, öngördüler; (ülke buna hazırlansın. Millet kimi isterse iktidara gelsin. Bizi istemiyorsa da başımla beraber, ben bunu görmek istiyorum) dedi o zaman ki yöneticiler. İsmet İnönü, (Ben demokrasiye geçmek istiyorum) dedi. (Geçersen, sen kendini feda edersin, iktidarın gider) dediler, (Giderse, gider, benim için demokrasinin yaşama geçirilmesi, iktidarı benim kaybetmemden daha önemli) dedi. Bunun gereği yapıldı. Daha önceki yapılan seçimler demokratik değildi, seçim olduğu halde değildi, Mısır'da olduğu gibi bizde de seçim oluyordu. 1950'de seçim yapıldı, değişti.
Uzun süreden beri Türkiye'de bir değişimi mümkün kılacak şartlarda bir seçim yapılamıyor. Seçmenin eli kolu bağlanıyor. Torbalarda, paketlerle, buzdolaplarıyla, baskılarla, koltuklarla, kanepelerle ya da susturularak, konuşanı hapse atarak, adaleti, yargıyı kullanarak... Bunlar işlerse olmaz ki. Yolsuzluk yapıyorsun, kimse hesap soramıyor. Bize de öylesi kardeşim. Değil arkadaşlar değil. (Bizde ileri demokrasi var), batsın senin o ileri demokrasin. Biz gerçek demokrasiyi istiyoruz. İleri demokrasi diye ileri yıldırma tekniklerini uyguluyorlar.''
Muhtarların toplumun liderleri olduğunu dile getiren Baykal, ''Dediği dedik çaldığı düdük, Ali kıran baş kesen, ne istiyorsan al bütün oylar sana. Bunları yapmayın ne olur. Bu gidiş iyi değil. Türk anaları neler doğuruyor. Yeni yeni kuşaklar, yeni yeni insanlar her alanda kendisini gösteriyor. Memleketin siyasetini bir tazeleyelim'' dedi.
Baykal, Korkuteli'de mantar üretim tesislerini de gezdi. Bir tesiste yemek yiyen Baykal, işçilere mantar servisi yaptı.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- 6 asker şehit olmuştu