Deniz ekosistemi risk altında

Uzmanlar İstanbul'a açılacak kanalın, denizde yaşayan canlı türlerini olumsuz etkileyeceğini söyledi.

Deniz ekosistemi risk altında
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 30.04.2011 - 07:32

Marmara ve Karadeniz’in Kanal İstanbul projesi ile ikinci kez birleştirilmesi deniz yaşamını da olumsuz yönde etkileyecek. Deniz bilimi uzmanları, ikinci boğazın gemi trafiğinde ve buna bağlı olarak denize bırakılan balast suyu miktarını çoğaltarak bu sularla taşınan istilacı tür sayısında artışa yol açabileceği uyarısında bulundular. Uzmanlar, Karadeniz’in Akdenizleşme sürecinin hızlanabileceğine, Karadeniz’in su bütçesinin azalabileceğine ve balıkçılığın tamamen değişebileceğine dikkat çektiler.

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bayram Öztürk, kanaldaki akımın iki tabakalı olması halinde daha fazla Akdeniz kökenli türün Karadeniz’e girebileceğini belirterek “Yani Karadeniz’in Akdenizleşmesi süreci artacaktır. Tıpkı Kızıldeniz kökenli türlerin Süveyş Kanalı yoluyla Akdeniz’e geçmesi ve buradaki biyoçeşitliliği değiştirmesi gibi...” dedi. Karadeniz’e Boğaz yolunun dışında yeni bir yolla su verilmesinin birçok göçmen balık türünün bu denize geçmesi anlamına geldiğini kaydeden Öztürk, “Bu da Karadeniz’de balıkçılığı olumsuz etkileyebilir. Projenin bütün olumlu ve olumsuz yönlerini tartışmaya açmak gerek” dedi. Karadeniz’in Marmara Denizi’nden 40 cm. daha yüksek olduğunu vurgulayan Öztürk, şu noktaların altını çizdi:

“Ancak su debisi bellidir. Daha fazla suyun üst akıntıyla Marmara ve buradan da Ege’ye geçmesi, Karadeniz’in su bütçesini azaltır. Bu ise hem balıkçılık hem de hidrojen sülfür tabakasının sınırlarının değişmesine neden olabilir. Marmara ve Karadeniz su mübadelesinin değişmesi veya tabakanın incelmesi bütün havzaya olumsuz etki yapabilir. İstanbul’un arıtması Karadeniz’e verilmektedir. Alt akıntının değişmesi veya incelmesi halinde arıtma sonrası dip akıntısıyla Karadeniz’e verilen su geri dönebilir ve arıtma etkisiz kalabilir.”
 

Dip yapısı bozulacak

İÜ Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Melek İşinibilir, kanalın temiz ya da kirliliğin yoğun olduğu bölgeden geçmesine bağlı olarak etkilerinin farklılaşacağını belirterek “Kanalın derinliğine bağlı olarak dip yapısı bozulacak. Dipte yaşayan balıklar ve omurgasız canlıların durumu ne olacak bilinmiyor” dedi. Her iki boğazın da deniz trafiğine açık olması halinde geçiş yapan gemi sayısının artacağını dile getiren İşinibilir “Uluslararası sulardan gelen gemilerin artması ile gemilerin denize bıraktığı balast suyu miktarı da artacak. İstilacı türler balast suları ile taşınıyor. Bu durumda istilacı tür sayısı da artabilir” diye konuştu.

İÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Ahsen Yüksek, kanal nedeniyle yerli türlerin riske girebileceğini belirterek, “Deniz yaşamına olumlu ve olumsuz etkileri olabilir ancak şu an bunu bilmek zor. Çalışmaya ihtiyaç var” dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler