'Deniz Feneri'nin intikamını alıyorlar'

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, partisinin Muğla'nın Milas ilçesine bağlı Ören belde teşkilatında düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Zeki Sezer, ''Ergenekon'' davası ile ilgili soruya şu yanıtı verdi: ''Başbakan ve hükümet kendilerine sıçramış bulunan deniz feneri, ya da benzeri olumsuzlukların üstünü örtmeye veya onun intikamını almaya çalışıyorlar. Ergenekon davasında bildiğim kadarıyla 86 kişi yargılanıyor şu anda. Bunların içinde suç işlemiş olanlar da olabilir, bilemem. Ama görünen o ki böyle bir organize suç örgütü falan ortada yok. Varsa bunların üstüne hep birlikte gidelim. En önce de biz gidelim, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Ergenekon davası, hem Türkiye'nin enerjisini , moralini tüketiyor hem de haksız yere önemli insanları, toplumda tanınan saygın insanları aylarca, üstelik bir de iddianame ortaya koymadan tutuklu bulunduruyor.''

Van 100. Yıl Üniversitesinde de geçmişte Rektör ve Üniversite Genel Sekreteri'nin tutuklandığını hatırlatan DSP Genel Başkanı Sezer, ''Genel sekreter intihar etti. Başkalarının intiharı mı bekleniyor? Ergenekon davası sürecinde bir kişi öldü, hastalananlar var. Devlet ciddi olur, devleti hükümet yönetiyorsa hükümet de devlet ciddiyetinde olmalı'' dedi.

Ahmet Türk'e eleştiri

Sezer, DTP Genel Başkanı Ahmet Türk'ün açıklamalarını da eleştirerek, şöyle konuştu:
''DTP parlamentoda yer aldığında 'barış için katkı verebilir' diye düşünenler olmuştu. Açık söylemeliyim ki ben de onlardan birisiyim. Ama görünen o ki DTP kendini terör örgütünden soyutlamakta zorlanıyor. Üstelik söylediği o sözün nereye gittiğini biliyor mu? Ahmet Türk, bilerek mi söyledi emin değilim. Ne demek Kürtlere soykırım? Bu ülkede 30 bin şehit var. Bu ülkede Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanı, her kademede Kürt kökenli vatandaşlarımız oldu, hala var. Bizi bir ayrımcılık yapıyormuş gibi göstermek, son derece büyük haksızlık. Talihsiz bir açıklama olmanın ötesinde, tehlikeli bir açıklama. Ahmet Türk deneyimli bir politikacı, sözün nereye gideceğini bilmeden söylemiş olamaz. Bilerek söylemişse daha da tehlikeli.''