Denizde 2 canlı türü daha bulundu
Suda yaşayan canlıları keşfederek her yıl bilim dünyasına yeni isimler kazandıran Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Melih Ertan Çınar ve ekibi, Ege ve Akdeniz'de bulunan 2 yeni tür daha belirledi.
Çınar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2011 yılında 8 yeni canlı türünü bularak isimlendirdiklerini, 2013 yılında da 2 yeni canlı türüne ilişkin çalışmalarının uluslararası bilimsel dergilerde yayımlandığını anlattı.
Boyları 1-2 santim arasında olan deniz kurtçuklarına Ege ve Akdeniz'de rastladıklarını belirten Melih Ertan Çınar, "Aslında bu türler bölgede yaygın dağılım gösteriyor, fakat bu grup üzerinde Doğu Akdeniz'de ayrıntılı çalışma yapılmadığından şu ana kadar bilim adamları tarafından keşfedilmemiş. Daha önce bilimsel olarak tanımlanmadığı için de yeni tür olarak isimlendiriyoruz" dedi.
Yeni canlı türlerinden birinin Körfez açığında 50-60 metre derinlikteki suda bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Çınar, bu canlıya çok sevdikleri merhum hocaları Prof. Dr. Ayla Öber'e atfen "Leonnates aylaoberi" adını verdiklerini kaydetti.
İkinci deniz kurtçuğunun Ege, Akdeniz'in yanı sıra Marmara'da da görüldüğünü söyleyen Melih Ertan Çınar, çamurlu ortamlarda deniz diplerinde dağılım gösteren bu canlıyı da yine vefat eden hocalarından Savaş Mater'e vefa olarak "Levinsenia materi" olarak adlandırdıklarını ve ölümsüzleştirmek istediklerini bildirdi.
"EKO SİSTEMDE HER CANLI ÖNEMLİ"
Her canlının ekosistemde yeri olduğunu kaydeden Melih Ertan Çınar, şu bilgileri verdi:
"Ekosistemin enerji akışında her türün ayrı bir önemi var. İşlevini tam olarak ortaya koymamız mümkün değil ama besin zincirde her canlı birbiriyle etkileşim içinde ve bu zincir insana kadar uzanıyor. Denizel ekosistemin sağlıklı işleyip işlemediği veya ortamın kirliliğe maruz kalıp kalmadığını biyoçeşitlilik verilerine bakarak ortaya koyabiliyoruz."
Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyelerini bilim dünyasına yeni canlı türler kazandırmaya devam ettiğini de belirten Çınar, kurtçuktan balığa, kabuklulardan yumuşakçalara, midyelere kadar biyoçeşitliliği yüksek olan grup üzerinde çalıştıklarını ve bu çalışmaların uzmanlık gerektirdiğini aktardı.
Yeni tür tanımlamalarının kolay olmadığına işaret eden Melih Ertan Çınar, "Tanımlamak için dünyadaki tüm türleri ve özelliklerini bilmeniz, yeni türlerin farklarını da ayırt edebilmeniz gerekiyor" diye konuştu.
Çınar, 2014 yılında da yeni türleri keşfettiklerini ve özelliklerini tanımlayarak bilim dünyasıyla tanıştırmaya hazırlandıklarını dile getirdi.
Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Murat Özbek de Hazar Gölü'nün güneyinde bulunan bir santim boyundaki tatlı su hayvanını tanımlayıp "Gammarus komareki aznavensiz" olarak adlandırmıştı.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 21 kişinin daha hastanelik olduğu ortaya çıktı