Derya Kuzuları Bunlar...

Parlamento Kulisi

Derya Kuzuları Bunlar...
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 16.02.2014 - 23:03

Hükümetin istediği yasa tasarı ve önerilerini geçirmek için bugüne kadar Meclis’i gece yarılarına kadar çalıştırdığı görülmüştü. Ancak HSYK yasa önerisinin görüşmeleri için Meclis, bırakın gece yarısını ertesi günün sabahına kadar aralıksız 20 saat çalıştırıldı. İktidar ve muhalefet arasında tekmeli yumruklu kavgada milletvekillerinin burnunun ve elinin kırılması bile AKP’yi durdurmadı. Sabah saat 05.00’e doğru kürsüye çıkan CHP’li Ali Rıza Öztürk, Genel Kurul’un bu kadar uzun süre çalıştırılmasına isyan etti:

“Sayın milletvekilleri, şu anda saat beşe geliyor, sabahın beşine. Bizim kulakları çınlasın Kemal Ağabeyimiz vardı. ‘Bu saatte ya TBMM açıktır bir de pavyonlar açıktır’derdi. Şimdi gerçekten pavyonlar açık mı kapalı mı onu bilmiyorum ama kapanmak üzere pavyonlar.”

Saatler 08.00’i gösterirken Öztürk yine kürsüdeydi. Uyuyan AKP’li milletvekillerine dikkat çekti:

Ayıptır, günahtır arkadaşlar. Bakın yazık ediyorsunuz. O arkadaşlarımız orada uyuyorlar. Derya kuzusu mu onlar ya? Milletvekili, milletvekili. Olmaz böyle bir şey, böyle bir yasama faaliyeti olmaz.”

Öztürk’ün bu sözleri üzerine AKP sıralarından “Kendine gel, çok çalışacağız çok” sesleri yükseldi.

____________________________________________________________________________________________

Sena Kaleli’nin ‘Dublörü’ Kim?

CHP Bursa Milletvekili Sena Kaleli’yi geçen hafta Meclis’te bir gören “bir daha gördü.” Zira ilk gördükleri Kaleli ile ikinci kez gördükleri arasında “saç tipi”nden, giysisine kadar epeyce bir değişiklik vardı. Hatta bazı görenler, “Allah allah, az önce yanımdan geçerken kıyafeti, saçı farklıydı. Hangi arada değişiklik yapmış? Acaba ben mi yanlış gördüm” diye hafızasını yoklayanlar oldu. Her zaman kendisiyle selamlaşanlar, “Niye selam vermedi şimdi” diye içlerinden sitem etmediler de değil. Ama bu durum aslında tamamen “madalyon”un diğer yüzünden kaynaklanıyordu. Her ne kadar “Kaleli” olsalar, “saçı giyimi farklı, tanıdıklarına selam vermeyen”, Sena Hanım’la tek yumurta ikizi olan ve kendisine doğal olarak tıpa tıp benzeyen Sema Kaleli’den başkası değildi. Tabii işin rengi ikiz kardeşler Meclis kulisinde sohbet ederken anlaşıldı. Sena Kaleli, kız kardeşiyle karıştırılmasına oldukça alışkın. Nitekim, kendisininden önce Meclis lokantasına yemeğe giden kız kardeşine garsonlar “Buyurun sayın vekilim” diye mönüyü uzatıp izzet ikramda “kusur etmemişler.” 2009 yerel seçimlerinde Bursa büyükşehir belediye başkan adayı olan Kaleli’ye o dönem kız kardeşi bir çeşit “dublörlük” de yapmış. Çok planlı olmasa da bazen yoğunluk nedeniyle yetişemediği yerlere kardeşi önceden gittiği için, Kaleli seçmenlerden “Bir gittiğiniz yere bir daha gidiyorsunuz, helal olsun” diye çok da övgü almış. Ancak Kaleli, en ilginç “karıştırılma” olayını Meclis’te yaşamış:

“Geçen günlerde kardeşim yine Meclis’e gelmiş, kuliste oturuyormuş, o sırada ben Genel Kurul’dayım. Bizim CHP milletvekili arkadaşlardan biri yanıma geldi, ‘Sena Hanım, inanılır gibi değil, kuliste size tıpatıp benzeyen biri var!’ diye heyecanla anlattı. Ben tahmin ettiğim için, ‘Canım bana benzeyen çok insan var’ karşılığını verdim. Beraber kulise çıkıp Sema’nın yanına gittik ve vekil arkadaşımız gerçeği öğrenince tabii ki kahkahayı bastık!”

Bu anısını anlatınca yanında olan gazeteciler ve milletvekillerinin “İyi işte dublörünüz var, Meclis’te yorulursanız gönderin” diye takıldığı Kaleli, “Meclis’te olmasa da seçim çalışmaları sırasında düşünülebilir” esprisiyle karşılık verdi.

________________________________________________________________________________ ‘Arınç’ın Alo Fatih’i Olsa...’

Son haftalarda duyduğumuz “Alo Fatih”; Türk basın tarihinde bir sansür tanımı olarak şimdiden yerini aldı. Basın özgürlüğü; alt yazıya müdahaleden, eleştirel haber yapan muhabirin işten atılmasına; canlı yayınların kesilmesinden manipülasyonlu seçim anketlerine kadar şu son haftalarda öyle ağır darbe aldı ki neredeyse Aldülhamit dönemi mumla aranır oldu.”

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanı ve AKP Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan ile bir Habertürk TV yöneticisi arasında geçen konuşma; muhalefetin 3 yıldır itiraz ettiği Meclis TV’nin canlı yayın kısıtlamasını da tekrar gündeme getirdi. Meclis TV, 2011 yılından bu yana; çoğu zaman gece yarılarına kadar süren Genel Kurul çalışmalarını TRT 3 kanalı üzerinden haftada 3 gün, günde 5 saat yayınlıyor. Avrupa parlamentolarında 24 saat canlı yayın yapılırken Meclis TV’deki bu kısıtlamaya 3 yıldır “TRT’de kanal yok” ve “yayın saatleri uygun değil” gerekçeleri sunuluyor.

Akdoğan’ın kamuoyuna yansıyan telefon konuşmasının ardından CHP bünyesindeki Meclis TV Komisyonu üyesi Adana Milletvekili Turgay Develi, TRT’den sorumlu Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, “Yasa önerin bu sorunu çözelim” sözü vermesine karşın neden bir adım atılmadığını şöyle özetliyor:

“Meclis TV’nin canlı yayın kısıtlamasını TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin ile de görüştüm. Genel Müdür Şahin, ‘Kanal sıkıntımız yok. TRT Spor diye ayrı bir kanal kurduk. İstenirse TRT 3’ten 24 saat canlı TBMM yayını yapılabilir’ dedi. Bu durumu Meclis Başkanı’na da ilettim. Konuyla ilgili yasa önerisi verdik. ‘Kanal yok, yayın zamanı yok’ bahanelerinin geçersiz olduğunun ortaya çıkmasına ve Arınç’ın da söz vermesine karşın bu sorun çözülmedi. Bunun nedeni de Yalçın Akdoğan’ın konuşmasıyla görüldü. Meğerse Arınç, Akdoğan’ı aşamadığı için bu işi becerememiş. Arınç adına üzüldüm. Arınç’ın Alo Fatih’i olsa belki bu işi çözerdi.”

(Ayşe Sayın/Emine Kaplan/Mahmut Lıcalı)


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler