Devir ağustos böceği devri

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Botanik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Atabay Düzenli, arazi taramaları sırasında, özellikle son yıllarda sıcak, nemli ve durgun havaya sahip bölgelerde, çekirgenin akrabası bir tür olan ağustos böceğinin sesini yoğun şekilde duyduklarını kaydetti.

Son yıllarda, ''biyoindikatör'' teriminin son derece popüler olduğunu kaydeden Düzenli, şunları söyledi:

''Biyoindikatör, canlılar sayesinde, bir durumu teşhis etmek anlamına geliyor. Örneğin, bazı yosun türleri bulundukları bölgenin suyunun kirli olduğunu gösterir, bazı canlıların bulunması da o bölgenin sıcak ya da soğuk olduğunun göstergesidir. Bu son derece pratik ve etkili bir yöntem. Zaten halk arasındaki 'otu saz, kuşu kaz olan yerde kal, otu kekik, kuşu keklikse orada kalma' sözü de bir biyoindikatör örneği.

Ağustos böceklerinin nemli, sıcak ve durgun hava özelliklerinin üçüne de sahip olan yerlerden hoşlandığını biliyoruz. Zaten, ağustos böceği denmesinin nedeni ise en fazla ağustos ayında görülmeleridir. Çünkü ağustos, Türkiye'nin iklim verilerine bakınca ve dünyada da genellikle en sıcak ve en nemli olan, havanın en durgun olabildiği ay. Buradan hareketle, ağustos böceklerinin yoğunlaştığı bölgelerin de bu tür hava özelliklerine sahip olduğunu söyleyebiliriz.''
 

İklim değişikliğinin göstergesi

İklim değişikliği ile birlikte son yıllarda artan sıcaklıklarla, bu yıl yaşanan yüksek nem oranları da birleşince, ağustos böcekleri için ideal şartların oluştuğunu kaydeden Düzenli, ''Ağustos böceklerinin sevdikleri bitki örtüsünde de artış var. Bu etmenle birlikte, popülasyonlarında büyük oranda artış oldu. Yani bu kış, ünlü Fransız yazar La Fontaine'nin öyküsündeki gibi ağustos böcekleri karıncaların kapısını bolca çalacak'' dedi.

Kent merkezlerinde dahi ağustos böceklerinin çıkardıkları yoğun seslerin dikkati çektiğini vurgulayan Düzenli, şöyle devam etti:

''Yani ağustos böceklerinin sayısının artması, bize gerçekten iklim değişiminin olduğunu ve sıcaklıkların arttığını gösteriyor. Hatta, sayıları artmış durumda olan bu böceklerin, kendilerine en uygun bölgelere göç etmek istemeleri sonucu, geçmişte yaşandığı gibi ağustos böceği istilaları da söz konusu olabilir. Bu durum, milyonlarca böcekten oluşan sürülerin uçakların motorlarına girmeleri ve tarlaları zarar vermeleri gibi sorunlara yol açabilir.

Bu noktada önemli olan, insanlar yaşanan iklim ve canlı hayatındaki değişikliklere seyirci mi kalacak, yoksa bu değişikliklerin oluşmasındaki paylarını değerlendirip, önlem mi alacak? Bu soruyu herkesin düşünmesi lazım.''

Adana Meteoroloji Bölge Müdürlüğü yetkilileri de kentte uzun yıllar ortalamasına göre sıcak bir yaz yaşandığını belirttiler.