"Devrimciler karar vermeli ve oyuna gelmemeli"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin internet televizyonu ''Alptürk TV''nin yayına başlaması dolayısıyla düzenlenen törende, basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 05.04.2012 - 12:24

Bir basın mensubunun, 12 Eylül darbesine ilişkin davanın başladığını ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 12 Eylül referandumuna destek vermeyen MHP'nin davaya müdahil olmasını eleştirdiğini ifade ederek, bu konudaki değerlendirmesini sorması üzerine, Bahçeli şunları söyledi: ''Sayın Başbakan çok sık konuşuyor. Her konuşmasında da yeni yanlışlar üzerinde ısrarla duruyor. MHP'nin, 12 Eylül referandumuyla kendilerinin önermiş olduğu anayasa değişikliğine karşı 'hayır' kampanyasını sürdürerek görüşünü ortaya koymasını bir siyasi kurum olarak, bir demokratik hak olarak algılayamıyor. Şimdi ise sözde başlatılmış olan bir yargının sonucunu henüz görmeden, mahkemenin ön kararlarının ne olduğu henüz belli olmadan, tanıklarının sandalyeye oturması dahi mümkün olmayan bir günde hemen 'hayır' kampanyasını yürütenlerin bir mahcubiyet içerisinde buraya katkı sağlamak için müdahil olarak başvurularını eleştiriyor. Bu çelişki bizde değil, zannediyorum Sayın Başbakanın zihni bir çelişkisidir. İnşallah bu çelişkiden kendisini kurtarır.''
 

"Buna da devrimciler karar vermeli"

12 Eylül ile hesaplaşma gününde dikkat edilmesi gereken bazı konular olduğunu da belirten Bahçeli, MHP'nin ve ülkücülerin davaya 12 Eylül'ün acılarını çekmiş bir kesim olarak müdahil olmaya karar verdiğini ve başvurularda bulunulduğunu kaydetti.

Bahçeli, şöyle devam etti: ''12 Eylül'ün hesabının görülecek olduğu bir mahkeme alanında dün bir şov yapılma gayreti içerisine girilmiş ve oraya müdahil olarak gelenler arasında 30 yılın hesabını yeniden görme ihtiyacıyla bir müdahale yapılması gibi bir yanlışın içerisine girilmiştir. Şimdi herkes açıkça kararını verecektir. 12 Eylül ile mi hesaplaşacaksınız yoksa 30 yıl öncesinden başlayan bir sosyal şiddetin yarıda kaldığına inanarak ülkücüleri tekrar muhatap alıp ülkücülere saldırıyı sürdürecek misiniz? Buna bütün sol gruplar karar vermeli, bütün devrimciler karar vermeli ve oyuna gelmemelidir.

Bugünkü Adalet ve Kalkınma Partisi, Türkiye'de her şeyi kaşıyor. 12 Eylül ile hesaplaşmayı, 30 yıl öncesinin olaylarını yenileyerek yeniden bir kaşınmaya ve çatışmaya fırsat verebilecek bir hatayı tahrik eden unsur olarak görmeli ve algılamalılar. O sebepten dolayı MHP'nin ve ülkücü camianın '12 Eylül ile hesaplaşacağım' diyerek oraya gelmiş, pankartlar açmış, fotoğraflarla süslenmiş olan bir zihniyet tekrar karşısına milliyetçi, ülkücü hareketi almak istiyorsa bu onların bileceği iştir.''

 

"Sol Erdoğan'ın oyuna geliyor"

12 Eylül Davası'ndan bahsederken, ''sözde dava'' ifadesini kullandığı hatırlatılarak, davanın sonucuna ilişkin beklentisi sorulan Bahçeli, şöyle konuştu: ''Geçici 15. maddeyle alakalı olarak anayasa değişikliklerinin TBMM'de görüşülmesi sırasında bu değişiklikle, geçici maddenin metinden çıkarılmasıyla, 12 Eylül'ü yapanlardan hesap sorulmasının mümkün olamayacağı düşüncesini ileri sürmüştük. Bunun gerçekleşebilmesi için de zaman aşımı kavramını gündeme getiren bir önergeyi arkadaşlarımız vermişlerdi. Şimdi buna rağmen zannediyorum 'Neden hala dava açılmadı? Geçici 15. madde kaldırıldı, fakat mahkemeler başlamadı' baskısından etkilenerek bugün Ankara'da, 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bir süreç başlatılmıştır. Bu sürecin sonucunu görmek lazımdır. Bizim işaret etmek istediğimiz nokta budur. Sadece yaşları 90'ı aşmış olanlarla değil, 12 Eylül ara rejiminde ister talimatla ister istekle zulüm ve işkence yapmış kim, kişi olarak veya kademe olarak, varsa hepsinden hesap sorulabilecek bir mahkemeyi arzuladığımızı ifade ediyoruz.

En büyük acı ve mağduriyeti çekmiş olan MHP olarak, milliyetçi ülkücüler davasının müdahil olarak o mahkemede bulunmasını arzuluyoruz ki gelişmeleri yakından görebilmek ve değerlendirebilmek için ama esas üzerinde durmak istediğim konu; oraya müdahiller gelirken geçmişin, 30 yılın bazı bölümlerini ele alarak 'şunlardan şöyle hesap sorulacaktır' diye olayı saptırmak isteyenler hattı zatında Recep Tayyip Erdoğan'ın bir oyununa düşüyorlar. Bu da sol anlayışa yakışmıyor gibi geliyor bana.''

 

 

Yazılı açıklama yaptı

Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, 12 Eylül 1980 askeri darbesiyle ilgili olarak, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın dün görülmeye başladığını anımsattı.

Sanık konumunda bulunan 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile emekli orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın sağlık sorunları mazeretlerini ileri sürerek duruşmaya katılmadığını ifade eden Bahçeli, MHP'nin son derece haklı ve yerinde bir şekilde, 32 yıl önceki demokrasi karşıtı müdahaleden en çok zarar gören taraflardan birisi olması bakımından, yürüyen söz konusu davaya müdahil olduğunu belirtti.

"Zira milliyetçi-ülkücü hareket, 12 Eylül askeri ihtilalinin gerçek anlamda çilesini ve müşkülatını yaşamış, bunun bedelini de işkencelerle ve idamlarla ağır bir şekilde ödemiştir" diyen Bahçeli, şöyle devam etti:
"Bahsi geçen konu kapsamında partimizin ve camiamızın herkesten önce ve fazla söyleyecek sözü ve karşılanması gereken hakkı bulunmaktadır. Bu mesele hakkında yorum yapmak, fırsat düşkünü ve ganimet avcısı Başbakan Erdoğan'ın boyunu ve haddini ziyadesiyle aşacaktır.
Milliyetçi Hareket Partisi 12 Eylül Referandumunun öncesi ve sonrasında yaptığı değerlendirmelerde, iktidarın asıl amacının; 12 Eylül askeri ihtilalini yargılamak olmadığını, bunun da hukuk mantığı açısından mümkün görülmediğini değişik vesilelerle gündeme getirmiştir. Nitekim Anayasa'nın geçici 15'nci maddesinin kaldırılması AKP tarafından istismar malzemesi yapılmış ve Türkiye'nin tekrar yeni bir kutuplaşmanın içine sokulması bu kapsamda gerçekleştirilmiştir. Ara rejim ürünü olan AKP'nin, geçmişin kanlı ve karanlık dönemleriyle hesaplaşmak gibi bir derdi ve hedefi esasen bulunmamaktadır."

Burada asıl amacın "Türk milletini oyalamak, Türkiye'yi meşgul etmek ve gizli gündemleri alevlenen tartışmaların içine serpiştirmekten ibaret" olduğunu savunan Bahçeli, bunun son derece "çirkin ve aşağılık bir tertip" olduğunun da ayan beyan ortada olduğunu kaydetti.

"Densizlik ve sorumsuzluk örneği"


Başbakan Erdoğan'ın MHP'ye yönelik "mahcubiyet" hatırlatması yapması ve 12 Eylül'le ilgili davaya müdahil olmasına yönelik eleştirilerini "siyasi edep ve nezaketle bağdaşmayan kalitesizlikte bir durum" şeklinde nitelendiren Bahçeli, "Ne yaparsa yapsın idraksizlikten, çelişkiden ve ölçüsüzlüğün sığlığından kurtulamayacak olan bu zihniyetin, partimizin 12 Eylül'le ilgili davaya müdahil olmasını geri adım veya eskiden söylenmiş sözlerin çiğnenmesi olarak göstermeye gücü yetmeyecektir. Şayet Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde darbe kovuşturmasının sonuç alması ve dönemin tüm faillerinin cezai yaptırıma uğraması halinde, Milliyetçi Hareket Partisi geçmişteki beyanlarından dolayı özür dilemeye hazırdır. Ancak bu mahkeme sürecinden herhangi bir sonuç çıkmaz ve darbeci anlayışın hak ettiği hukuki sonuç elde edilemezse; Başbakan Erdoğan'ın Türk milletinden açıkça af dileyecek ve bağışlanma talebinde bulunacak erdemi göstermesi kendi ahlak ve şerefi icabı olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

Bahçeli şöyle devam etti:
"Ayrıca 12 Eylül ihtilaliyle ilgili davanın görülmesi sırasında, mahkeme dışında toplanan bazı marjinal sol grupların, milliyetçi-ülkücü harekete yönelik hakaretamiz sözleri densizlik ve sorumsuzluk örneği olarak hatırlanacaktır. Geçmişin acılarını deşmeye tevessül etmek, yarım kalan bir hesaplaşma varmışçasına tavır almak şuursuzluk ve seviyesizliktir.
Bu itibarla AKP marifetiyle kurgulanan oyuna düşmeyecek basiret ve dikkate herkes sahip olmalı, iki yanlıştan bir doğru çıkmayacağını malum taraflar iyi bilmelidir.
Milliyetçi Hareket Partisi sağduyunun, uzlaşmanın ve aklıselimin çizgisinden ayrılmayacak, ancak iftira ve saldırgan üslup ve eğilimleri hiçbir şart altından da cevapsız bırakmayacaktır."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler